Fed ve TCMB beklentileri…
Banu Eriş / Finansinvest
Bu hafta Fed Başkanı Yellen’ın ABD Kongresi’ne yaptığı sunumlar piyasa oyuncularının kafasında faiz artırımı konusunda aceleci olunmayacağı yönünde bir algı yarattı. Buna bağlı olarak dolar küresel bazda güç kaybederken, ABD tahvil faizleri geriledi. Fed’in önümüzdeki iki toplantıda (18 Mart ve 29 Nisan) adım atmayacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Yellen’ın son açıklamalarında %2 enflasyon hedefine vurgu yapması nedeniyle bu dönemde enflasyon verilerinin önemi biraz daha artacaktır. Kısa vadede enflasyon ile ilgili yukarı yönlü önemli baskı beklenmemesi nedeniyle Fed endişelerinin piyasalar üzerindeki etkisinin sınırlı olacağını söyleyebiliriz.
Öte yandan TCMB’nin para politikası ve siyasi taraftan gelen eleştirilerle birlikte TL varlıkların yurtdışı piyasalardan ayrıştığını görüyoruz. Ocak ayında politika faiz oranında, Şubat ayında ise tüm faiz oranlarında ölçülü indirime gidilmesi TL üzerinde nispeten sınırlı etki yarattı. TCMB’nin açıklamalarının ardından yapılan yorumlar nedeniyle merkez bankasının bağımsızlığına dair endişelerin artması ise döviz kurlarında sert yükselişlere yol açtı. Makro dengelerde iyileşmenin sürmesi beklense de, merkez bankasının güvenilirliği ve öngörülebilirliğinin kötüleşmesi yurtiçi piyasalarımız için risk teşkil ediyor. Bu tartışmaları bir kenara bırakırsak, enflasyonda düşüş devam ettiği sürece TCMB’nin ölçülü adımlar atmaya devam edeceğini tahmin ediyorum. Bu kapsamda gelecek hafta açıklanacak olan Şubat ayı enflasyon oranları piyasaların odağında olacaktır. TCMB bu hafta yaptığı ekonomistler toplantısında enflasyonun Şubat’ta geçici olarak yükseliş göstereceğini belirttiği için yüksek bir enflasyon rakamı önemli bir etki yaratmayabilir, ancak çekirdek enflasyon göstergelerinde bozulma görülmesi halinde TL ve faizlerde daha fazla hareketlilik görebiliriz.
Gelecek hafta ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve ECB Başkanı Draghi’nin yapacağı açıklamalar, ABD’de tarım dışı istihdam başta olmak üzere yoğun bir veri takvimi ile içeride 2014 sonu bilanço açıklamaları takip edilecek. Sonuç olarak piyasalarda volatilitenin devam etmesini bekliyor ve özellikle kısa vadeli pozisyonlarda stop loss disiplini ile hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum.