FED ve büyüme

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Beklenen oldu ve nihayet parasal genişleme yani QE sona erdi. Son bir ay içinde neden sona “ermemesi” gerektiğine dair, biraz da mantık dışı, bazı argümanlar olsa da FED’in bu tip bir düşünce tarzına prim vermemesi son derece yerinde oldu. Petrol fiyatlarının gerilemesi ile enflasyon üzerinde yaşanan baskıyı öne çıkartıp tüketim ve büyüme üzerine olumlu etkilerini göz ardı etmesi de büyük bir hata olurdu. FED bu hatayı da yapmadı. Dahası ABD tahvillerine ülke dışından gelen ve enflasyona yönelik olmayan alımlar nedeni ile gerçeği göstermeyen çeşitli enflasyon indikatörlerini de “şimdilik” öne çıkartmamayı tercih etti. Daha önce şahinlerin itiraz ettiği metine bu kez bir güvecinin itiraz ettiğini görüyoruz. Yani FED’in geneli daha şahin bir yapıya doğru everiliyor. Ancak Yellen’in Jackson Hole toplantısında söyledikleri halen geçerli. Faiz artışının şartları belli. FED’in beklediğinden daha hızlı bir toparlanma ve özellikle de ücretlerde artış. Artık FED’in istihdam sayısından ziyade ücretlerde artışı olup olmadığını takip ettiğini düşünüyorum. Birkaç ay boyunca yükselecek ücretler faiz beklentilerini kökünden değiştirecektir. Dün açıklanan büyüme verisi ise göründüğü kadar iyi olmayabilir. Beklenti yüzde 3.02ün net bir şekilde üzerinde yüzde 3.5 olarak açıklanmış olsa da detaylar fazla tatmin edici değil. Aslında ABD ekonomisi için yüzde 2.5 civarında ve hemen üstünde bir büyüme oranı olumlu karşılanabilir. Uzun süre son iki çeyrekte gördüğümüz gibi yüzde 4.6 veya yüzde 3.5 büyümesi söz konusu olmayacaktır. Ancak 3. Çeyrek büyümesine baktığımızda iki kalemin öne çıktığını görüyoruz. Biri net ihracat. Özellikle petrol ithalatında olan gerileme neticesinde ticaretin büyümeye yüzde 1.32 katkıda bulunduğunu görüyoruz. Bu önümüzdeki çeyreklerde sürdürülmesi zor bir performans olabilir. Diğer ana kalem ise yüzde 0.83 katkıda bulunan kamu. Kamu harcamalarında da aslan payını Savunma almış. Yeni bütçe konusu gündeme gelmeden önce Pentagon kendisine ayrılan bütçeyi tamamen bitirerek olası bir bütçe kısıntısını engellemeye çalışır. Bu nedenle kamudan büyümeye gelen bu desteğin de kalıcılığı sorgulanmalıdır. Stoklarda değişim ise büyümeden çalmasına rağmen aslında pozitif. Özellikle “tatil dönemi” olarak bilinen Noel-Yeni yıl öncesinde stokların şişeceğini gösteriyor. Tabii bu duruma bir de gerileyen benzin fiyatları nedeni ile artması muhtemel tüketimi eklersek daha yavaş ama daha sağlıklı büyüyen bir ABD ekonomisi ile karşılaşabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019