Ferah bir ses
UZMAN GÖRÜŞÜ / Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım
"Hiç kimse" beklemiyordu. "Herkes" çok şaşırdı. Sonra "herkes" aslında Avrupa'da yaşananların ne kadar kaçınılmaz olduğunu anlatmaya başladı. Geçtiğimiz seneden itibaren Avrupa'da olanlara ilişkin öngörümüzü sürekli dile getiriyoruz. Olayların gelişimini, artık hemen herkes biliyor. Bu yüzden gelişmelerin ayrıntılarını tekrarlamak yerine, durumun ileride yaşanması muhtemel etkileri üzerinde düşünmeye çalışmak ve tedbirli olmak gerektiğini düşünüyoruz.
Değişimin asıl olduğu bilinir. Değişim hep vardı, hala var ve var olmaya da devam edecek. Yine de bu durum, olaylara durağan bir pencereden bakmayı, o anki görünümü değiştirmeyecek nitelikler yüklenmesini engellemez. Değişimin, eskiden var olanın kendisinden başka bir şeye dönüşmesine yol açması ise, genellikle bu değişim olduktan sonra açıklanmaya çalışılır.
Her ne kadar hepimiz ferah haberler almak istiyorsak ve Yunanistan konusunu okumaktan ve dinlemekten sıkılmış olsak da, maalesef Avrupa da kendisini manşetlere konu olmaktan çıkaracak değişimden sakınıyor gibi görünüyor.
Bu hafta sonu piyasalarda uzun süredir tahmin edilen bir duruma Avrupalı yetkililerden onay geldi: Yunan hükümeti 2011 veya 2012 bütçe açığı hedeflerini karşılamasının mümkün olmayacağını kabul etti. Zaten yetkililer, birkaç ay önce, 2011 hedefinin ulaşılabilir olmadığı ve IMF'nin tahmini yüzde 7,6'lık ihtiyacını tam puanlık kaçıracağı konusunda uyarmıştı. Yunanistan, küresel ekonomik yavaşlama sorunlarını suçladı, ancak IMF, ülke kemer sıkma önlemlerini ve vergi toplama yavaşlığını işaret etti. Aslında, bu aşırı tasarruf politikasını empoze etmenin ne kadar mantıklı olduğu tartışılır; nitekim önceki yorumlarımızda bunlara yeterince değinmiştik. Bu arada, Alman CDU üyesi Fuchs'un, Rheinische Post gazetesine "Yunanistan iflas etti" şeklinde bir yorumda bulunmasını yadırgadık. Alman siyasetçilerin, medya vasıtasıyla bunu söylemek için istekli olması bizce son derece ilginç. Bundan sonraki yardımların özellikle Almanya, Hollanda, Finlandiya ve Slovakya parlamentolarından geçmesinin; özellikle Avrupa'da resesyon ihtimali ciddi olarak artmış durumdayken, oldukça zor olduğunu düşünüyoruz. Örneğin Hollanda'nın Eylül ayında imalat endeksi Ağustos seviyesi olan 50.7 den 48.9 'a düştü. 50 seviyesinin altına düşülmesi iki yıldan fazla bir süredir ilk daralma işareti oldu.
Daha önce de değindiğimiz gibi Avrupa'daki olaylar son derece ciddi bir noktada. Bizce kapsamlı politika önlemleri alınana kadar, gelişmelere temkinli yaklaşmaya devam etmekte fayda var. Zira Yunanistan ve Avrupa için karar anının yaklaştığını düşünüyoruz.