Fed’in dolar oyunu
Geçen haftaki Fed toplantısından sonra oluşan bahar havası devam ediyor. Fed bülteninden ‘‘sabırlı’’ ifadesinin çıkarılması önemlidir. Ancak daha kritik olan, Fed’in normal işsizlik oranını yüzde 5.2-5.5 aralığından, yüzde 5-5.2 aralığına indirmesidir. Normal işsizlik oranının indirilmesi, sıfır faiz politikasının sürmesi konusunda Fed’e manevra alanı kazandırıyor. Fed’in açıklamalarının güvercin tarafta algılanmasının nedeni, Fed üyelerinin faiz beklentilerini gösteren grafiğin değişmesidir. Bu değişim, piyasalarda ‘‘faiz artırımı gecikir mi’’ algısını oluşturdu. Faiz beklentilerini gösteren grafik, piyasa beklentisiyle zaten uyuşmuyordu. Fed’in en şahin üyeleri bile tahminlerini aşağı yönlü revize ettiler. Aslında Fed’in ekonomik beklentileri bir süredir fazla iyimser gidiyor. Geçen haftaki revizyonla, tahminler realiteye biraz yaklaştı. ABD’nin ilk çeyrek performansının oldukça zayıf olduğu görülüyor. Atlanta Fed, geçtiğimiz günlerde yayımladığı bir raporda, ‘‘İlk çeyrek büyümesi hayal kırıklığı yaratabilir’’ ifadesini kullandı. Tabii ekonomik büyüme Fed’in ikili görev tanımı içinde yer almıyor. Fed’in odaklandığı noktalar, istihdam ve enfl asyondur.
Yukarıda bahsettiğim normal işsizlik oranındaki revizyon oyun değiştiricidir. Ocak ayındaki tahminlere göre, faiz artırımının tetikleyicisi yüzde 5.2 idi. Bu tetikleyici artık yüzde 5 oldu. Bu tartışmalar başladığından beri, senaryo analizlerimde haziranın yer almadığını belirtiyorum. Erken bir artışın ekonomiye darbe vuracağını düşünüyorum. Küresel ekonomi zaten kör topal ilerliyor. Dünkü Euro bölgesi imalat PMI rakamları moral vericidir. Ancak makro verilerdeki baz etkisini de unutmamak gerekir. Diğer taraftan, Fed Başkanı Yellen haziranın masada olduğunu söylüyor. Yellen; ’’Enflasyondaki durum geçici. Faiz artırımı konusunda engel teşkil etmiyor’’ diyor. Yellen’ın kafasında sadece istihdam konusunda soru işaretleri var. Haziran toplantısına kadar, üç istihdam raporu yayımlanacak. Normal işsizlik oranının indirilmesi, Fed’in rahatlatmış olabilir. Bu saatten sonra tahminlerde revizyon olmaz. Normal işsizlik oranı bir daha indirilmez. Fed’in kredibilitesi zarar görür. Özetle; çekirdek enfl asyon mevcut yüzde 1.3 seviyesinde kaldıkça, yüzde 5’lik işsizlik oranıyla faiz artırımı gelir.
Fed’den gelen açıklamalar piyasaları pozitif etkiledi. EUR/USD 1.10 seviyesini zorluyor. Altın 1200 doların üzerine çıkmaya çalışıyor. Yüzde 58’ini euronun oluşturduğu dolar endeksinde 96 seviyesi kritik olabilir. Altında 1250 dolar bölgesi yükseliş hareketinin devamı açısından belirleyici olabilir. Bunlar çok kısa vadeli analizlerdir. Biraz daha orta döneme bakarsak, Fed haziranı pas geçse bile bu yıl faizi artıracak. Fiyatlamalar açısından daha da önemlisi, elindeki tahvilleri ne zaman satacağıdır. Bu konu, yatırım bankası Goldman Sachs’ın geçtiğimiz günlerde yayımladığı rapora kadar pek konuşulmuyordu. Goldman Sachs, bu seneki faiz artırımından sonra, 2016’nın ilk çeyreğinde Fed’in elindeki tahvilleri satmaya başlayacağını öngörüyor. Açıkçası bana çok erken geliyor. Tabii Goldman gibi bir bankanın analizi de göz ardı edilemez. Tahvil alım programları yüksek enflasyon dışında her işe yaradı. Bu programlar sayesinde portföylerin yapısı değişti. Tahvil fiyatları yükseldi. Risk iştahı arttı. Yatırımcı psikolojisi pozitif anlamda zirve yaptı. Goldman’ın tahmini gerçekleşirse, yaşananların tersine dönmesi gerekir. Piyasalar henüz bunu fiyatlamıyor.
ABD’de son günlerde, ‘‘Güçlü ekonomi, güçlü dolar’’ söylemi var. En son Hazine eski Bakanı Rubin döneminde bu slogan kullanılıyordu. Geçen hafta Fed, dolarda büyük alım pozisyonları olan spekülatörleri biraz silkeledi. Öyle veya böyle, politikanın normalleştirilmesi kapsamında faiz artırımları ve tahvil satışları gelecek. Dolar biraz nefeslendikten sonra, kaldığı yerden devam edebilir.