Finans piyasalarında büyük deprem yatırım fırsatı mı?

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Bir süredir piyasalarda beklentiler dahilinde konuşulan endişelerin beklentilerin de ötesinde süratle gerçekleşme aşamasına gelmesi tüm piyasalarda benzeri mevcut piyasa oyuncuları tarafından daha önce hiç tecrübe edilmemiş bir finansal sarsıntıyla karşılaşılmasına yol açtı.  Oluşan   panik fiyat seviyelerini özellikle hisse tarafında bir ay önce belki de anlamsız bulunan seviyelere taşırken, piyasa her gün neredeyse bir önceki günün mumla arandığı,  yeni en kötülerin görüldüğü bir kabus haline  dönüştü. Bir süredir özellikle ABD eksenli gelebilecek şirket haberleri yönündeki endişeler piyasada kabul edilen bir gerçeklik olarak devam ediyordu. Ancak ABD'de özellikle ismi tüm piyasalarda "büyük" kabul edilen banka ve finansal kurumların da iflas  ve likidite sorunlarıyla karşı karşıya kalması ve problemin ABD'den Avrupa ülkelerine sıçraması, tüm kredi piyasalarında adeta kontağın kapanmasına yol açtı.  Bu noktada IMF, Dünya Bankası, ABD ve Avrupa ülkeleri otoriteleri ve merkez bankalarının aldığı bir dizi önlem ve çizilen yol haritaları zaman zaman piyasalarda minik olumlu sıçramalar yaratsa da, genel tabloda belirgin bir değişiklik olmadı. Topyekün oluşan bu seferberlik, durumun vahametinin altının çizilmesi şeklinde bir algı oluşturunca yatırımcılar ve piyasa oyuncuları daha da panik tepkilerle geçen hafta sonunda hisse senedi piyasalarında filmi adeta kopardılar.

Türkiye etkileşimi açısından da daha önceki yıllarda yaşanan krizlerden belirgin bir şekilde ayrışan mevcut krizin, öncekilerle ortak yönü hızla eriyen şirket değerleriydi. Faiz cephesinde  AKP'nin kapatma davasının gündemden kalkması ile bir ara % 18,50 civarına gevşeyen gösterge faizler mevcut sarsıntıda yine de sınırlı sayılabilecek bir yükselişle % 21 seviyesine yükselirken , YTL de son bir aylık süreçte yine önceki kriz süreçlerinden çok daha dirençli sayılabilecek bir performansla % 10 civarında  değer kaybetti.

Emtia fiyatlarında bir resesyon beklentisi etkisi ile hızla geri gelen fiyatlar hafta sonu AB ve ABD cephesinde alınan bir dizi önlemle şu aşamada bir dip bulmuş  gibi gözüyor. Benzer şekilde hisse senetlerinde serbest düşüş de kredi piyasalarının rahatlatılması  yönündeki bir dizi önlem ve finansal güçlük çeken kuruluşların hisselerinin alınacağı yönündeki açıklamalarla şu aşamada imdat freniyle durdurulmuş gözüküyor.

Kritik soru; gelinen nokta yatırım fırsatı mıdır? Özellikle Türkiye açısından bakıldığında oluşan depremin etkileri ve yıkıntısı bu kez merkez üssü olmamamız sebebiyle göreceli olarak aşırı yıkıcı olmayabilir. Ancak özellikle yumuşak karnımız olan cari açık ve borç problemi halen dikkatli takip edilmesi gereken noktalar olarak ön plana çıkıyor. Temmuz ayında yaşanan bozulmaların yüksek itfa dönemine denk gelmiş olması faizlerde o dönemde daha büyük bir bozulmaya yol açmışken, çok daha büyük bir global krizin yaşandığı bu günlerde faizlerdeki sınırlı yükseliş bir şans olarak ön plana çıkıyor. Piyasada oluşan türbülansın nerede duracağını şu aşamada kestırmek güç, ancak oluşan ana depremin ardından bundan sonra oluşacak hareketler artçı sarsıntılar olark düşünülmeli ve piyasanın daha kötü noktaları görse de dönüşünde mevcut seviyelerden daha iyi noktalarda dengelenebileceği olasılığının yüksek olduğu  karar aşamasında dikkate alınmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017