Fazla çalışma ücreti alacağında ihtarname'nin zamanaşımına etkisi
Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/7830 E. ve 22.11.2007 tarihli kararında, fazla mesai ücreti alacağı için davadan önceki bir tarihte çekilen ihtarnamenin sonuçlarını değerlendirmiştir. Bu karar özellikle, işçilerin ikame ettiği işçilik alacağı konulu davalardan önce, işverenlere çektikleri ihtarnamelerin hukuki sonuçları ve etkileri ile ilgili çok önemli ipuçları vermektedir. Konu uygulamada da tam olarak oturmuş değildir. Bazı mahkemeler davadan önce çekilen ihtarnamenin fazla mesai alacağına ilişkin 5 yıllık zamanaşımını kestiğini kabul ederken, bir diğer kısım mahkemeler ise davadan önce çekilen ihtarnamenin tek etkisinin temerrüt olduğunu, bu ihtarnamenin 5 yıllık zamanaşımı süresini kesmeyeceğini belirtmektedirler. Konu uygulamadaki duraksama da dikkate alındığında büyük önem arzetmektedir. Ancak bahse konu Yargıtay kararı bu husustaki tartışmalara kesin olarak nokta koyacak surette kesin ve yerinde bir karardır.
İncelemeye konu Yargıtay kararında, davacı işçi, fazla mesai ile hafta tatili alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı yan cevaben davacı taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına uğradığı yönünde itirazlarda bulunarak davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme ise davacının davadan evvel fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacağının tahsiline yönelik çektiği ihtarnamenin 5 yıllık zamanaşımı süresini kestiğinden bahisle talebi kısmen kabul etmiştir. Dosyanın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9.Hukuk Dairesi dosyayı inceleyerek, yerel mahkemenin kısmen kabule dair kararını bozmuştur.
Yargıtay kararına konu olay şu şekilde cereyan etmiştir : Davacı fazla mesai ve hafta tatili ücretine ilişkin talepleri ile ilgili olarak 04.04.2005 günü davalı işverenliğe ihtarname keşide etmiş, ihtarnamenin gönderilmesini müteakiben de aynı alacaklara ilişkin davasını harcını ödeyerek 28.07.2005 tarihinde açmıştır. Davalı işveren davaya cevabında davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek itiraz etmiştir. Dosya bilirkişi tarafından incelenmiştir. Bilirkişi, davalının süresinde zamanaşımı definde bulunduğunu belirterek ihtarname ile temerrüdün oluştuğu 04.04.2005 tarihinden evvelki 5 yıl içerisinde doğan fazla mesai alacaklarını hesaplamıştır. Mahkemece de ihtarnameye itibar edilmiş %30 takdiri indirim yapılarak talep hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay bozma kararında mahkemenin zamanaşımı itirazı çerçevesinde geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresini hangi tarihten itibaren başlatacağı hususunda yanıldığını vurgulamıştır. Yargıtay yerel mahkemenin 5 yıllık zamanaşımı süresini 04.04.2005 tarihinden geriye doğru kabul etmesini hatalı bulmuştur. 04.04.2005 tarihi davalı işverenin fazla mesai alacağı ile ilgili olarak ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü tarihtir. Bu tarihten itibaren, hesaplanan fazla mesai alacağına faiz işletilmesi mümkündür. Lakin çekilen ihtarnamenin zamanaşımını kestiğinin kabulü ile hesaplamada 04.04.2005 tarihinin baz alınması hatalı olmuştur. Yerel mahkeme, davalının zamanaşımı itirazı çerçevesinde davanın harcının yatırıldığı tarih olan 28.07.2005 tarihinden geriye doğru 5 sene zarfında hasıl olan fazla mesai alacaklarını hesaplamalıdır. Yargıtay bu değerlendirmesinin sebebini de Borçlar Kanunu 133. maddesine bağlamıştır. Yargıtay bu maddede zamanaşımını kesen sebep olarak ihtarname çekilmesinin bulunmadığını belirtmiştir.