Fener mi iyi, Antalya mı kötü?

Lafı dolandırmadan başlıkta sorduğumuz soruya cevap vermemiz gerekirse: "Her ikisi de." Sarı-lacivertli takımın oldukça eleştiri alan performanslarından sonra böyle bir reaksiyon gösterebileceği tüm futbol kamuoyu tarafından tahmin ediliyordu ama maç başlar başlamaz Antalyaspor'u bu kadar ezmesi beklenmiyordu. Fenerbahçe'nin iştahından bahsetmeden evvel ilk yarıdaki Antalyaspor'u anlatmak sanıyorum karşılaşmanın objektif bir analizini yapmak için elzem. Karşılaşmaya cesur bir tercihle 4-3-3 formasyonunda başlayan teknik direktör Mehmet Özdilek, çok geçmeden yeni bir savunma bloğuyla bu tercihi yapmanın "intihar" anlamına geldiğini gördü. İleri üçlüyü saymazsak, kalan sekiz oyuncudan yedi tanesi bir arada oynama pratiği kazanamamış oyunculardı ve bu gruba büyük oranda defansif görevler yüklenmişti. Kaleci Polat'ın acemiliği bir yana, defans dörtlüsü ve orta sahanın birbirinin dilinden anlamayan oyunculardan kurulması top kayıplarını arttırdı. Bu topları kazanan Fenerbahçe de hızlı ve ayağa oynamayı başarınca maçın dörtte birlik dilimi tamamlanmadan tabelada önemli bir fark oluştu. Sarı-lacivertli takımın aldığı kötü sonuçlardan sonra geleneksel olarak "ipe çekilen" Alex, aynı frekansta buluştuğu Semih ile birlikte maçı domine etti. Mehmet Topuz ve Stoch'un da kanatlardan bu ikiliye verdiği destek kısa zamanda oluşan farkın sebepleri arasında sayılabilir. Antalyaspor defansının hemen önünde görev yapan yeni transfer Proment top Fenerbahçe'ye geçtiği anlarda Alex'e yaklaşarak oyun kurmasına engel olmak istediyse de çoğu zaman gözleriyle takip etmekten fazlasını yapamadı.

Devreye 4-0 geride giren Antalyaspor'da Mehmet Özdilek radikal ve riskli bir hamleyle 3 oyuncu değişikliğine birden gitti. Futbol jargonunda "şoklama" dediğimiz bu değişiklikler sonrası Yenal sol beke, Deniz stopere geçti. Djiehoua'nın forvet hattına dahil olması ve orta alana Sedat takviyesiyle sistem 4-2-3-1'e döndü. Bu esnada Fenerbahçe'de kaleci Volkan'ın oyundan alınması ve kalenin genç Mert'e teslim edilmesiyle zaten farkı yakalamış olan Fenerbahçe, geride kontrolü elden bırakmayan topu kazandığı anlarda ise hızlı çıkmaya gayret eden bir görüntüye büründü. 67.dakikada yapılan Alex-Caner değişikliği de bu oyun anlayışı pekiştiren bir hamle sayılabilir. Caner'in sola monte edilmesi sonrası, Stoch daha serbest bir görev üstlenerek orta alandaki dinamizmi de arttırdı. İlerleyen dakikalarla birlikte Antalyaspor'da ikinci yarı başındaki hırs ve istek giderek azalırken, Fenerbahçe zaman zaman ayağa oynayarak rakibine zor anlar yaşatmayı sürdürdü. Young Boys maçı sonrası yaptığımız analizde, sarı-lacivertli takımın çok pas yaptığını ama bir türlü ileri oynayamadığını yazmıştık. Aykut Kocaman'ın öğrencileri bu karşılaşmada hem ayağa hem de ileriye oynamayı becerdiler. Elbette ki, şova dönen bu oyuna Antalyaspor'un çanak tuttuğunu da belirtmeliyiz. Özellikle ilk 45 dakikadaki görüntüsüyle Antalyaspor, bu sezon çok sıkıntı çekebileceğinin ipuçlarını verdi. Mehmet Özdilek'in bir an evvel savunmasını oturtması ve organize etmesi gerekiyor. Bilhassa Jedinak'ın ayrılmasından sonra orta saha organizasyonu da sekteye uğramış. İzlediğimiz kadarıyla Proment bir Jedinak değil. Kırmızı-beyazlı takım zamanla daha iyi olacaktır ama ilk haftalarda yaşanabilecek bir kötü gidişi tersine çevirmek çok kolay olmayabilir. Fenerbahçe'ye gelirsek, Niang ve Dia'nın katılımları sonrası hücum hattının çok daha etkili silahlara kavuşacağını ifade edebiliriz. Sarı-lacivertliler çok dikkat çekici bir galibiyet aldılar ama bu maça güvenip havaya girmek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Net bir fikir edinmek için Trabzonspor maçını da izlemek şart.

TEKNİK ANALİZ

(Sivasspor - Galatasaray)

Değişen bir şey yok

Sezonun ilk maçına Sivas deplasmanında çıkan Galatasaray büyük hayal kırıklığı yarattı. Rijkaard'ın 4-3-3 sisteminden vazgeçmediği bu karşılaşmada geçen sezon olduğu gibi orta saha nitelikten ziyade nicelikle kapatılmaya çalışılınca sarı-kırmızılı takımın Ceyhun Eriş önderliğindeki Sivasspor'a boyun eğdiğini gördük. Ofansif yükü tamamıyla omuzlarında hisseden Arda'nın bir asisti takımına puan getirmeye yetmezken, genç futbolcuya elinden geldiğince omuz vermeye çalışan Kewell da "hedef santrfor" görevinin hakkını veremedi. Oysa Mehmet Batdal ve Milan Baros'un kenarda oturduğu bu düzenin hem hücumda hem de savunmada aksayabileceği çok açıktı. Sivasspor klasik 4-2-3-1 dizilişinde en uçtaki Mehmet Yıldız ve gerisindeki Ceyhun'dan tam randıman alınca lige de galibiyetle başlamış oldu.

Beşiktaş tek golle

Spor Toto Süper Lig'de 2010-2011 sezonun ilk hafta maçında ligin yeni ekiplerinden Bucaspor ile Beşiktaş karşı karşıya geldi. Lig tarihinde ilk kez karşı karşıya gelen iki ekibin mücadelesinde gülen taraf Beşiktaş oldu. İzmir Atatürk Stadı'nda oynanan karşılaşmayı Beşiktaş 1-0'lık skorla kazanarak lige 3 puanla başladı. Bu karşılaşmada İzmir Atatürk Stadının kötü zemini büyük tepki toplarken, Bucaspor da oynadığı sert ve kapalı futbolla kötüler arasındaki yerini aldı. Maçın iyileri olarak ise Beşiktaş'ın genç futbolcusu Necip ile Bobo'nun attığı golde harika bir asist yapan Guti sayılabilir. Siyah-beyazlı ekibin deplasmanlarda bu tür savunmalarla çokça karşılaşacağını düşünürsek, fzik gücü yüksek bir hedef santrfor transferinin giderek önem kazanacağını söyleyebiliriz.

Gaziantep takıldı

Gaziantepspor ile Kasımpaşa arasında yüksek sıcaklık altında oynanan maçta gol sesi çıkmadı. İki takım da maça kontrollü başladı. Gaziantepspor, ev sahibi olmanın avantajıyla topa daha fazla sahip olan taraftı. Kırmızı-siyahlı ekip Julio Cesar ile pozisyonlar buldu ancak bunları değerlendiremedi. İlk yarıda iki ekip de eşitliği bozamadılar. İkinci yarıda da ilk yarıya benzer bir tablo vardı. Gaziantepspor'da Julio Cesar yerini yeni transfer Ismael Sosa'ya bıraktı. Takımlar olgun ataklar geliştirmekte zorlandılar. Yoğun sıcak altında oynanan maçta gol sesi çıkmadı ve takımlar sahadan birer puanla ayrıldılar. Kasımpaşa'nın yeni transferi Varela bu maçtaki performansıyla göz doldurdu.

Çıt çıkmadı

Eskişehirspor ile renktaşı Gençlerbirliği'ni karşı karşıya getiren maçta gol sesi çıkmadı. Maça etkili başlayan taraf Eskişehirspor'du. Batuhan ve Jaycee girdikleri pozisyonlardan sonuç alamadılar. Taraftarının desteğiyle Gençlerbirliği kalesini bunaltan kırmızı-siyahlılar, ilk yarıda eşitliği bozamadılar ve soyunma odasına golsüz beraberlikle gidildi. İkinci yarıda Gençlerbirliği oyunu dengeledi ancak maçta gol olmayınca takımlar sahadan birer puanla ayrıldılar. Eskişehirspor'da geçen yılın hayal kırıklığı Jaycee oynadığı futbolla büyük beğeni topladı. Öte yandan bu karşılaşmanın ilk yarısında elektrik kesintisi nedeniyle 16 dakikalık bir duraklama yaşandı.

Teofilo faktörü

Süper Lig'de Trabzonspor ile Ankaragücü karşı karşıya geldi. Trabzonspor sahadan 2-0'lık üstünlükle ayrılırken Trabzonspor'un formda golcüsü Teofilo Gutierrez maça damgasını vurdu. Karşılaşmanın gollerini sezon öncesinde Bursaspor ile oynanan Süper Kupa karşılaşmasında 3 gol atan Teofilo Gutierrez 70 ve 82. dakikalarda kaydetti. Karşılaşmaya 7 ekiksle çıkan Ankaragücü ise karşılaşmadan boynu bükük ayrıldu. Hücumda bir türlü istediği pozisyonları yakalayamayn Başkent ekibi Trabzonspor'a yenilmekten kurtulamadı. Öte yandan Sarı lacivertli ekipte, teknik direktör Ümit Özat'ın cezalı olması nedeniyle sahaya yardımcı antrenör Sedat Karabük yönetiminde çıktı.

Karabük şen başladı

Spor Toto Süper Lig'de ilk hafta mücadelesinde, ligin yeni takımı Kardemir Karabükspor evinde, Manisaspor'u 2-1 mağlup etti. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı'nda oynanan ve ilk yarısı golsüz eşitlikle sona eren mücadelede ev sahibi takıma galibiyeti getiren goller 46. dakikada Emenike ve 80. dakikada Angelov'dan gelirken, Manisaspor'un tek golü 90. dakikada Kahe'den geldi. Karabükspor ilk hafta maçını galibiyetle kapatarak lige moralli başlarken, Manisaspor sezona kötü bir başlangıç yaptı. Karabükspor 2. hafta maçında deplasmanda Kayserispor ile karşılaşırken, Manisaspor evinde Ankaragücü'nü konuk edecek.

HAFTANIN TAKIMI : Fenerbahçe

HAFTANIN İNCİSİ : "Türk hakemlerin işleri çok zor." Markus MERK

KARE AS   : Teofilo Gutierrez (Trabzonspor)

     Necip Uysal (Beşiktaş)

     Semih Şentürk (Fenerbahçe)

Ceyhun Eriş (Sivasspor)

GOL KRALLIĞI  :  2 Gol - Semih Şentürk (Fenerbahçe)

      2 Gol - Teofilo Gutierrez (Trabzonspor)

 1 Gol - Alex De Souza (Fenerbahçe)

 1 Gol - Gökhan Gönül (Fenerbahçe)

 1 Gol - Emanuel Emenike (Karabükspor)

 1 Gol - Emil Angelov (Karabükspor)

 1 Gol - Carlos Kahe (Manisaspor)

 1 Gol - Mustafa Sarp (Galatasaray)

 1 Gol - Bruno Zita (Sivasspor)

 1 Gol - Cihan Yılmaz (Sivasspor)

 1 Gol - Da Silva Bobo (Beşiktaş)

NOT: İ.B. Belediyespor - Kayserispor ve Bursaspor - Konyaspor maçları 16.08.2010 Pazartesi günü oynanacağından değerlendirmede yer almıyor.

Süper Toto Süper Lig 2010/2011 Puan Durumu

  O G B M A Y P

Fenerbahçe 1 1 0 0 4 0 3

Trabzon 1 1 0 0 2 0 3

Karabük 1 1 0 0 2 1 3

Sivas 1 1 0 0 2 1 3

Beşiktaş 1 1 0 0 1 0 3

Gaziantep 1 0 1 0 0 0 1

Gençlerbirliği 1 0 1 0 0 0 1

Eskişehir 1 0 1 0 0 0 1

Kasımpaşa 1 0 1 0 0 0 1

Bursa 0 0 0 0 0 0 0

Konya 0 0 0 0 0 0 0

Büyükşehir Bld. 0 0 0 0 0 0 0

Kayseri 0 0 0 0 0 0 0

Manisa 1 0 0 1 1 2 0

Galatasaray 1 0 0 1 1 2 0

Buca 1 0 0 1 0 1 0

Ankaragücü 1 0 0 1 0 2 0

Antalya 1 0 0 1 0 4 0

HAFTANIN MAÇI

(Fenerbahçe - Antalyaspor)

Kadro Değeri       Yaş Ortalaması

Fenerbahçe  : 148.400.000 Euro (32 Futbolcu)  Fenerbahçe  : 25,5

Antalyaspor  :  19.250.000 Euro (26 Futbolcu)  Antalyaspor  : 27,3