Filipinler’deki dev tersaneye Türk ilgisi

Dünyanın en büyük 10 tersanesinden biri olarak kabul ediliyor Filipinler’deki Hanjin Subic. Güney Koreli sanayi devi Hanjin Heavy Industries’in kurduğu Filipinler’deki bu tesis, ayrıca ülkenin en büyük limanı olarak biliniyor. 2006’da Güney Koreli Hanjin’in 2.3 milyar dolarlık yatırımla kurduğu Hanjin Subic, 12 yıl da dünyanın çeşitli ülkelerinden bir çok büyük firmaya 123 gemi üretti. En iyi halinde 30 bin çalışanı olan Filipinler’deki işte bu tersanede şimdilerde 3 bin 500 kişi istihdam ediliyor. Zor günler geçiren Hanjin Subic, Pekin Yönetimi’nin baskı kurduğu Güney Çin Denizi bölgesinde de stratejik öneme sahip. Zira Filipinler Ordusu’nun da gemi ihtiyacını karşılayan Subic, ocak ayında 1.3 milyar dolarlık kredisi ödeyemeyerek temerrüte düşmüş ve ardından iflas korumaya başvurmuştu. 3 bin 500 çalışanın akıbeti ise Hanjin Subic’e gelecek tekliflere veya Filipinler Hükümeti’nin kurtarma paketine bağlı.

Kuzey Amerika, Almanya ve Çin’den teklif var

Japonya’nın en önemli yayınlarından Nikkei Asian Rewiew’e göre Hanjin Subic ile ilgilenen dünyanın çeşitli ülkelerinden şirketler var. Bu şirketlerin menşesi ise Kuzey Amerika, Almanya, Türkiye ve Çin olarak belirtilmiş. Şirketlerin adları, teklifleri sır gibi saklanırken, Çinli teklifin ulusal güvenlik açısından sorun yaşatacağı için kabul görmemesi muhtemel olarak değerlendiriliyor.

Hükümet yetkilileri Hanjin Subic’in tekrar eski günlerine dönmesi için ayda 12 milyon dolarlık bir bütçeye ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.

Türk denizcilik şirketleri arasında Güney Kore, Japonya ve Çin tersaneleriyle birlikte Filipinler önemli bir yere sahip. İş adamı Mehmet Emin Karamehmet’in şirketi Geden Lines’ın geçtiğimiz aylarda 4 gemilik siparişi Hanjin Subic’e verilmişti.

Sabancı Ailesi’ne ait YASA’da bu şirkete 2014’de 2 tanker siparişi vermişti.

Hanjin Subic, dünyanın en büyük tersanelerinden biri. Bir Türk şirketinin yakından ilgilenmesi, sektör açısından ilginç bir deneyim fırsatı sunacak. Zira yurtdışında büyük gemi inşa eden bir Türk firma henüz bulunmuyor.

***

Bayraktar: Viaport’ta eğlenceyi turizmle denizi, alışverişle buluşturduk”

Güneş, deniz, tarih. Biraz din biraz da mimari. Turizm sektörünün sadece bu başlıklardan olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. ABD’nin Florida eyaletinde yer alan Disney’s Magic Kingdom yılda 19 milyon kişiyi ağırlıyor. Japonya’daki Tokyo Disneyland 17 milyon, Fransa’daki Disneyland Paris 10 milyon, Hong Kong’daki Ocean Park 7.5 milyon kişiyi eğlendiriyor. Bu rakamların büyük çoğunluğunu ise yabancı turistler oluşturuyor. Bu rakamlar, Türkiye’de birçok şehrin yılda ağırladığı turist sayısından oldukça yüksek. İstanbul bile binlerce yıllık geçmişine, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmasına rağmen turist 10 milyon kişi civarında. Rakamlar artık turistlerin sadece tarihi mekânları görmeye gelmediğini, eğlence ve alışverişi de beraberinde yaptığını gösteriyor. Keza yüksek binaların oluşturduğu Dubai, kurduğu devasa AVM’lerle bunun için en güzel örnek.

Dünyada üçüncü Türkiye’de ilk

İşte bu konularla başlıyor Via Properties Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Bayraktar ile sohbetimiz. Via Properties’in İstanbul’da Tuzla ve Pendik’teki Viaport markasıyla iki alışveriş merkezi bulunuyor. Bayraktar ile sohbetimizi yaptığımız Tuzla’daki Viaport Marina, özel bir kompleks. İçinde alışveriş dışında Tema Park’ı, akvaryumu, aile eğlence merkezi de dahil olmak üzere 5 farklı bölümü bulunuyordu. İşte bunlara bir yenisi daha eklendi ve dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ilk Aslan Park’ı kapılarını açtı. 8 bin metrekarelik alana kurulu, yeni nesil hayvanat bahçesi olarak inşa edilen, 12 farklı türden 30’a yakın hayvan bulunan Aslan Park, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izni ve onayıyla hayata geçirildi. Coşkun Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre park içerisinde Aslan, Bengal Kaplanı, Sibirya Kaplanı, Leopar, Puma, Vaşak, Karakulak, Kara Panter türlerinden 30’a yakın canlı bulunuyor. Parkın en ilgi çekici hayvanları ise 3 aylık yavru aslanlar. Bir de bunlara yeni eklenen yavru kaplan. Coşkun Bayraktar, turizmin alışveriş ve eğlence ile çeşitlendirildiğinde başarılı sonuçları olduğunu anlatıyor. Paris, Tokyo, Hong Kong’u örnek gösteriyor.

150 milyon euroluk yatlar geliyor

Bayraktar, 6 fonksiyondan biri olan Viaport Marina’nın da dünyanın yakından takip ettiğini dile getiriyor. Bayraktar, “Türkiye’nin en yeni marinalarından biri olan Viaport Marina, gelenekselleşmiş marina anlayışının dışına çıkarak tamamen insan odaklı ve sosyal yaşamın tam içinde konumlanıyor. Tema Park, Akvaryum, Aslan Park, Aile Eğlence Merkezi ve AVM ile iç olan tasarlanan Viaport Marina 750 tekne kapasitesi ve 5 çıpa standartlarıyla ülkemizin en gözde merkezlerinden biri. Toplamda 250 milyon euroluk bir yatırımla hayata geçti” diyor. Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre son 3 yılda yüzde 70 doluluk oranını yakalan Viaport Marina, 300 tonluk lifti ve geniş teknik imkanlarıyla mega yatların yeni bakım merkezi haline gelen Viaport Marina, dünyanın birçok ülkesinden teknenin bakım ve onarım yapıldığı yer haline geldi. Bayraktar, “Şu an marinada piyasa değeri 150 milyon euro değerinde olan yatlar var. Fransa, İtalya, Yunanistan, Rusya’dan mega yatlar bakıma geliyor. Bu hareketlilik, Tuzla’ya yarıyor. Her ay 1.5 milyon ziyaretçi geliyor” diye konuşuyor.

Avrupa, ABD ve Uzakdoğu ülkeleri her yıl milyonlarca turist ağırlıyor. Kişi başı harcamalar da oldukça yüksek. Her şey dahil sistemiyle otele sıkışan turistten öte harcayan konuklar istiyorsak, Paris, Florida, Tokyo, Hong Kong gibi kentlerde olduğu gibi eğlence yerlerine destek olmak ve büyümelerine yardımcı olmak gerekiyor. Tabii ki hedefiniz “gezen turist” değil de, “harcayan turist” ise...