Fed’in jumbo startı ve ritmik adımları: Usain Bolt gibi merkez bankacılığı
Merkez bankacılığı, bir sprinter gibi performans gerektirir: Hızlı bir başlangıç yapmak önemlidir, ancak yarışı kazanmak için ritmi kaybetmeden, dengeli ve emin adımlarla ilerlemek şarttır. Fed’in eylül ayında 50 baz puanlık “jumbo” bir faiz indirimiyle başladığı döngü ve geçtiğimiz hafta Jerome Powell’ın “Yavaşça hızlanacağız (festina lente)” açıklaması, bu dengeyi gözeten bir merkez bankacılığı anlayışının örneği.
Powell’ın kullandığı “not in a hurry (without haste)” ifadesinin Türkçe’deki mana karşılığını doğru anlamak, açıklamalarını yorumlamak için kilit önemde. Türk Dil Kurumu sözlüğünde birbirine yakın iki kelime: “Acele” ile “telaş”. Çabukluk ve hız anlamlarını içlerinde barındıran bu iki kelime arasında ince ama kritik bir ayrım bulunur. “Acele”, zamana karşı hızlı ama düzenli bir çabayı ifade ederken, “telaş” bu çabanın düzensiz ve kontrolsüz hale gelmesini anlatır. Alarm çaldığında “acele” etmek gerekebilir. Telaşa düşülürse “panik” başlar.
Örneğin; TCMB’nin o dönemki başkanı Erdem Başçı, 2013 yılında “alarmist” kelimesini seçmişti. Bugün Powell’ın açıklamaları Başçı’nın o günkü açıklamalarıyla eşdeğer: “Alarmist olmaya gerek yok. Acele edin ama telaşa kapılmayın.”
Bir sprinter, son sürat koşar. Acelesi vardır. Usain Bolt, Carl Lewis, Asafa Powell, Ramil Guliyev ve günümüzde Noah Lyles, Letsile Tebogo. ‘1 salise’nin kıymetini ipi göğüsleyemediği için ikinci gelen sprinter bilir. Kronometreye karşı böyle amansız bir mücadelede bu atletlerin hiçbirisi telaş içinde değildirler.
Sprinter’ler için ritim her şeydir. Kaslarını sıkmadan, kontrollü ve ritmik adımlarla ipi göğüslemeye odaklanırlar. Son derece sakin, vücut eklemlerine, sinir sistemlerine hakim ahenk içerisinde kol ve bacaklarını sallarlar. Nefes alışverişleri kontrollüdür. Rahat bir kas hızlı koşabilir, sıkışmış bir kas yerinde sayar.
Bir başka konu da adım fulesidir. Eğer bir sprinter kendisini kasarak adım boyunu uzatmaya kalkarsa hız kaybeder hatta dengesi bile bozulabilir. Bunun hafızalardaki tipik örneği Justin Gatlin’in Pekin’deki 2015 Dünya Şampiyonası 100 metre finalinde önde götürdüğü yarışı tökezleyip Usain Bolt’a hediye etmesidir.
Bu durum ekonomide de geçerlidir. Powell’ın açıklamalarını sprinter perspektifinden okumamız gerekiyor. Gereğinden büyük adımlar, ekonomiyi dengesizliğe itebilir. Pazartesi günkü yazımızda belirttiğimiz üzere kontrollü bir şekilde politika faizini dengeli reel faiz oranı varsayılan “r*”a indireceğim diyor.
Kafaları karıştıran bir diğer husus da Eylül ayındaki “jumbo”. Bu hayatta eli güçlü açmak önemlidir. Elbette,
geriden gelip yarış kazanmak mümkündür. Zor durumdan gidişatı çevirebilmek bir maharettir. Ama genel itibariyle tempoyu belirlemek, oyunu kurabilmek gerekir. Fed, “jumbo” adımla elini titrek tutmadığını gerektiğinde dozajı arttırmaya hazır olduğunu piyasaya belirtti. Kendi ‘güç pozu’nu verdi.
Sprinter’ler için de aynısı geçerlidir. Takoza yattıklarında, “dikkat” komutu gelip tabanca patlayana kadar istedikleri çok güçlü bir ilk adımdır. Yarış başladığında sağ ve sol yanlarındaki kulvarları domine etmek isterler. Bütün güçleriyle takoza abanıp fişek gibi ileri fırlarlar.
Fed de bu döngüye fişek gibi başladı. Piyasayı bastırdı. Ağustos ayında esen deflasyonist rüzgarları ve piyasa oynaklığını sildi süpürdü. Şimdi yarışın lideri, rahat emin adımlarla r*’a doğru ipi göğüslemeye gidiyor. Usain Bolt’un kariyerinde simgeleşen rahat ama güçlü adımlar, Fed’in de faiz indirim döngüsündeki yaklaşımını hatırlatıyor. Dengeli, ritmik ve sağlam adımlarla ilerleyen bir sprinter gibi, hem ekonomik istikrarı sağlıyor hem de piyasalara güven veriyor.