Fazilet olmayınca demokrasi de olmuyor!

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

İnsan bazı kavramları tam ne olduğunu anlayamadan kullanabiliyor. Kavrama nüfuz etmesi, zaman ve tecrübe gerektiriyor. Bugün size böyle bir kavramdan söz edeceğim. Üniversite öğrenciliğimin ikinci yılıydı. Siyaset Felsefesi dersi alıyorum. Dersler İngilizce. Birçok düşünürün yazılarında “virtue” diye bir kavramdan söz ediliyor. Türkçesine baktım, fazilet ya da erdem demekmiş. Faziletin iyi bir nitelik olduğunu anlıyorum, ahlakla bağlantısı olduğunu hissediyorum ama manasını bir türlü tam kavrayamıyorum. Neyse ki, zaman ve tecrübeyle bu soyut kavrama vukufum biraz olsun arttı. 

Bir durumda veya olayda faziletin varlığını nasıl belirleyebiliriz? Bu soruyu belki tatmin edici biçimde cevaplamak zor, ancak fazilet eksikliğini açıklamak çok daha kolay. Sözlerimi açıklığa kavuşturmak için demokrasiyi örnek alayım. Demokrasinin üç temel özelliği iktidarların seçimle gelip, gitmeleri, bireyin bazı temel ve vazgeçilmez haklara sahip olması, ve siyasi gücün sınırlanması ve dengelenmesidir. Bu saydıklarım ilkeler. Bunları uygulamaya sokacak, demokrasiyi hayata geçirecek, düzgün işlemesini sağlayacak olanlar ise insanlar. Bir ülkede demokrasinin başarıyla işlemesi için iyi tasarlanmış kurumlar ve kanunlar yetmiyor, fazilet sahibi insanlara ihtiyaç var. Bu bağlamda fazilet sahibi insan denildiğinde akla demokrasinin ilkelerine inanan, ihlal edildiklerinde onlara sahip çıkan; demokrasinin kendi aleyhine sonuçlar doğurduğu zaman dahi demokrasinin korunmasını kendi çıkarının gözetilmesine yeğ tutan bir kişilik geliyor. Bir ülkede özellikle siyaset seçkinleri yeterince fazilet sahibi değillerse, orada demokrasinin korunması zorlaşıyor. 

Söylenenleri somutlaştırmak için isterseniz kendimize bakalım. İktidar seçkinlerimiz demokrasinin saydığımız üç ilkesini yaşatmak için gereken davranışları sergiliyorlar mı? Bir demokrasi düşünün ki, anayasasındaki usullere göre göreve gelmiş olanlar, yine o anayasada yapılan görevin tanımına uymayıp, kendi özlemlerine göre hareket ediyorlar. İktidar mevkilerinde yer alan diğerleri ise, seslerini çıkarmayıp bu durumdan kendi siyasi gelecekleri için fayda elde etmeğe uğraşıyorlar. Bir demokratik ülke düşünün ki, iktidarı bağımsız yargıyı kendi siyasi iradesine engel olarak görüyor, onu etkisizleştirmeye çalışıyor; yargının ihmal edilemeyecek bir bölümü de iktidarın işine engel olmamayı hukukun gereklerine göre karar vermekten daha önemli buluyor. Bir demokratik ülke düşünün ki, parlamentosu iktidardan gelen talimatlarla bireysel özgürlükleri daraltıp, kolluk kuvvetlerinin kuralsız güç kullanımını tabiileştirmeye uğraşıyor; iktidardan kimse sesini çıkarmıyor. İsterseniz devam etmeyeyim.

Ümit ediyorum ki fazilet yokluğunu saptamanın daha kolay olduğunu biraz olsun gösterebildim. Fazilet olmayınca, demokrasi de başarılı olmuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019