FED cephesinde değişen bir şey yok

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin geçtiğimiz günlerde para politikasına ilişkin olarak yaptığı konuşmanın sermaye piyasaları ve ülkeler üzerindeki etkileri devam ediyor. Avrupa Parasal Birliği’nin iki büyük ekonomisi İspanya ve İtalya’da bundan etkilenen ülkeler arasında. Fakat geçtiğimiz çarşamba günü Ekonomik Analizler Dairesi tarafından açıklanan ekonomik rapor, bu konuşmadan endişelenen kesimleri muhtemelen rahatlatmıştır. Zira ekonomik veriler, mevcut para politikasında bir değişiklik için henüz erken olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, ABD ekonomisinde yılın ilk çeyreğindeki büyüme yüzde 1.8. Mayıs ayındaki raporda büyüme oranı yüzde 2.4 olarak açıklanmıştı. Büyüme rakamının yüzde 0.6 oranında aşağı yönde revize edilmesi büyük ölçüde, tüketim harcamaları ve sabit sermaye yatırımlarındaki azalmadan kaynaklanmaktadır. Mayıs ayı tahminlerine göre, yılın ilk üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4 artması öngörülen tüketim harcamalarında gerçek artış yüzde 2.6. Tüketim harcamalarının beklentilerin altında artmasında, bordro vergilerindeki artışın da payı var. Özel tüketim harcamalarının dışında, yatırım ve ihracattaki artış ta beklentilerin altında. Global ekonomideki yavaşlama, ABD’nin yatırım ve ihracatını etkiliyor.

***
Buna göre, aylık 85 milyar dolar tutarında uzun vadeli bono alımlarından oluşan programa devam edilecektir. Para politikasında değişiklik, ekonomide bundan sonraki gelişmelere bağlıdır. Dolayısıyla, yılın ikinci yarısında özellikle de, üçüncü çeyreğinde meydana gelecek gelişmeler önem kazanıyor. Gelişmeler olumlu olur ve ekonomik göstergeler iyiye giderse, bono alımları bu yılın sonlarına doğru azalmaya başlayacaktır. Bununla birlikte, kısa vadeli faizlerde 2015’den önce bir artış öngörülmüyor. FED Açık Piyasa İşlemleri Komitesi’nin bu son toplantısı, 12 üyeden oluşan Komite’nin üyeleri arasında uygulanan politikalar konusunda görüş birliği olmadığını bir kez daha gösterdi. Kansas ve St. Louis Merkez Bankası başkanları enflasyonist beklentilerin artma olasılığına dikkat çekerken, aralarında New York ve Minneapolis Merkez Bankası başkanlarının da yer aldığı diğer merkez bankası başkanları mevcut politikaya devam edilmesi gerektiği düşüncesindeler.

***
FED’i önde gelen diğer merkez bankalarından ayıran, fiyat istikrarı dışında yüksek istihdamı hedefleyen bir para politikası izlemesi. İki hedefin aynı anda gerçekleştirilmesi olanaksız olduğuna göre, aralarında bir tercihin yapılması gerekiyor. Para politikasından sorumlu olanlar için ekonominin içinde bulunduğu konjonktüre göre, bazen fiyat istikrarı istihdamın önüne geçerken, bazen de istihdam daha önemli olabiliyor. ABD şu anda üretim ve istihdam artışının nispeten daha önemli olduğu bir dönemden geçmekte, işsizlik tüm dünyada olduğu gibi, ABD’de de çözümü öncelikli sorun. Kısa vadede para politikasının geleceği, işgücü piyasası ve üretim sektöründeki gelişmelere bağlı görünüyor. Gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 70’nin tüketim harcamalarından oluştuğu bir ekonomide, işsizliği normal sınırları içine çekmeden büyümenin sürekliliğini sağlamak olanaksız.

***
Bernanke’nin konuşmasını sürpriz olarak değerlendirmek doğru olmaz. Açık Piyasa İşlemleri Komitesi’nin toplantılarından sonra FED Başkanı’nın basın açıklaması yapması teamüldendir. Bernanke daha önceki konuşmalarında da benzer ifadeler kullanmış, ekonomi iyiye gittiğinde mevcut politikaların gözden geçirileceğini açıklamıştı. Bernanke’nin konuşması, dünya ekonomisinin ABD ekonomisindeki gelişmelere sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Son açıklanan ekonomik rapora göre, FED’in para politikasında yakın bir gelecekte değişme beklenmemeli. Ancak, gelişmelere hazırlıklı olmak gerekiyor. Kriz döneminde, gevşek para politikalarının yol açtığı sermaye girişleriyle bir yandan dış açıklarını finanse ederken, diğer yandan büyümelerini sürdüren gelişmekte olan ekonomilerin bundan böyle büyümelerini sağlam temeller üzerine dayandırmaları şarttır. Özellikle, bizim gibi enerji bakımından dışa bağlı ekonomilerin daha dikkatli olmaları gereken bir döneme giriliyor.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016