FED: Dejavu?

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Bildiğiniz üzere ‘dejavu’ bir olay karşısından sanki daha önce aynı anı yaşamış gibi hissetmek anlamına geliyor. Dün akşam gerçekleşen yılın son FOMC toplantısı da piyasa açısından bir ‘dejavu’ oldu. Bu satırları yazdığımda henüz karar açıklanmamıştı. Bu nedenle şayet Fed faiz artışına gitmedi ise yazının geri kalanını okumanız zaman kaybı olacaktır. Ancak beklendiği gibi faiz artışı gerçekleşti ise tarih, yani 2015 Aralık, tekerrür ediyor diyebiliriz.

Hatırlayacağınız üzere 2015 Aralık ayında Fed faizleri 25 baz artırmış ve 2016 için de 4 artışa işaret etmişti. Ancak bugün gördüğümüz üzere sadece 1 artış söz konusu olabildi. Peki, 2017’de kaç artış söz konusu olabilir? Bu sorunun cevabını dün Fed her üyenin fikrinin noktalarla temsil edildiği bir grafik ile açıkladı. Ancak eksik olan çok önemli bir konu var. Hiçbir Fed üyesi Trump’ın fikirlerini tam olarak bilmiyor. Tıpkı piyasanın da bilmediği gibi. Bu nedenle Fed’in ekonomik gidişata ve faiz patikasına yönelik görüşlerinin gerçek anlamda anlaşılması ancak Mart 2017 toplantısında ortaya çıkacaktır. 2016 için 4 faiz artışı öngören Fed, o sıralarda ekonomik verilere baktığında gördüğü ana dinamikler şöyleydi: 50’nin altında seyreden yani daralan bir imalat sektörü, yüzde 5.0 seviyesinde olan işsizlik oranı ve son derece düşük enflasyon ile enflasyon beklentiler. Şimdi ise yüzde 4.6 seviyesine ulaşan bir işsizlik 50 seviyesinin üzerinde yani net bir şekilde genişleyen bir istihdam sektörü ve artan enflasyon ile enflasyon beklentiler söz konusu. Bu trendin üzerine makul bir yatırım paketi ve vergi indirimleri de eklendiğinde ekonominin daha da ısınması kaçınılmaz olacaktır. O halde 2016 için biraz uçuk kalan 4 faiz artışı beklentisi 2017 için ise gerçekçi bir ihtimal olabilir.

Petrol fiyatlarının geçen yıl sonuna oranla 10 dolar yukarıda bulunması manşet enflasyonda yüzde 2 seviyesine doğru hareketin devam edeceğini düşündürüyor. 4 faiz artışı makul görünüyor olmasına rağmen sadece ABD ekonomisini baz alarak bir tahminde bulunmamız çok doğru olmayacaktır. Çin veya Euro Bölgesi’nde bir resesyon olması durumunda Fed’in sadece iç dinamikleri baz alarak faiz artışlarına devam edeceğini düşünmek doğru olmaz. Ancak 2017 stratejimizi ‘umut’ üzerine değil ‘realiteler’ üzerine kurmak zorundayız. Önümüzdeki haftalarda 2017 beklentilerimi paylaşacağım. Ama çok kısa bir özet geçmek gerekirse ABD doları global piyasalarda yükselişini sürdürecek, S&P yeni zirveler kaydedecek ve altında belirgin bir ralli yaşanmadan önce 1.000 dolara doğru son bir geri çekilme daha söz konusu olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019