Fed, haziranda eylülü hazırlayacak, eylüldeyse aralığı
Şüyuu vukuundan beter. Fed’in haziran toplantısı herhangi bir faiz artışı öngörmüyor. Bir dünya radyonuz var. Bu radyoyu Fed kanalına ayarlamaya çalışıyoruz. Gürültüler o kadar fazla ki, “Fed şu yayını biraz daha güçlü yapsa olmaz mı?” demekten alıkoyamıyoruz kendimizi. Fed bilançosundaki balonu indirme isteğini Mayıs 2013’te ilan etmişti. O gün bu gün “veri bağımlısı”yız. İnternete bağımlılığımızı, sosyal paylaşım sitelerine ve oyunlara olan bağımlılığımızla taçlandırıyoruz. Dedikoduya olan tutkumuzu, GSM konuşmalarına olağanüstü bir önem atfederek şekillendiriyoruz. Veri bağımlılığında da dünya olarak “bıçak başlayıp ustura olmak” sürecini yaşıyoruz. ABD ekonomisi ile gelişen süreç, sırtımıza:
■Japonya
■Euro Bölgesi
■İngiltere
■Yunanistan
■Çin
şeklinde 5 yeni ekonomiyi daha ekliyor.
Fed, bu akşam nelere değinecek?
Faiz artışı ihtimali bulunmayan Fed’in maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 2 şeklindedir. Öyleyse Fed, bu akşam şunlara değinebilir:
1. Kişisel tüketim harcamaları 2015 ilk çeyreğinde sadece yüzde 1.8 artarken, hanehalkının tasarruf edilebilir gelirlerinin yüzde 5.3 artması enflasyonun bir süre daha baskı altında süreceği gerçeğini gizlemiyordur. 2008’de yüzde 14 seviyesindeki ulusal tasarruf oranı yüzde 20’lere doğru yükselerek uzun vadeli bir yapısal sağlamlık sağlasa da kısa vadeli krizin istediği harcamadır. ABD ekonomisinde üretilen 4 değerin 3’ü tüketime dayandığına göre, işimiz zordur. Türkiye ekonomisiyse 2008’li günlerde yüzde 14 olan ulusal tasarruf oranını son rakamlarla yüzde 12.4’e kadar gerileterek, küresel ekonominin en çılgın tüketicileri arasındaki yerini alıyor.
2. Son tahminlerdeki bozulmaya dikkat etmek gerekiyor. ABD ekonomisinin – yüzde 0.7 GSYIH 1. çeyrek büyümesi tahmin edilemedi. Bu çerçevede 2.çeyrek için çok sert bir artış yerine yüzde 0.8 gibi daha ılımlı bir toparlanmayı beklemek doğru olacaktır. Hatanın iki dayanağı vardır.
•Petrol fiyatlarındaki düşüş tüketici harcamalarını ateşleyememiştir.
•Doların küresel anlamda kazandığı değer artışı ABD ekonomisini olumsuz etkilemiştir. İthalat deflasyonist baskıyı ve hanehalkının tüketim davranışını etkiledi. Tahterevallinin öbür ucundaysa doların değerlenmesi vardı. İhracat sadece ABD ekonomisinin yüzde 17’sini oluştursa da ABD’nin sayısız çokuluslu şirketinin düşen gelirlerini de dikkate almak gerekecektir.
3. ABD ekonomisi, daha çok bizim ekonomimiz için dile getirdiğimiz bir mod içinde, “dura kalka” ilerliyor.
Haziran notları Fed’in eylül toplatısına hazırlık niteliği taşıyan, soyuttan somuta uzanan bir
adım olacaktır. Politikanın patikasını iki yoldan gelenler oluşturacaktır. İlk yol, cari resme göre değil, öngörülerde şekillenen ve gelecekte netleşecek verilerle yönetmek olacaktır. İkinci yolsa, piyasanın Fed politikalarına bağımlı oynaklığını dizginleyebilmek olacaktır. Açık, anlaşılır ve gerektiğinde sözlü yönlendirmeleri kullanabilen bir ustalıkla. “Şaşı, çakır demeksizin kör deyip kurtulabilen”, üstü kapalı laflar etmeyen bir politikanın patikasında ilerletecektir küresel ekonomiyi.