Fed faiz artırım tahminleri öteleniyor

Serdar PAZI  /  FINANSINVEST

Geçtiğimiz hafta boyunca ABD’den gelen zayıf ekonomik verilerin bu hafta da düşük enflasyon verisi ve beklenenden daha güvercin bir ton içeren Fed toplantı tutanakları ile desteklenmesi finansal piyasalarda risk iştahını artırmakta. Tabii Fed üyelerinin görüşleri de önemli olmakla beraber esas itibariyle gelecek hafta yapılacak olan Jackson Hole toplantısında Başkan Yellen’dan gelecek açıklamalar belirleyici olacaktır. Fed büyük bir kredibilite kaybına uğramamak adına faiz artırım ihtimalini masada bırakmayı sürdürecektir, ancak piyasa nezdinde buna atfedilen önem düşüşte. Faiz artırımına dair tahminlere bakıldığında bu yıl bir faiz artırımı bekleyenlerin yavaş yavaş azınlığa geçmeye başladığını görüyoruz. Fed endişelerinin ötelenmesinin yanında, diğer başlıca Merkez Bankalarının da genişlemeci politikalarını sürdüreceklerine dair oluşan algı fon akımlarını etkilemekte. ECB, BoE ve BoJ önümüzdeki dönemde mevcut teşvik paketlerini ve genişlemeci para politikalarını ileri taşıyabilir. Özellikle Eylül ayında yapılacak faiz kararı toplantılarında bu ülkelerin ek adımlar atması beklenmekte. Dolayısıyla yüksek likiditenin sürmesi ve majör para birimlerinde dolar haricinde negatif faizler, yüksek nominal faiz ödeyen ülkelere talep doğurmakta. Gelişmekte olan ülke piyasalarına son iki aydan bu yana yaşanan girişler dikkat çekerken, içeride de TL varlıkların önümüzdeki dönemde normalleşme sürecine devam etme kapsamında bu durumdan daha fazla pay alması beklenebilir. Bu kapsamda TL varlık fiyatlarının darbe girişimi öncesi seviyelere doğru toparlanmayı sürdürmesini bekliyoruz. Bu dönemde enflasyon görünümü nedeniyle TL faizlerde geri çekilme eğilimi sınırlı kalabilir. Ancak ABD tahvil faizlerine göre cazip faiz farkı (spread) ödeyen Türk eurobond piyasası daha ön planda olabilir. Portföylerde de korunma amaçlı bir miktar döviz pozisyonunun yanında faiz avantajı nedeniyle yüksek ağırlıklı olarak TL tercih edilmeli görüşündeyiz.