Felaketler örnek uygulamaların önünü açabiliyor
Son bir haftada güzel gelişmeler oldu tarım sektörünü ilgilendiren…Bugünkü yazımda kısa kısa bunlardan bahsedeceğim.
Belediyelerin tarımsal yatırımları nefes aldırıyor
Önceki yazılarımda kısmen de olsa değindiğim bir konu vardı. Deprem bölgesinde tarım alet ve makinalarının zarar görmesi, enkaz altında kalması ve bundan dolayı bahar aylarında yapılması gereken ekim-dikim ve bakım işlerinde sıkıntılar yaşanabileceği hususlarında örnek bir proje hayata geçirildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı iş birliğiyle Tarımsal Alet Ekipman Parkı kuruluyor (http://gaziantep.bel.tr).
Bir anlamda ortak makine parkı gibi kullanılacak olan sistemde, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün sahadaki tespitlerine göre bu ekipmanlar kullandırılacak. Böylelikle aslında felaket dışı normal zamanlarda da çok etkili bir sistem olan ortak makine kullanımı hayata geçirilmiş olacak. Her şeyden önce çoğu zaman âtıl kalan alet ve makinalar tam kapasite ile kullanılabilecek.
Üretici açısından ise üretimde devamlılık ve mekanizasyon maliyetlerinin sıfırlanması sağlanmış olacak. Depremde tarımsal üretim açısından ortaya çıkan 24 milyar TL tutarındaki zararın yaklaşık olarak yüzde 80’ini oluşturan sulama sistemleri konusunda da Nurdağı ve İslahiye’de 500 üreticiye destek verilecek. 54 milyon TL tutarındaki alet-makine parkı desteğinin yanı sıra özellikle basınçlı sulama sistemlerine destek olarak da yine Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 22 milyon TL bütçe oluşturuldu.
Aslında Büyükşehir Kanunu ile tarımsal alanda da hizmet verebilen belediyelere bir başka başarılı örnek de Konya’dan. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımsal üretime destek için çeşitli projeler yürüttüklerini, 2023 yılında da desteklemelerin aralıksız devam edeceğini söylüyor. “Bu yıl inşallah 50 milyon liralık sulama ve tarımsal destekte bulunacağız…Bu yıl toplamda 115 bin fidanı çiftçilerimizle buluşturmuş olacağız.
Hem Konya’daki ürün çeşitlerinin artırılması hem de çiftçilerimizin daha çok gelir elde edecekleri, daha az su kullanan bitkilerin yaygınlaştırılmasıyla ilgili bir çaba içerisindeyiz.” diyor Başkan Altay (http://konya.bel.tr). Dünya Su Günü’nde daha az su kullanımı vurgusu önemli diye düşünüyorum.
422 Sayılı Kanun TBMM’de kabul edildi
Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 422 Sayılı Kanun, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Daha önce bu konu ile ilgili olarak bu yılın Ocak ayı başında dört adet köşe yazısı yayınlamıştım. Aslında deprem ve seçime gidiliyor olması nedeniyle bu kadar hızlı yasalaşabileceğine ümidim yoktu.
Yasa; kuraklık, çoraklık, nadas vb. problemlere karşı önemli yenilikler getiriyor. Özellikle de Dünya Su Günü’nde buna daha fazla vurgu yapılması gerekiyor. Ürün desenlerinin kaynak mevcudiyetini gözetmeden (özellikle de su) yapılması, üretimde sürdürülebilirliği olumsuz etkiliyor.
Aşırı ve gereksiz sulamanın sonucunda Konya Ovası’nda oluşan obruklar büyük tehlike arz ediyor. Yeraltı suyu rezervuarları bir-iki yılda dolmuyor maalesef. Eski seviyesine gelmesi bir yüzyılı bulabiliyor.
O nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sözleşmeli tarımı düzenleyen yasa çalışmasının TBMM Komisyonundan geçmiş olması heyecan verici. Planlı üretime geçilmesi ve havza bazlı destekleme yapılacak olması en önemlisi.
Hasatta pazarlama sorununun önüne geçmek için stratejik ürünlerde, fiyat konusunda sigorta sağlanacak. Boş arazi kalmayacak. Sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak. İlaç etkin maddesi amaçlı kenevir yetiştiriciliği yapılabilecek.
Yasaya göre, tarımsal desteklemelerde, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) yerine, 2024 yılından itibaren, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirleyeceği yeni bir kayıt sistemi kullanılacak. Son olarak; deprem bölgesine yönelik olarak Kalkınma Ajanslarının oynayabilecekleri rol konusundaki yazıya olumlu tepkiler geldi. Görüşmelerden edindiğim izlenime göre, Bakanlıklarda bu konu hakkında adımlar atılmaya başlanmış.