Fed’den 2024 yılında tek faiz indirimi mesajı

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI ibrahimunalmis@hotmail.com

ABD Merkez Bankası (Fed) bek­lendiği gibi politika faizini sabit tuttu. 2024 yılının en çok konuşulan ve muhtemelen konuşulmaya devam edecek konusu Fed’in ne zaman faiz indirimi sürecine başlayacağı.

2024 yılı başında beş adet indi­rim bekleyen piyasalar acaba faiz ar­tışı olur mu noktasına gelmişti. Son açıklanan enflasyon verisinin bek­lenenden bir miktar daha iyi olması piyasaları iki faiz indirimi konusun­da umutlandırmıştı. Aylık çekirdek TÜFE’de %0.3 artış beklenirken ar­tış %0.163 olarak gerçekleşmişti. Fa­kat Fed başkanı Powell yaptığı açıkla­malar ile bu ihtimali ortadan kaldırdı.

Fed beklentileri doğru yönetiyor mu?

Başkan Powell konuşmasında açık­lanan enflasyon verisinin olumlu ol­duğunu söyledi. Piyasalar bu cümle­yi olumlu olarak algıladı ve Fed üye­lerinin 2024 yılında tek faiz indirimi beklentilerini açıklamalarına rağ­men olumlu tepki verdi. Açıklamalar sonrasında %1.5 artış yaşayan Nas­daq günün ilerleyen saatlerinde ge­tirinin bir kısmını geri verdi. EUR/ USD paritesinde ise kayda değer bir değişim olmadı ve parite 1.08 seviye­lerinde dalgalandı.

Peki piyasaların ABD Merkez Ban­kası'nın kararları hakkında beklenti­leri neden sıklıkla değişiyor? Soruyu şu şekilde de sormak mümkün: Acaba ABD Merkez Bankası piyasa beklen­tilerini doğru yönlendiremiyor mu?

Piyasa beklentilerindeki keskin dalgalanmaların iki ana sebebi var. Bunlardan bir tanesi Fed’in veriye odaklı karar süreci benimsemiş ol­ması. Başkan Powell bu konuyu uzun süredir dile getiriyor. Fakat bu durum her veri açıklanması sonrası beklen­tilerde dalgalanmalara yol açıyor. Normal koşullarda merkez bankala­rı orta-uzun vadeli enflasyon hedefi belirlerler ve bu hedef doğrultusunda hareket ederler. Verideki kısa vadeli dalgalanmalar piyasa beklentilerinde keskin dalgalanmalara yol açmaz. Fa­kat Fed’in tepki fonksiyonu artık ve­rilerdeki kısa vadeli dalgalanmalara da bağlı. Böyle olunca beklentileri çı­palamak daha zor hale geliyor.

Rekor borçlanmaya gidiyor

Beklentilerdeki dalgalanmanın bir değer sebebinin de enflasyon dina­miklerinin iyi anlaşılmamış olmasın­dan kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu noktada elimizde özellikle ABD ekonomisinin verimliliği hakkında net bilgiler olmaması tahmin yapma­yı zorlaştırıyor. Bu konuyu şöyle aç­mak mümkün. Fed bir süredir politi­ka faizini sıkılaştırıcı bölgede tutu­yor. Fakat, daha önceki dönemlerden farklı olarak faiz artışının ekonomik aktivite ve iş gücü piyasası üzerin­de sınırlı etkisi olduğunu gözlemli­yoruz. Bu durumun farklı nedenleri olabilir. Örneğin, ABD hazinesi rekor bütçe açıkları ve borçlanmaya gidi­yor. ABD Başkanı Biden 2021 başında ABD’yi Kurtarma Planı çerçevesinde 1.9 trilyon dolarlık bir harcama pla­nına onay vermişti. Dolayısıyla, bir yandan parasal sıkılaştırma yaşanır­ken diğer yandan kamu maliyesi ge­nişlemeci politikalar uyguluyor.

Ekonomik aktiviteyi destekleyen bir diğer gelişme de yapay zeka ve sektörler üzerindeki verimlilik etki­si olabilir. Kuşkusuz yapay zekanın verimlilik üzerindeki etkisi sektörler arasında dengeli değil. Servis sektörü gibi sektörlerde verimlilik artırıcı et­kisinin daha yüksek olduğu düşünü­lüyor. Fakat geçmiş tecrübelerimiz­den biliyoruz ki daha geç de olsa ve­rimlilik artıran teknolojik gelişmeler sektörlere zaman içerisinde yayılıyor. Dolayısıyla, ABD ekonomisi yapay ze­ka teknolojisinin yarattığı verimlilik artışları nedeniyle sıkı para politika­sına sınırlı tepki veriyor olabilir.

Üretim maliyeti artıyor

Bahsettiğimiz konular ABD ekonomi­sinin kendi yapısal dinamikleri nede­niyle enflasyonu %2 hedefine düşürme konusunda şimdiye kadar neden başa­rısız olduğunu ya da sınırlı başarı yaka­ladığını bir noktaya kadar açıklıyor. El­bette enflasyonist farklı dinamikler de var. Bunlar arasında Çin mallarına uy­gulanan vergiler var. Artık Çin’den ucuz ithalat etkisi çok sınırlı. Bu durum sade­ce ABD’de değil bütün dünyada enflas­yonun geçmiş 20 yıla göre daha yüksek seyretmesine neden oluyor.

Diğer bir enflasyonist etki de ener­ji ve emtia fiyatlarındaki oynaklıklar. Özellikle doğalgaz fiyatlarında yaşa­na dalgalanmalar üretim maliyetleri­ni olumsuz etkiliyor.

Yaşanan jeopolitik gelişmeler ve te­darik zincirinde yaşanan aksaklıklar da üretim maliyetlerini artırmakta. Örneğin, Süveyş kanalının kapanması­nın dünya ticaretine maliyeti oldukça yüksek. Tüm bu etkileri bir araya getir­diğimizde önümüzdeki dönemde küre­sel enflasyon için çok parlak bir resim çizemediğimiz görülüyor. 2000’li yıl­ların başından pandemi dönemine ka­dar yaşanan düşük enflasyon dönemi­nin önümüzdeki yıllarda tekrarlanma ihtimalini zayıf görüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TCMB likidite yönetimi 24 Mayıs 2024