Fazla mesai ödemelerinde “270 saat ve prim” uygulaması

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

Çalışanlarla işverenler arasındaki önemli anlaşmazlıklardan birisi de fazla mesailerde yaşanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, haftalık çalışma süresi en fazla 45 saat olabilmektedir. Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. İşverenlerin işçilerine fazla çalışma yaptırmayı düşünmeleri halinde her yıl ocak ayında işçiden onay alması gerekiyor. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.

Gece çalışmaları yönünden haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğ’in 4’üncü maddesine göre, günde 7.5 saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, 7.5 saati aşan çalışma süreleri ile 7.5 saatten az çalışılması gereken işler bakımından yönetmeliğin 5’inci maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmalar, doğrudan fazla çalışma niteliğindedir. Sözü edilen çalışmalarda haftalık 45 saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi yoktur.  Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanunu’nun 41’inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda 270 saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerekmektedir.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmektedir.

Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde 50 yükseltilmesi suretiyle ödenir.

Fazla çalışma yapan işçilere normal ücretine ilave olarak her bir saat fazla çalışma için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödeme yapılması gerekmektedir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanunu uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret hesap pusulalarında açıkça gösterilmelidir.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.

270 saat fazla mesainin ücrete dahil olması

Uygulamada iş sözleşmelerinde yıllık 270 saate kadar olan yasal fazla çalışma ücretlerinin asıl ücrete dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 7.3.2013 tarihli E. 2010/51262, K. 2013/8019 nolu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 13.7.2011 tarihli, E. 2009/32873, K. 2011/23974 sayılı kararlarında fazla çalışma ücretinin, ücrete dahil olmasına ilişkin hükümlerin 270 saatle sınırlı olarak geçerli olduğunu kabul edildiği belirtilmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin, 2.3.2010 tarihli E. 2010/1841, K. 2010/5434, T. “İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dairemiz 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağını ve zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.” denilmek suretiyle etmekte olduğu belirtilmiştir.

Öğretide de Yargıtay içtihatları doğrultusunda yıllık 270 saate kadar ki fazla çalışma ücretinin hizmet sözleşmesi hükmü ile aylık brüt ücretin içinde olabileceği genel kabul görmektedir

Ancak, işçinin yıllık 270 saatin üzerinde fazla çalışma yaptığını kanıtlaması durumunda fark fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

Bazı iş sözleşmelerinde yılık 270 saat fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olmasına ilişkin hükümlerin konulduğu, ancak işçiye ücret ödemesinin ise asgari ücretten yapıldığı görülmektedir. Bu şekilde asgari ücret ödenen bir işçi için yılık 270 saat fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olmasının kabulü mümkün değildir. En azından asgari ücretin saat tutarı dikkate alınarak işçinin yıllık 270 saat fazla çalışma ücretinin de 12 aya bölünmek suretiyle asıl ücrete dahil edilmesi gerekmektedir.

Prim ve fazla mesai

Belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan işçiye ödenen satış priminin, fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılaması halinde fazla çalışma ücreti doğmaz (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 3.5.2013 tarihli E. 2011/7849 ve K. 2013/13353 Nolu kararı). Yani, ancak işçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde, aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019