Finansal Fair Play kulüplerimizi nasıl etkileyecek?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

İki bölüm halinde planladığımız bu yazımızın bu haftaki kısmında, UEFA Finansal Fair Play (FFP) uygulaması hakkında kısa ve öz temel bilgileri sizlerle paylaştıktan sonra, gelecek hafta da kulüplerimizin Finansal Fair Play’de ne durumda olduklarını, bu testi geçip geçemeyeceklerini sizlerle paylaşacağız. 

Finansal Fair Play temel olarak neyi amaçlıyor?

Finansal Fair Play uygulaması profesyonel futbol kulüplerini mali disiplin içinde rekabet etmeye zorluyor. Kulüplerin gelirlerinin üzerinde gider yapmamalarını, bu amaçla denk bütçe uygulamasına yönelmelerini, bunu yapabilmek için de transfer harcamalarının toplam gelirin yüzde yetmişinden fazla olmamasını bir zorunluluk haline getiriyor. Rekabeti daha adil kılabilmek için de, özellikle futbol dışı fonların kaynağına iade edilmesini kurala bağlıyor, kulüplerin borçlanmasını gelirleriyle sınırlıyor. Kulüpleri denk bütçe uygulamasına yönlendiriyor. Gelir ve gider denkliğindeki açıkları temelde iki kavramla yeniden düzenliyor.

Buna göre kulüpler için yaşamsal öneme sahip bu iki kavram, kulüplerin bundan sonraki finansal geleceklerini de şekillendirecek. Nedir bunlar?

Kulüpler için iki hayati kavram

UEFA Finansal Fair Play kuralları kapsamında kulüplere bir zorunluluk olarak getirdiği 2 yeni temel kavrama bir bakalım. Bunlar: 

 1. Başabaş noktası
 2. Kabul edilebilir zarar
 Bu iki kritere uyum sağlayamayan kulüpler UEFA’nın yaptırımlarına muhatap kalacaklar.

1. FFP kulüpler için Başabaş noktası

UEFA getirdiği bu kavramla öncelikle kulüplerin hangi gelirlerinin Başa baş noktası hesaplamalarına temel olabileceğini ve hangilerinin olamayacağını belirlemiştir. Buna göre, kulüplerin asli faaliyetlerinden oluşan aşağıdaki (FFP kuralları madde 58’te açıklanan) gelirleri, Başa Baş Noktası’nın hesaplanmasında dikkate alınacaktır. 

Buna göre kulüplerin asli faaliyetlerinden doğan:

• Her türlü gelir- maç günü gelirleri, 
• Naklen yayın gelirleri, 
• Sponsorluk gelirleri, 
• Reklam ve medya gelirleri, 
• Ticari faaliyetlerden doğmuş ve diğer işletme gelirlerinden oluşan toplam gelirleri
• Oyuncu satımından elde olunan gelirler 

Finansal Fair Play (FFP) başa baş hesaplamalarında dikkate alınacak gelirler olarak karşımıza çıkmakla birlikte; kulüplerin futbol dışı branştan elde ettikleri gelirleri ile kulüp sahiplerinden ve/veya ortaklarından gelebilecek ve makul ölçü dışındaki şişirilmiş gelirler (piyasa rayiç değerinin üzerinde sponsorluk vb.) dikkate alınmayacaktır.

UEFA başa baş noktası hesaplaması için bir önemli uygulamayı daha kulüplerin emrine sokmuştur. Aslında kulüplerin finansal muhasebelerinde çoğu zaman atlanan bir konuyu, düzenleyerek, kulüp giderleri için de yer alan yıllara sari giderlerin aktifleştirilerek muhasebeleştirilmesini bir zorunluluk olarak ortaya koymuştur. Bu giderler içinde yer alan özellikle, 1) Altyapı harcamalarına yönelik yapılan giderlerin, 2) Tesis (stat, antrenman tesisleri inşaat ve tadilatları) geliştirmesine ait giderlerin ve 3) Bonservis giderlerine ilişkin finansman giderlerinin aktifleştirilmesine, yani o yıla ait olan giderin, kar ve zarardan düşülerek, hesaplanmasına olanak sağlamıştır. Buna göre, söz konusu giderlerin, ilgili yıla ait olan kısmı kar ve zarar hesaplarından mahsup edilerek, başa baş noktası belirlenecektir. 

Kabul edilebilir zarar kavramı neyi ifade ediyor?

UEFA Finansal Fair Play uygulamaları kapsamında 2013-2017 sezonları arasında kulüpler için “Kabul edilebilir zarar” tutarlarını belirlendi. Buna göre kulüpler için “kabul edilebilir zarar” kavramı, Bir İzleme Döneminde lisans sahibi kulübün gelir ve giderleri arasındaki maksimum fon açığını anlatıyor. Buna göre, 2011-12 ve 2012-13 sezonlarında profesyonel futbol kulüplerinin yapabilecekleri maksimum zarar 45 milyon euro, 2012-2017 sezonları arasında da bu tutar 30 milyon euro olarak belirlendi. 2017-18 sezonundan itibaren de kulüplerin kabul edilebilir zararları ise 30 milyon eurodan daha az olmak zorunda. 

Bu kavramı biraz daha detaylandıracak olursak; UEFA getirdiği bu uygulamayla, kulüplerin 2011/12 ve 2012/13 sezonlarını içeren iki yıllık mali dönemlerinde yapabilecekleri toplam zararın 5 milyon euroyu aşamayacağını hükme bağlıyor. Ne var ki, kulüpler bu zararı giderecek şekilde öz kaynaklarına para koyarlarsa, kulübün izleyen yıldaki, yani 2012/13 ve 2014/15 sezonlarında yapabilecekleri maksimum zararları 45 milyon euroya kadar çıkabilecektir. Yine, bu son iki dönemde yani, 2012/13 ve 2014/15 sezonlarındaki toplam zararları 45 milyon euronun üzerindeyse, ilgili takıma 2014/15 sezonundan itibaren UEFA yaptırım uygulayabilecektir. 

Zarar eden kulüp sermaye koymak zorunda!

Kulüplerin ilgili yılda yaptıkları zararlar, kabul edilebilir zarar tutarının üzerindeyse, izleyen yıllarda bu zararın azalıp azalmadığına bakılıyor. İzleyen yıllarda da zararda bir azalma gözlemlenmiyor ya da öz kaynak açığı giderilemiyorsa, söz konusu kulüp Finansal Fair Play testini geçemeyeceğinden UEFA lisansı alamıyor. 

UEFA Kulüp lisanslama ve FFP madde 72’ye göre, bu kurallara uymayanlar UEFA disiplin düzenlemelerine göre cezalandırılacaktır. Gelecek hafta BİST’te (Borsa İstanbul’da) işlem gören kulüplerimizin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdikleri finansalları üzerinden FFP testini geçip geçemeyeceklerini analiz edeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar