Fed’in anlattıkları

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

14 Eylül haftasından bu yana gelişmekte olan ülke varlıklarının sorunları kısa vadede tartışma konusu olmaktan çıktı. Geride kalan hafta ile birlikte 15 iş günü içerisinde MSCI GOÜ endeksi yukarı yönlü haftalık kapanışlar gerçekleştiriyor. Brezilya seçimleri öncesinde, Hindistan’ın yaşadığı bankacılık problemlerinin ortasında Ağustos döneminin satış dalgası sakinleme çabası içerisinde. Yerel varlıkların dış fiyatlama koşullarında oluşan iyimserliği kaçırmamasını olumlu okuyoruz. En kısa ifade ile “iyidir.”

BİST 100 mü GOÜ grubunu yakaladı, yoksa tersi durum mu geçerli? MSCI TR endeksi hafta kapanışı bazında 24 Ağustos döneminden bu yana pozitif performans sergiliyor. Kısa vade için 85 bin puan bölgesinden gelen tepkinin en anlamlı kısmı şüphesiz finansal sektörün yaptığı katkı oldu. Bu kez rüzgarı doğru takım oyuncuları ile yakaladık, tersi yönde hareketlenmedik.
Fed cephesi için değerlendirmelerimiz, genel Fed duruşunda herhangi bir değişiklik olmadığı şeklinde oluşmakta. Metinden çıkarılan “destekleyici” ifadesinin “daha güvercin duruş” şeklinde yorumlandığı düşüncelere katılmıyoruz. Hatta FOMC’den henüz tam olarak anlaşılmamış sürpriz etkisi olduğu çıkarımı dahi yapılabilir.

Projeksiyonlar her zaman için yatırımcılara yol göstermiştir. Esas nokta doğru okuyabilmek. Henüz karşılıklı atılan tarife adımlarının etkileri ABD ve Çin ekonomileri üzerinde görülmüş değil. Yansımaların başladığı nokta aynı zamanda global ticaretin de sekteye uğradığı tartışmalarını gündeme getirecek. O vakit gelişmekte olan ülke varlıkları da ihracat kanalı üzerinden ayrışma gösterecek. Bu nedenle FOMC katılımcıları mali alanın sağladığı avantajla birlikte büyüme beklentilerini 2018 için Haziran toplantısına kıyasla 0.3 puan yukarı yönde güncelleyerek yüzde 3.1 olarak açıkladılar. 2019 döneminde kısmi ivme kaybı ve-fakat güçlü kabul edilebilecek büyüme performansı yüzde 2.5 ile devam edecek. Kestirilemeyen kısım ise 2020-21 dönemindeki eğilim olacak. Bu nedenle 2019’un ana temalarından birisi, gelişmekte olan ülke varlıkları için, özellikle de son zamanlarda Türkiye için sıklıkla tartışılan “hard/soft landing (sert iniş/yatay iniş)” konusu olabilir. Bugün henüz bu noktada değiliz, orası ayrı.
2019’un büyüme performansını dikkatli izlemek gerekiyor. Ara seçimlerden güçlenerek çıkan muhtemel Cumhuriyetçi Parti ve Trump yönetimi için ekonomik büyüme performansındaki artış yine ön planda olacaktır. Bu nedenle yıllık performansın tahminlerin üzerinde seyrettiği senaryoda Fed’in 25bp artırım yerine belki 50bp geçtiğini ya da 2020’nin faiz artırımından çalarak 2019’a eklediğini görebiliriz. Dot Plot’a göre FF oranı 2019 için yüzde 3.1, 2020 döneminde ise yüzde 3.4 olarak tahmin ediliyor. Yani, bize göre riskler yukarı yönlü.

Anlamakta zorlandıklarımız hiç mi yok? Tabi ki var. Örneğin, basın toplantısında Ekim ayında aylık 50 milyar dolarlık faza geçecek olan bilanço küçültme operasyonuna dair tek bir soru gelmemesini şaşkınlıkla karşılıyoruz. Keza enflasyonda bu denli yatay beklenti oluşmasını da.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019