Fazla vergi, vergiyi öldürdü mü?
Geçtiğimiz günlerde TOBB’da "Yasa Dışı Ticaretle Mücadelenin Önemi " konulu bir konferans yapıldı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu bu etkinlikte yaptığı konuşmada, yasa dışı ticaretin, kapsamlı bir sorun olduğuna işaret ederek, bunun nedenlerini şöyle sıraladı:
"En başta kaçakçılıktır, marka-patent ihlalidir, vergi kaçırmaktır. Ülkeleri, kamu maliyesini ve adil rekabet ortamını bozmaktadır. Halk sağlığına ve toplum güvenliğine de tehdit oluşturmaktadır. Faaliyetlerini yasal zeminde sürdüren sektörler ve ticaret erbabı açısından da haksız rekabet ortamı oluşturmaktadır. İş barışına da tehdittir. Çalışanlar arasında huzuru ve güveni bozmaktadır. Vergi gelirlerindeyse, önemli kayba neden olmaktadır."
Hisarcıklıoğlu’nun verdiği bilgilere göre bu kapsamdaki ticaret; akaryakıt, içecek, tütün, elektronik cihaz sektörlerinde yaklaşık 50 milyar liralık vergi kaybına yol açıyormuş.
Yasa dışı ticaretle mücadelenin topyekün yapılması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu bir yandan da vergi sisteminin basitleştirilmesini, vergi oranlarının düşürülmesini ve vergi tabanının genişletilmesini isteyerek “Vergi sisteminde köklü ve yapısal değişime ihtiyaç var.” diyor ve “her vergi artışının kayıt dışını artırdığını” da ekliyor:
Söyleyeceklerini “Fazla vergi, vergiyi öldürür.” diyerek özetliyor.
* * *
Bu yılın ocak-kasım dönemi bütçe gerçekleşmeleri kamu otoritesinin vergi toplamadaki performansını da ortaya koyuyor.
Enflasyon yüzde 85 civarında iken toplam vergi gelirleri yüzde 109,6 artmış.
Detayına baktığınızda gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler yüzde 129, Gelir vergisi yüzde 68,8 Kurumlar vergisi yüzde 161,5, Dahilde alınan mal ve hizmet vergileri yüzde 100,7, ÖTV yüzde 156,7, Petrolden alınan ÖTV yüzde 2879, Motorlu taşıtlar vergileri yüzde 214,3, İthalde alınan KDV yüzde 92 artış göstermiş.
Gelir vergisi dışında vergi toplama performansı 3 haneli gerçekleşmiş. Yani, oldukça iyi bir performans olarak görünüyor.
Ancak arada görünen bir vergi daha var ki ancak yüzde 27,6 artmış. Bu Dahilde Alınan KDV.
Peki neden?
Diğer vergi türlerinde 3 haneli artış varken neden Dahilde Alınan KDV’nin tahsilatı bu kadar düşük kalmış?
Hazine Eski Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız kişisel bloğunda 2 Ağustos 2022 tarihinde bir tablo yayınlamış. Bu tabloda Dahilde Alınan KDV ile ilgili olarak ‘tahakkuk’ ve ‘tahsilat’ rakamlarını sıralamış. 2009 ile Haziran 2022 arasında tahakkuk eden 1 trilyon 526,8 milyar liralık KDV’nin 722,4 milyar liralık bölümünün tahsil edildiğini, 806,2 milyar liralık bölümünün ise tahsil edilemediğini yazmış. Hakan Özyıldız aynı dönemde Hazine’nin toplam 950,9 milyar lira net nakit borçlanma yaptığını ifade ederek “2009-2022 Haziran arasında, tahakkuk eden KDV'nin %100'ü tahsil edilebilseydi, Hazine cari fiyatlarla, toplam 951 milyar TL yerine 145 milyar TL borçlanmak zorunda kalacaktı. 806 milyar TL için faiz ödenmeyecekti.” demiş.
* * *
İşin uzmanlarına göre dahilde alınan KDV beyan yoluyla ödenen bir vergi. Yani mükellef bir yandan ödeyeceği vergiyi beyan ediyor ama tahakkuk eden vergiyi de bir nedenle ödemiyor. Ancak Türkiye’nin iç borçlanmasını çok düşük rakamlara indirecek büyüklükte bir vergi gelirinden yararlanılamıyorsa üzerinde çok daha fazla düşünmekte fayda var.
Öncelikle toplanamayan bu vergiler ne oluyor? Bir şekilde ekonomiye giriyor mu, yoksa mükellefin borç hanesinde yazılı mı kalıyor?
İkincisi acaba Rifat Hisarcıklıoğlu’nun önerdiği vergide köklü ve yapısal değişim gerçekleşirse bu vergi kaybı ortadan kalkar mı?