FED etkisi sadece kısa vadeli

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

FED belirsizlikleri giderdi. Kendi konumunu açıkladı. Eylül ayında faizi yükseltmiyor. Yani faiz 1.00 ve eksi 1.25 aralığında tutuldu. Ancak, yeni faiz yükseltilmesinin Aralık ayında yapılacağına ilişkin güçlü bir sinyal verdi. Dahası, önümüzdeki yıl faizi iki ya da üç kez daha yükseltebileceğini de ima etti. FED bu kararının arkasına enflasyondaki olası gelişmelere ilişkin analizini koydu. Şimdilerde ABD’de enflasyonun adeta sürünür halde olduğu biliniyor. Enflasyon düşükken faizi yükseltmenin iktisadi akla ters olacağını bilen FED faiz yüzde 2 düzeyine gelene kadar bu yükseltme işinde ihtiyatlı hareket edeceğini ima etti. Faiz kararı piyasaların öngördüğü bir karardı. Dolayısıyla bu bağlamda b bir sürpriz olmadı.

FED’in durgunluğu ters çevirmek için uzun süredir uyguladığı gevşek para politikasının kendi bilançosunda ciddi bir şişkinlik yarattığı biliniyor. FED parasal genişlemeyi devlet tahvili ve mortgage destekli piyasa kağıtlarını satın alıp, karşılığında nakit ödeyerek gerçekleştirdi. Dolayısıyla bilanço bir yandan borç senedi olarak şişerken bir yandan da ekonomiye verdiği nakit cinsinden şişmiş oldu. Şimdi bu şişmenin giderilmesi gerekiyor. Bu gereği neden şimdi duydu FED derseniz bunun cevabını da Yellen bu toplantı sonrasındaki ABD ekonomisi ile ilgili olarak çizdiği tablo vasıtasıyla verdi. ABD ekonomisinin düzgün bir büyüme rayına oturduğunu, yatırımların hızlandığını, istihdam tarafında bir sıkıntı kalmadığını sadece enflasyon konusunda düşük düzeyde katılaşmanın getirdiği bir uyumsuzluk olduğunu bunun da belli bir sürede çözüleceğini söyleyerek bilanço küçültmek için uygun koşulların oluştuğuna işaret etti.

FED’in açıklamalarından bilançosunu küçültmek için çok acele etmeyeceği, aşamalı bir süreçte bunu gerçekleştireceği anlaşılıyor. Para otoritesinin Ekim ayından başlayarak vadesi dolan ve itfa edilmesi gereken borçların yeniden borçlanmayla çevrilmesinde daha hasis davranacak, borcu çevirmeyecek. Böylece, her adımda piyasaya daha az ödeme yaparak bilançosunu şişiren borç tutarını azaltacak. Her ay belli miktarda paranın çekilmesiyle bilanço normalleştirilecek. Aylık para çekimlerine bir tepe noktası tanımlanıyor. Söz konusu tepe belli sürelerde yükseltilecek ve ekonomiden çekilen para arttırılacak. Bu süreç hemen, Ekim ayında başlatılacak ve ilk adında aylık tepe noktası 6 milyar dolar tutarında devlet tahvili ve 4 milyar dolarlık mortgage destekli kağıtların karşılığında parasal daraltma yapılacak. Bu tutarlar üç ayda bir yükseltilecek ve bir yıl içinde devlet tahvilinde 30 milyar dolar, mortgage destekli kağıtlarda 20 milyar dolar tutarında daralma sağlanacak. Aslında bu süreçte de piyasaları şaşırtacak bir sürpriz yok. Niyetin ne olduğu, sürecin nasıl yürütüleceği daha önce bilinir hale gelmişti. Sadece bir takvime ihtiyaç vardı. Son toplantıda bu ihtiyaç karşılanmış oldu.

FED kararlarında önemli bir sürpriz olmadığı için piyasaların kararlara tepkisi de beklenen yönde oldu. Son zamanlarda değer kaybeden dolar yapılan açıklamayla bir miktar değerlendi. 10 yıllık tahvil FED’in niyetini açıklamasından bu yana zaten 3 puan kadar yükselmişti. Wall Street ise ilerideki faiz yükselmesi olasılığına tepki verip, yüzde 0.1 kadar yukarıya gitti. Bunlar FED’in başlattığı sürecin en azından ABD’li piyasa aktörleri tarafından olumlu karşılandığını gösteriyor.

Aslında ABD’de parasal sıkılaşmanın başlatılması kendi ekonomisi için olumlu bir süreç. Ancak bu girişimin kısa vadede özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından sıkıntılı durumlar yaratabileceği, uzun vadede ise küresel ölçekte bazı olumsuzluklara neden olabileceğini şimdiden öngörmek mümkün. Gelişmekte olan ülkelerde açıklamanın hemen arkasından sermaye çıkışının başlaması, ulusal paraların değer kaybetmesi, faizlerin yukarıya doğru hareketlenmesi başlayan sürecin ne tür etkiler yaratacağına i ve nereye kadar gidebileceğine ilişkin bir fikir veriyor.

Önceki dönemde bu tür gelişmelerin pek çok örneği yaşandığı için artık ciddi bir bilgi birikimi olduğu ve paniğe sürüklenmeden bu türbülansla başa çıkılabileceğini söylemek mümkün. Daha uzun vadede küresel ekonomide ortaya çıkması muhtemel gelişmeler için bu kadar iyimser olmanın olanağı yok. Şimdilik ufukta görünen tehlike başta FED olmak üzere hemen büyük merkez bankalarının neredeyse eş anlı olarak parasal sıkılaştırmaya gidecek olmasının sonucunda ortaya çıkacak olan masif para daralmasının yeni bir küresel resesyonunu ateşlemesi olasılığıdır. İşin bu yanını tartışmak için sürecin biraz olgunlaşmasını beklemek doğru olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018