Fazlasıyla eksiğiyle KDV Yasa Tasarısı? (3)
Katma Değer Vergisi Kanunu Tasarısı'nın TBMM’de görüşmeleri devam ediyor. Bu makalenin yazıldığı an itibariyle, TBMM Genel Kurulunda tasarının tamamı üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı. Bu hafta sonuna kadar görüşmelerin tamamlanması ve kısa süre içinde yürürlüğe girmesi beklenebilir.
Tasarıda yer alan düzenlemelerle ilgili kısa özetlere devam edelim. Bugün tasarının iki önemli düzenlemesini özetlemeye çalıştım.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergileme sadeleştiriliyor
Tasarıyla;
- KDV uygulamasında, arsa karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahibi tarafından konut veya iş yerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya iş yeri teslimi yapılmış sayılması,
- Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, arsa sahibine verilen konut ve iş yerinin, Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde yer alan maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarın esas alınması,
öngörülüyor.
Yapılan düzenlemeyle, arsa karşılığı inşaat işleri, işin yapış şekline ve arsanın veya arsa payının ne zaman müteahhide devredildiğine bakılmaksızın iki ayrı teslim olarak tanımlanıyor. Vergilemede en önemli sorunlardan birisi olan emsal bedel tespit sorunu da açıklığa kavuşturuluyor. Düzenlemeye göre emsal bedel, maliyet bedeline toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 eklenerek bulunacak.
Tasarıda, arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay zamanına ilişkin açık bir belirleme yer almıyor. Uygulamada çoğu zaman işin başlangıcında arsanın tamamı veya bir kısmı müteahhide devrediliyor, inşaatın bitiminde ise arsa sahibine inşa edilen taşınmazlar teslim ediliyor. Bu durum, iki ayrı vergilendirme döneminde iki ayrı teslim yapıldığı, dolayısıyla iki ayrı dönemde KDV hesaplanması gerektiği iddialarına yol açabilir. Arsa tesliminin gerçekte teminat amaçlı bir işlem olduğu dikkate alınarak, işin bitiminde, aynı tarihte iki ayrı teslim olduğuna ve dolayısıyla vergiyi doğuran olayın her iki teslimde de aynı anda doğduğuna ilişkin açık bir düzenlemenin, ileride doğabilecek farklı yorumları önleyebilirdi. Ancak bu sorunu gidermek için geç değil, ikincil düzenlemelerle uygulama yönlendirilebilir.
Emsal bedelin tespitinde maliyet bedeline %5 mi, yoksa %10’mu ilave edileceği konusu da uygulamada sorun olabilir. Bu oranlar uygulamada teslimin toptan veya perakende olmasına bağlı olarak belirlenecek. Perakende teslim, teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satılması olarak tanımlanıyor. Buna göre bir teslimin toptan olup olmadığı, alıcının durumuna göre belirleniyor. Bu nedenle işlemin toptan mı perakende mi olduğunun müteahhit tarafından baştan bilinmesi mümkün olamayabileceği gibi, teslim sonrasında değişmesi de mümkün. Bu belirsizlik de yürürlük sonrasında uygulama zorluklarına ve ihtilaflara neden olabilir.
Özetlediğim bu iki sorun önemli ancak ikincil düzenlemelerle sorun olmaktan çıkarılabilecek konular. Muhtemelen bugün tespit edemediğimiz veya önemli olmadığını düşündüğümüz daha başka sorunlar da çıkacaktır. Ancak hangi sorunlar çıkarsa çıksın, düzenleme öncesinden daha az sorunlu bir alan olacağı açık.
Hasılat esaslı vergilendirme yöntemi getiriliyor
Tasarıyla, küçük işletmeler ve serbest meslek erbabı için hasılat esaslı vergilendirme yöntemi getiriliyor.
Mükellefin seçimine bağlı olarak uygulanacak bu yöntemde;
- Katma değer vergisi dahil mal veya hizmet bedeli toplamı üzerinden, Bakanlar Kurulu tarafından sektör veya meslek grupları itibariyle belirlenecek oran kullanılarak ödenecek vergi hesaplanacak,
- Bu tutardan her hangi bir indirim yapılmayacak ve hesaplanan tutar vergi dairesine ödenecek.
Hasılat esaslı vergilendirme yöntemine göre vergilendirilen mükellefler, yüklendikleri katma değer vergisi ile yukarıda belirtilen şekilde hesaplanarak beyan edilen ve ödenen vergiyi, gelir vergisi uygulamasında gider veya maliyet olarak dikkate alacaklar, yaptıkları teslim ve hizmetler nedeniyle hesapladıkları katma değer vergisini ise gelir olarak dikkate alacaklar.
Kapsama giren mükelleflerin bu yöntemi tercih edip etmeyecekleri; her bir sektör için belirlenecek katma değer vergisi oranına, iş yaparken genel olarak yüklendikleri katma değer vergisinin büyüklüğüne ve gelir tutarlarına bağlı olarak gelirlerine uygulanan gelir vergisi oranına bağlı olarak belli olacak.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi bu vergileme yöntemi seçimlik. Kapsama giren mükellefler isterlerse bu yöntemi seçebilecekleri gibi isteyenler de halen uyguladıkları yöntemle vergilenmeye devam edebilirler. Ancak hasılat esaslı vergilendirme yöntemini tercih edenler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamayacaklar.
(Devam edecek)