Finansal Marduk

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Hakan Tezcan / Yatırım Finansman

Kadim uygarlık Maya kayıtlarında 21 Aralık 2012 tarihi zamanın sonu olarak geçiyor. Mayaların 3600 yılda bir dünyaya yaklaştığını hesapladığı kayıp gezegen Marduk'un bu tarihte dünyaya yaklaşacağı ve her şeyi alt üst edeceği ifade ediliyor.

Son dönemdeki baş döndürücü gelişmelere baktığımızda, kayıp gezegen Marduk'un değil ama finansal Marduk'un Avrupa coğrafyası üzerinden dünya yörüngesine girdiği söylenebilir. Finansal Marduk'un giderek çarpma noktasına gelmemesi açısından ise Avrupa'daki politika yapıcıların hızla ve ikna edici bir yolla radikal önlemleri devreye almaları büyük önem taşıyor.

Özellikle Yunanistan ve İtalya'da iktidara gelen teknokrat hükümetlerin ardından geçtiğimiz hafta sonunda da İspanya'da değişen hükümetlerin, piyasa katılımcılarının güvenini yeniden ve hızla kazanması gerekiyor. Yunan ve İtalyan hükümetlerin sırasıyla 2012-Şubat ve 2012-Mayıs aylarında yapılması planlanan erken seçimler öncesinde oldukça kısıtlı sayılabilecek bu süreleri bulunuyor. Bu süre zarfında uygulanacak kemer sıkma tedbirlerinin, halihazırda sürdürülemez seviyelere ulaşan borçlanma maliyetlerini aşağı çekmekte ne ölçüde başarılı olacağının önümüzdeki dönemde piyasa oyuncularının her gün ekran takibine olacağı anlaşılıyor. Yanı sıra paritenin de ne yöne doğru hareket edeceğinin kritik önemde olduğunu düşünüyoruz. 

Bu konuda son yayınlanan analist raporlarını dikkate aldığımızda ise iki farklı senaryonun eşit ağırlıkta gündemde olduğunu görüyoruz. Örneğin Goldman Sachs Avrupa'da yaşanan son gelişmelerin mevcut siyasi belirsizlikleri bir süreliğine de olsa hafiflettiği için krizin yayılma riskini azalttığını iddia ediyor ve bu sayede artacak risk alma iştahıyla birlikte paritenin 1.40 seviyesini test edebileceğini savunuyor. Öte yandan siyasi istikrarsızlığın halen devam ettiğini düşünen Merrill Lynch ise Avrupa bölgesindeki mevcut yüksek tahvil faiz oranlarının, paritenin 1.305 seviyesine kadar gerilemesine neden olacağını söylüyor. Önümüzdeki dönemde global risk alma iştahını belirleyecek olan bu iki ana senaryodan ise ben birincisinin daha yüksek olasılık taşıdığına inanmak istiyorum. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017