Fed… Bildiğimiz Fed

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

“Fiyat istikrarını sağlamak, sıkı para politikamızı bir miktar daha sürdürmemizi gerektirecek. Enflasyon yüzde 2’lik hedefimizin çok üzerinde. Enflasyon verilerinin Ekim ve Kasım’daki durumu bize aylık fiyat artış ivmesinde azalmaya işaret ediyor ancak elimizde enflasyonun kalıcı bir şekilde aşağı gittiğine dair kanıt olması gerekiyor.

Yüksek enflasyon ciddi zorluklar ortaya koyuyor. Özellikle ulaşım gibi, konut gibi, temel gıda gibi konularda sıkıntı yaratıyor. Yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşmayı çok önemli görüyoruz.

Ekim ve kasım ayı rakamları enflasyon hızında memnun edici düşüşü gösterdi ancak enflasyon için riskler yukarı yönlü. Para politikası komitesi de enflasyona yönelik riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyor. Para politikasında erken gevşemeden kaçınacağız.

50 baz puan hala büyük bir artırım. Faiz konusunda hala alacak biraz yolumuz var. Toplantıdan toplantıya kararlarımız almaya devam edeceğiz, kararlarımız tamamen gelen verilere bağlı olmaya sürdürecek. İşimizi tamamlayana kadar rotamızda devam edeceğiz. Yeterince sınırlayıcı politika duruşuna henüz ulaşmadık. Bu yıl her yayınladığımız tahminde faiz oranı için tepe noktası beklentimizi artırdık. Gelecek toplantıda faizde tepe noktası beklentimizi yükseltmeyeceğimizi söyleyemem. Eğer veriler kötü gelir ise tepe noktası daha yukarı gidebilir, enflasyon yavaşlar ise aşağı gelebilir. Yılın başlarında faizler konusunda hızlı hareket etmek önemliydi, şu anda ne kadar hızlı gittiğimiz o kadar önemli değil.”

Fed “şaşırtmamaya” devam ediyor. Piyasaların adeta kilitlendiği kararını açıklayan ABD Merkez Bankası, 50 baz puanlık faiz artışı ile ard arda yedinci kez faiz yükseltmiş oldu. Bu artış ile politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığına çıkartırken, ABD’de faiz 2007 yılından bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Diğer bir deyişle ABD halkı da faizciliği öğrenmeye başladı. Aslında bu gidişin sonrasında gelecek yıl sonunda politika faizi 5,1’leri görecek gibi duruyor.

Peki asıl bakmamız gereken nokta ABD’de son gelen enflasyon verileri nasıl ve faiz arttırımı piyasaya nasıl yansıyor. Bence bu noktayı irdelemek, bizim ülkemizdeki politikaları da anlamak için faydalı olacak. Zira yıl sonuna girerken, asgari ücretti, döviz kuruydu, yeniden değerleme oranı idi, bir sürü ekonomik denge temelde enflasyondaki değişime dayanıyor. Hatırlanacağı üzere ABD’de Kasım ayında enflasyon yüzde 7,1 ile piyasa beklentilerinin de altında kalmıştı. ABD’de enflasyon enerji maliyetlerindeki gerilemenin artan gıda maliyetlerini dengelemesiyle Kasım’da yavaşladı. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,1 ile tahminlerin altında kaldı. Yani diğer bir deyişle, faizdeki artışın enflasyonu önemli ölçüde aşağı çektiği söylenilebilir. Kaldı ki Fed’in başından beri yapmaya çalıştığı da aslında bu. Başta biz olmak üzere, Japonya’da da faizlerin aşağı doğru ivmesi ile enflasyonun düşeceğine dair tahminlerin ise tutmadığını söylemek, rakamları önümüzde koyduğumuzda açık ve net. Ancak şu da elbette bir gerçek, faizlerin artmasının enflasyona etkisi olumlu olur iken, büyüme hızını düşürme ihtimali var ki, ABD Merkez Bankası(Fed) yetkilileri de GSYH tahminlerini 2023 ve 2024 yılları için aşağı yönlü revize ettiler.

Fed yetkililerinin gelecek yıl için GSYH beklentisi yüzde 1,2’den yüzde 0,5’e, 2024 için beklentisi yüzde 1,7’den yüzde 1,6’ya çekmesi de bu durumun sonuçları. Ancak sabreden derviş misali, 2025 için yeniden yüzde 1,8 seviyesinde bir öngörü mevcut. Aslında tüm bu müdahelelere rağmen, ABD ekonomisi 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 2,9 büyüdü. Dünkü açıklamaların ardından önce Bahreyn Merkez Bankası(CBB), politika faiz oranını 50 baz puan artırdı, arkasından Katar Merkez Bankası’da (QCB), yine aynı seviyede artışa gitti ve gösterge faiz oranını 50 baz puan yükseltti.

ABD ve faiz kararlarını izler ve anlatırken, aslında dünyadaki değişimi de özetlemeyi ve sonrasını tahmin etmeyi hedeflediğimi herhalde herkes anlamıştır. Ha diyeceksiniz ki biz örnek alıyor muyuz FED’i, yok biz genellikle kendi doğrularımızı uygulamayı tercih ediyoruz. Aslında her ülkenin dinamikleri ve kararları elbette aynı olmak zorunda değil, ama öte taraftan denenmişleri ve elde edilmiş tecrübeleri de örnek almak fayda sağlayacaktır. Genelde faizi düşürmeyi hedefleyen ülkemizde, enflasyon konusunda henüz elde edilmiş bir iyileşme olmaması da bunun aslında göstergesi.

Gel gelelim bizdeki faiz ve enflasyon durumlarına. Yok en iyisi bu yazıda gelmeyelim, şöyle bir hafta daha bekleyelim, bakalım yıl sonu neler bizi bekliyor. Zira şu anda ülkede ekonomi bile gündemin ilk sırasında görünmüyor. İyi düşünelim, iyi sonuçlar elde edelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar