F.I.A.T ve F.O.R.D

Geçtiğimiz hafta içinde Ford'un EcoBoost motorlarının tanıtımı için Antalya'daydık. Yemek sırasında Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Ted Cannis ile görüştük. Bu görüşmeye geçmeden önce kısa bir parantez açalım. ABD'nin Michigan Eyaleti'ne bağlı Detroit şehri otomotivin kalbi sayılır. Bu bölge insanı için "Damarlarında kan yerine motor yağı dolaşıyor"denir. Cannis de Detroit'liymiş ve tüm kariyeri boyunca Ford'da farklı görevlerde çalışmış. Keyifli bir sohbet yaptığımız Cannis'le konuştuğumuz üç önemli noktayı buraya aktarmak istedim.

Öncelikle küçük ticari araç:

Minicargo boyutlarındaki bir aracın tek başına bir firmaya fizibil olup olmayacağını sordum. Zira, Minicargo projesinde tüm maliyetler ve satış Peugeot, Citroen ve Fiat tarafından paylaşılıyor.

Cannis'in yorumu şöyleydi: "Öncelikle bu segmenti en başından beri izliyoruz. Başlardaki  hızlı yükseliş bir süredir yerini stabil bir çizgiye bıraktı. Buna bir de sizin söylediğiniz ve  yüzde 100 katıldığım üretim adedi sorunu var. 20-30 binlik bir satış rakamı için üretim çok karlı olmaz. Bir ortak ya da aynı ürünü farklı markalarla pazarlamak gibi bir işbirliği yapılırsa bu segmentte para kazanabilirsiniz."

Bu sözlerden yeni modelin küçük olmayacağı anlamı çıksa da Cannis'in görevi gereği biraz politik davranarak kapıyı tamamen kapatmadığını ve model hakkında kesin bir yorum yapmaktan kaçındığını da belirtelim.

İkinci önemli nokta ise Ford Otosan'ın Türkiye'deki algısı.

"Ford Otosan bugün Türkiye'nin en büyük şirketi. Yıllarca çok başarılı ve karlı işlere imza atmış. Otomotivin ana kuralını çok iyi uygulamış. Ne kadar büyük araç satarsanız, o kadar para kazanırsınız. Bu kuralı uygulayarak bir anlamda çok ticarici bir firma olmuş. Bugün binek satışlarımız da hiç azımsanmayacak düzeyde. Fakat kamuoyunda halen Transit nedeniyle biz binek markası gibi algılanmıyoruz. Önümüzdeki dönemde bunu da değiştireceğiz."

Üçüncü ve son konu ise ABD pazarıydı.

Bu konuda ben FIAT'ın Chrysler operasyonunu değerlendirmesini istediğimde benim ve diğer bazı yorumcuların aksine operasyonun başarılı olacağını ilişkin inancını dile getirdi. "Chrysler'i iflasa götüren ana neden, Amerikalılar'ın 10 yıl gibi kısa bir süre içinde bir anda petrol fiyatlarını ve çevreciliği kendilerine dert edinmeleri oldu. Bundan 10 yıl önce hiç kimse beni, Ohio ya da Idaho (Orta Amerika) gibi yerlerdeki muhafazakar Amerikalıların küçük araçlara sıcak bakacaklarını inandıramazdı. Ama bugün benzinin galon fiyatı nedeniyle bu insanların bakışı değişti. Chrysler bunu göremedi, küçülemedi ve iflas etti. Şimdi FIAT ona küçülme elini uzattı. O yüzden başarılı olacaktır. Tabii bu arada sırf küçük araçla da koskoca ABD pazarında karlı olmanız mümkün değil. Önemli olan bizim One Ford stratejisinde yaptığımız gibi her yerde herkese satılabilecek karlı ürünleri yaratabilmek."

Son olarak da başlıktaki iki kısaltmaya değinelim. Ted Cannis 20 yıl kadar önce Ford ve Fiat markaları için eskilerin söylediği iki nükteyi de aktardı bana. Türkçe çevirisi aynı anlamı ve tadı vermese de oldukça keyifli.

"F.O.R.D-Fix or Repair Daily- "Hergün sabitle ya da onar"

"F.I.A.T-Fix It Again Tony- "Yeniden sabitle Tony"

Cannis'in bunları söyledikten sonra hemen iki markanın kalite algısının bugünlerde çok daha yukarıda olduğunu da eklediğini belirtelim.