Fed’eraller peşimizde!

Serdar PAZI
Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

İngilizce bilmediğimiz yıllarda, imdadımıza yetişen dublaj sanatının veciz ifadelerinden biridir. Peki şaka bir yana, son 20 yılda bir türlü odağımızdan çıkmayan Federal Reserve ne zaman gündem dışı kalacak, inanın bilmiyorum. Yine işler “Fed son bir faiz artırımı daha yaparsa, halimiz nice olur” noktasına dayandı.

Bizim de dahil olduğumuz gelişen piyasalar evreninde, ABD tahvil faizlerinin yükselişi pek hoş karşılanmaz. Zira sermaye anavatanında neredeyse risk almadan %4-%5 kazanabiliyorsa, neden başka ülkelerin para birimlerine yönelsin ki? ABD hazine tahvilleri risk ölçümlemesinde nakit tutulan paraya eşdeğer olarak görülür.

Yani fon yönetirken ne kadar kazandırıyorsun sorusu kadar, hatta belki daha da önce ne kadar risk alarak kazandırmayı planlıyorsun sorusu gelir. Biraz uzattım ama sözün özü gelişen piyasalar için devam eden faiz artırım döngüsü sevimsizdir. Yakın zamanda eklenen ABD hazinesinin ek tahvil satışları da arz talep dengesini kısmen bozarak yükselişin uzamasını sağlıyor, onu da es geçmemek gerekiyor.

O zaman yabancı neden iki ayda BIST piyasasına 2 milyar dolar yatırım yaptı derseniz, konuları bağlamından ayrıştırarak değerlendirmek elzemdir yanıtını veririm. Gelişen piyasalar içinde artık yatırım için pek alternatif olmayan Rusya pazarı hariç en çok iskonto bizim piyasada. Bu duruma nasıl geldik, heterodoks yöntemlere bel bağlayarak yabancı yatırımcı elindeki TL tahvilin tümünü ve hissenin de yarısını sattı.

Nasıl düzeliyoruz, aklın ve mantığın yeniden ön plana çıkmasıyla. Gelecek ay beklenen orta vadeli programın detayları başlayan akımın devam etmesi açısından önemli. Burada da siyasi iradenin kendi duruşuyla çeliştiğini bildiğimiz politika setine ne kadar sahip çıktığına dair ipuçları takip edilecektir. Yani toparlarsak, dünyada işler nasıl gidiyor sorusundan bağımsız olarak, doğru yolda gidersek önemli bir miktar daha yabancı yatırımcı gelecektir.

Ama hisse piyasasına gelen miktar ödemeler dengesi ya da döviz likiditesi tarafında bizi rahatlatmaz. Esas itibariyle tahvile ve swap piyasasına bakmak gerekiyor. Orada da enflasyon görece getiri sorunu ve likidite sağlanması daha doğrusu sağlanmaması yönünde tercihler var. OVP ve PPK faiz kararı sonrası açıklamalar bu açılardan da irdelenecektir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide yol ayrımı 25 Ekim 2024
Yılın son baharında 11 Ekim 2024