Fenerbahçe kazandı, Gezer ve Denizli kaybetti

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin başrolüne iki isim soyundu: Bünyamin Gezer ve Mustafa Denizli. Bu iki jön el ele verdiler, Fenerbahçe'ye sıkıntılı döneminde ilaç gibi geldiler. Maçın hakeminden söz edip de araya "asıl mesleği polislik" tanımlamasını sıkıştırmayan duydunuz mu? Bünyamin Gezer asıl mesleğinde de suçluyla masumu bu netlikte (!) teşhis edebiliyorsa vay bizim halimize! Şimdi eminim "Bünyamin Gezer asayiş görevinde değil, şube çalışanı" diyerek araya girenler olacaktır. Oysa bu satırların yazarı o konuyu da biliyor, Bünyamin Gezer'in amatör futbolculuk döneminde ne sıklıkla kırmızı kart gördüğünü de. "İnsan herkesi kendi gibi bilirmiş" diye güzel bir atasözümüz var. Durumu da güzel açıklıyor hani… Eğer Bünyamin Gezer, Edouard Cisse'nin ilk sarı kartı ile İbrahim Toraman'a kart gösterdiği pozisyonları yeniden izleyip "Evet, hata yapmışım!" diyorsa bu yönetimine "hakem hatası" der geçeriz ama uydurma kartlarında diretiyorsa işte o zaman problem var demektir. Tabii Serdar Tatlı ve Erman Toroğlu'nu örnek aldığını açıklayan futbolumuzun yeni otorite timsali, Fenerbahçe tribünleri her ayağa kalktığında neden yelkenleri suya indirdiğini de açıklamalı.

Gelelim diğer jöne… Cesur oyun anlayışının ve hücum futbolunun ülkemizdeki şaşmaz savunucusu Mustafa Denizli, belli ki Kadıköy'e gelirken "1 puanı alayım, keyfime bakayım" diye düşünerek gelmiş. Galatasaray'ın 4-2-3-1 ile Kadıköy'de 4 yiyip evine dönmesinin üzerinden çok zaman geçmedi. Buna rağmen Saraçoğlu'nda sahaya 4-2-3-1 ile çıkan siyah-beyazlı takımın da akıbeti farklı olmadı. Belki skor 2-1'de kaldı ama Beşiktaş da Galatasaray gibi 4 gol yese sanıyorum kimse gıkını çıkarmazdı. Düşünce itibariyle 4-2-3-1 gerçekten de defans güvenliğini ön plana alan bir strateji. Ancak sağ bekinizin İbrahim Toraman, stoperinizin de Gökhan Zan olduğu bir maçta iki ön liberonuzdan birini de komik bir kararla kaybederseniz üstelik şapkadan da Serdar Özkan'ı çıkarıp asları kulübede oturtursanız evdeki hesap elbette çarşıya uymayacaktır. Derbinin sonucu şu gerçeği değiştirmez: Beşiktaş (bu sezon için) Fenerbahçe'den daha iyi bir takım. Eğer sarı-lacivertliler "Derbileri kazanıyorsak tüm maçları kazanabiliriz" fikrine kapılırlar ve ocak transferini ıskalarlarsa derbilerdeki coşkulu hava uzun sürmeyecektir. Fenerbahçe 100 metreleri çok iyi koşuyor, ama bir maraton koşusunu kazasız tamamlayamayacağına dair de güçlü sinyaller veriyor.

Yazımızın son bölümünde Mustafa Denizli ile ilgili farklı bir detaya değinelim. Bugüne kadar "güler yüzlü" teknik adam olan Denizli, Fenerbahçe maçı sonrası iyiden iyiye "Bu adam her kayıptan sonra neden sırıtıyor?" sorularına muhatap olmaya başladı. Bu sorular kendisinin kulağına geliyor mu bilemiyoruz ama taraftar için bu tip derbilerin ehemmiyeti malum. Mustafa Denizli bu uzun yarışta moral motivasyonu üst seviyede tutmak istiyor olabilir, ancak Beşiktaş'a gönül verenlerin yüzünden düşen bin parça iken kendisinin etrafa gülücükler dağıtması da pek hoş karşılanmıyor. Siyah-beyazlı camia adına korkum, Mustafa Denizli ile taraftar arasına kara kedi girmesidir ki, tecrübeli teknik adam Fenerbahçe maçındaki kararları ve takım yönetimiyle bahsettiğimiz soğuk iklimin tohumlarını ekmiş oldu. Bu konuya dikkat!

TEKNİK ANALİZ

(Galatasaray - Hacettepe)

Toptancı Baros

Galatasaray-Hacettepe maçı öncesi yaptığımız değerlendirmede "Galatasaray kazanır" demiştik. Galatasaray kazandı ama biz yanıldık. Nasıl mı? Hacettepe İstanbul'da sarı-kırmızılı takıma karşı oynadığı futbolla hepimizi şaşırtmayı başardı. 13. haftada ayyuka çıkan hakem hatalarından örnekler sunan Süleyman Abay da yönetimiyle Hacettepe'nin 3-1'lik yenilgisinde etken faktörlerden biri oldu.

Klasikleşen oyun düzeni 4-2-3-1 ile maça başlayan Galatasaray; bu maçta Meira'yı savunmaya çekip Ayhan'a partner olarak Barış'ı sahaya sürmüştü. Sarı-kırmızılı takımın hücum yükünü çeken Arda, Lincoln, Kewell, Baros dörtlüsü de eksiksiz sahadaydı. Erdoğan Arıca'nın talebeleri ise sahaya 4-4-1-1 şeklinde yayıldılar. İleri ucunda fizik gücü yüksek Zoko'yu kullanan Hacettepe; Sandro'yu organizatör olarak kullanıp bu iki oyuncunun arkasında mücadeleci bir blok oluşturmuştu. Olgay, Kadir, Tozo ve Serkan'dan oluşan bu dörtlü blok Sandro-Zoko ikilisinden destek alınca etkili bir pres uygulamayı başardı. Özellikle Galatasaray defansının ön bölgesinde yoğunlaşan bu pres sonucu sarı-kırmızılı takım sürpriz top kayıpları yaşadı. 33. dakikada Sandro'nun kaydettiği golle öne geçen Hacettepe, iki dakika sonra 10 kişi kalınca maçın kaderi de belli olmaya başladı. Neticede lige fırtına gibi başlayıp sonradan kontak kapatan Baros'un kaydettiği 3 gol sarı-kırmızılılara galibiyeti getirdi. Karşılaşmaya Baros ile birlikte damga vuranlardan biri de penaltı pozisyonunda yanlış oyuncuya kart gösterip sonradan onu da ikinci sarıyla saha dışına gönderen Süleyman Abay'dı. Bu performanstan sonra kendisinin en yakın derbiye atanması uygun olur (!) Skibbe'nin 10 kişi kalan rakibine karşı ikinci yarıda 3-5-2'ye dönmesi taktik açıdan önemli bir hamleydi.

SÜPER LİG'DE 13. HAFTA

Özkahya böyle istedi

Haftanın merakla beklenen karşılaşmalarından biri de Kayseri'deki Kayserispor - Trabzonspor maçıydı. Maç öncesi bizim beklentimiz beraberlik büyük ihtimalle de 0-0'lık bir beraberlikti. 90 dakikaya baktığımız zaman karşılıklı birer yanlış penaltı ile aslında gol olmayan bir gol kararı var. Kısacası hakem Halis Özkahya haftanın modasına uyup hatalı kararlarıyla maçın önüne geçti. Teknik bir değerlendirme yaparsak, maçta daha üstün olan Kayserispor ileri ucundaki eksik futbolcularını bu karşılaşmada çok aradı. Golcülüğe soyunan Mehmet Topuz'un da zaman zaman şahsi futboluyla takım menfaatlerinin önüne geçmeye başladığını belirtelim. Trabzonspor cephesinde ise var olan problemlerin sıkıntıları yaşanmaya devam ediyor. Bordo-mavili takımın devre arasında takviye yapması şart. Hasret kalınan şampiyonluk için Süper Lig'de çok uygun bir ortam oluşmuş durumda.

Antalya bir puana razı

Ligde 6. haftadaki Galatasaray galibiyetinden beri üç puan alamayan Bursaspor, sahasında Antalyaspor ile 1-1 berabere kalırken bu sonuç kırmızı-beyazlı takımın son üç haftadaki üçüncü beraberliği oldu. 1-1'lik skor aynı zamanda Antalyaspor'un ligdeki 5. beraberliği. Bursaspor ise Güvenç Kurtar'ın göreve gelmesinden bu yana bir türlü maçları koparacak güce erişemedi. Aslında her iki takım için de tehlikeli haftalar yaşandığını söyleyebiliriz. Bursaspor'daki düşüşe çare bulunamazsa bu süreç devamlılık arz edebilir. Antalyaspor ise her maçı berabere bitirerek lige tutunamayacağını fark etmek zorunda.

Kocaelispor bizi şaşırttı

Bu hafta bizi yanıltan takımlardan biri de Kocaelispor oldu. Biz bir hafta önce Antalyaspor maçında sergilenen futbolun sürdürülemeyeceğini düşünmüştük ama 80. dakikadan sonra açılan körfez ekibi maç bittiğinde skoru 3-0'a getirmişti bile. Konyaspor'u ise maçın hiçbir dakikasında beğenmedik. Yeşil-beyazlılar en son 9. haftada 3 puan almışlardı ki, 13. haftadaki bu skor onlar için ciddi bir uyarı. Bu açıdan değerlendirildiğinde 14. haftadaki Trabzonspor-Kocaelispor ve Konyaspor-Bursaspor maçlarının çok çetin geçeceğini söyleyebiliriz.

Gençlerbirliği - Hasagic maçı

Turkcell Süper Lig'de sıkıntılı günler geçiren Gençlerbirliği, sahasında İ. Büyükşehir Belediyespor'u ağırladı. İlk yarıda Ankara temsilcisi bir hayli etkili gözükürken, Kahe ve Mehmet Nas ile gelişen ataklarda kaleci Hasagic adeta tek başına direndi. Ev sahibi ekip ikinci yarıda da bir hayli etkiliydi. 70. dakikada sağ taraftan Burhan'ın kullandığı serbest vuruşta Kemal'in kafasını, yine Belediyespor kalecisi Hasagic kornere çeldi. Kalan dakikalarda gelişen Ankara ekibi ataklarından da sonuç çıkmayınca, Gençlerbirliği, baştan sona üstün oynadığı karşılaşmadan 0-0'lık beraberlikle ayrıldı.

Kayıhan'ın gözyaşları

Eskişehirspor - Denizlispor maçına dair hafta arası yaptığımız değerlendirmeyi "Açıkçası Ümit Kayıhan'ın işi zor görünüyor" cümlesiyle bitirmiştik. Eskişehir'de son düdük çaldığında ise Ümit Hoca'yı gözyaşları içinde yedek kulübesine çökmüş halde gördük. 25. dakikada 3-0 öne geçen takımı maç sonunda 4-3'lük skorla mağlup olmuştu. Tecrübesiz isimlerden kurulu Denizlispor kadrosunun Kayıhan'a böyle kötü sürprizler yapması anormal değil. Eskişehirspor ise 3-0'a rağmen maça asılmasının mükâfatını 90+3'te attığı golle aldı.

Ankara derbisi de sarı-lacivertlilerin

13. haftada oynanan Ankara derbisinin galibi tıpkı İstanbul derbisinde olduğu gibi sarı-lacivertli takım oldu. Hüseyin Göçek'in yönettiği mücadelede iki ekipte temkinliydi. İlk yarıda az pozisyon, çok mücadele vardı. İki ekip de aradığı golü bulamayınca ilk 45 dakika golsüz eşitlikle sona erdi. İkinci yarıda ise tek fark Mehmet Yılmaz'ın kaydettiği goldü. 59. dakikada topu ağlarla buluşturan golcü futbolcu, maçta başka gol olmayınca attığı tek golle takımına 3 puanı getiren isim oldu. Aykut Kocaman ve talebelerinin 14. haftada Beşiktaş'a karşı verecekleri sınav şimdiden merak konusu.

Sivasspor'a yan bakılmıyor

Turkcell Süper Lig'in 13. haftasında kendi evinde Gaziantepspor'u konuk eden ligin güçlü ekiplerinden Sivasspor, rakibini 3 golle geçerek evindeki üst üste 6. lig maçını kazandı. Maç öncesi Sivasspor 22 puanla ligde 4. sırada yer alırken, 18 puanlı Gaziantepspor 8. sırada bulunuyordu. 3 puanı 3 golle alan Sivasspor'un Gaziantepspor karşısında daha fazla zorlanmasını bekliyorduk ama maç içindeki sakatlıklar kırmızı-siyahlı ekibi epey zorladı. İkinci yarıda oyuna dahil olan Balili'nin formu da eklenince Bülent Uygun'un talebeleri galibiyet serilerine bir yenisini eklediler.

HAFTANIN TAKIMI: Eskişehirspor

HAFTANIN İNCİSİ: "Önemli olan ihtiyaç duyulduğu an gol atmak." Daniel GÜİZA

KARE AS: Pini Balili (Sivasspor)

     Kenan Hasagic (İ. Büyükşehir Belediyespor)

     Souleymane Youla (Eskişehirspor)

     Milan Baros (Galatasaray)

GOL KRALLIĞI: 10 Gol - Mehmet Yıldız (Sivasspor)

       8 Gol - Milan Baros (Galatasaray)

       7 Gol - Nobre (Beşiktaş)

          Mehmet Çakır (Ankaraspor)

       6 Gol - Lincoln (Galatasaray)

          Sercan Yıldırım (Bursaspor)

          Sergei Djiehoua (Antalyaspor)

          Souleymane Youla(Eskişehirspor)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016