Faturanın düzenlenmesinde sorumluluk

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE rkumkale.ymm@gmail.com

Faturanın düzenlenmesinde yasalar tarafından gösterilen usul ve esaslara uyulmaması vergi suçunu doğurmaktadır.
Bu nedenle faturanın düzenlenmesinde bir sorumlunun bulunması doğaldır.

Sorumluluk çeşitli yasalarla, mükelleflere verilmiştir. Bu hükümler, Vergi Usul Yasasında, Türk Ticaret Yasasında bulunmaktadır. Bundan ayrı olarak kooperatifler ile ilgili sorumluluk 1163 sayılı kooperatifler yasası ile, dernekler ve vakıflar ile ilgili sorumluluklar ise gene kendi yasalarında konu edilmiştir.

Faturanın düzenlenmesinde ki sorumluluk olgusunu, genel olarak, Vergi Usul Yasasında hüküm altına alınmış olan sorumluluktan ayrı düşünmenin olanağı yoktur.

Vergi Usul Yasasındaki sorumluluk ile ilgili hükümleri şu şekilde gösterebiliriz.

Gerçek Kişilerde Sorumluluk

Gerçek kişilerde sorumluluk, 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 8/1 maddesindeki “Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişidir” hükmüne göre, gerçek kişinin kendisidir.

Diğer bir anlatımla gerçek bir kişi işlerini vekaletname ile yetkili kıldığı başka kişiler aracılığıyla yürütüyor olsa bile, vergi idaresi açısından sorumluluktan kurtulmasına olanak yoktur.

Ancak ceza hukukundaki “cezaların şahsiliği” ilkesinden dolayı, gerçek bir kişinin işlerini vekaletname ile yürüten kişi tarafından bir vergi suçu işlenmesi halinde, bu durumda oluşacak cezanın muhattabı mükellef değildir, suçu işleyen kişidir.

Bir şahsın işlerini vekaletname ile yetkili kıldığı bir başka kişiler aracılığıyla yürütmesinde dikkati çeken noktalar bulunmaktadır.

Her şeyden önce şunu belirtmemiz gerekmektedir ki, şahsen cezai sorumluluktan kurtulabilmesi için işlerinin yürütülmesinin başka kişilere devredildiğinin yasalar önünde açık olarak ispatlanabilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla kişinin, vekaletname vermeksizin işlerini yürüten kişiye cezai sorumluluk yüklemekte zorluk vardır. Yani, mükellefin “bu faturayı ben tanzim etmedim, yanımda çalışan x kişi tarafından düzenlenmiştir” ifadesi, sözü edilen kişiye vekaletname verilmemiş ise ortada kalacaktır.

Mükellef tarafından verilen vekaletnamenin süresi bittiği tarihten itibaren, sorumlulukta vekalet verene geri gelecektir. (Burada sözü edilen cezai sorumluluktur. Çünkü vergisel sorumluluk mükelleften ayrılamamaktadır) Bu sebeple sorumluluk belli edilirken verilen vekaletnamenin süresi önemlidir.

Adi Ortaklıklarda Sorumluluk

Vergi Usul Yasasının 10. maddesinde bulunan, “... tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri iade edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir” hükmüne göre adi ortaklıkları idare edenler bunlara düşen ödevleri de yerine getirirler.

Adi ortaklıklar, ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından idare edilebileceği gibi idare ortaklar tarafından vekaletname ile belirlenen bir kişiye de bırakılabilir.

Tüzel Kişilerde Sorumluluk

Vergi Usul Yasasının “kanuni temsilcilerin ödevi” başlıklı 10. maddesinin 1 fıkrasında bulunan “tüzel kişiler (...) mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler, kanuni temsilcileri (...) tarafından yerine getirilir”
hükmüne göre; ve “tüzel kişilerin sorumluluğu” başlıklı 333. maddede bulunan “Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde vergi kanununa aykırı hareketlerden tevellüt (tevellüt: doğan) edecek vergi cezaları tüzel kişiler adına kesilir.

Tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumluluğu hakkında bu kanunun 10. maddesi hükmü vergi cezaları hakkında da uygulanır.

Bu kanunun 359. maddesinde yazılı fiillerden işlenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360. maddelerde ön görülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunur.”

Hükümlerine göre, sorumluluk, tüzel kişileri yasal olarak temsil eden kişilere aittir.

Anonim Şirketlerde Sorumluluk

Türk Ticaret Yasasının, anonim şirketlerde sorumluluğu hüküm altına alan 365 ilâ 372. maddeleri ile konuya açıklık getirilmiştir

Eski Türk Ticaret Kanununda Anonim Şirketlerdeki sorumluluk hükümleri 317, 319 ve 321. Maddelerinde bulunmakta idi.

Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, Anonim şirketler yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur.(Md. 365)

Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. (Md. 367)

Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.(Md. 367)

Yönetim, devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir. (Md.367/2)

Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. (Md. 370/1)

Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır. (Md.370/2)

Limited Şirketlerde Sorumluluk

Limited Şirketlerde sorumluluk ile ilgili hükümler 623 ve 624. Maddelerde hüküm altına alınmıştır.

Buna göre,

Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. (Md. 623/1)

Şirketin müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler.(Md. 623/2)

Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler. (Md.623/3)

Müdürlerin birden fazla olmaları durumunda ise,

Şirketin birden fazla müdürünün bulunması hâlinde, bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır. Md. 624/1)

Başkan olan müdür veya tek müdürün bulunması hâlinde bu kişi, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında olduğu gibi, genel kurul başka yönde bir karar almadığı ya da şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmediği takdirde, tüm açıklamaları ve ilanları yapmaya da yetkilidir. (Md. 624/2)

Birden fazla müdürün varlığı hâlinde, bunlar çoğunlukla karar alırlar. Eşitlik hâlinde başkanın oyu üstün sayılır. Şirket sözleşmesi, müdürlerin karar almaları konusunda değişik bir düzenleme öngörebilir. (Md. 624/3)

Kollektif Şirketlerde Sorumluluk

Türk Ticaret Yasası’nın kollektif şirketlerde sorumluluk konuları 218, 219, 223, 233 ve 234 madderde işlenmiştir.

- Ortaklardan her biri, ayrı ayrı şirketi yönetme hakkını ve görevini haizdir. Ancak, şirket sözleşmesiyle veya ortakların çoğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebilir.

- Şirketin yönetimi kapsamındaki hususlar, şirketin amacını ve konusunu elde etmek için yapılması gereken olağan işlem ve işler ile sınırlıdır. Şirketi yönetenler, şirket menfaatine uygun gördükleri işlerde, olağan işlem ve işlerle sınırlı olmak şartıyla, sulh, feragat ve kabul ile tahkime de yetkilidirler. Şu kadar ki, bağışta bulunmak, kefil olmak, üçüncü kişi lehine garanti vermek, ticari mümessil tayin etmek ve şirket konusuna girmiyorsa taşınmazları satmak, satın almak, teminat göstermek, şirketin özüne ilişkin üretim araçlarını elden çıkarmak, rehnetmek veya ticari işletme rehni kurmak gibi olağan iş ve işlemler dışında kalan hususlarda ortakların oybirliği şarttır.

- Şirketi temsile yetkili olan kimse, şirketin işletme konusuna giren her türlü işi ve hukuki işlemleri şirket adına yapmak ve şirketin unvanını kullanmak yetkisine sahiptir. Bu yetkiyi sınırlayan her şart, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

Ancak, şirket sözleşmesinin tescil ve ilanı gerekli hükümlerine göre şirketin bağlanabilmesi için birlikte imza şart kılınmışsa, bu şart, üçüncü kişilere karşı da geçerlidir.

Komandit Şirketlerde Sorumluluk

Türk Ticaret Yasası’nın komandit şirketlerde sorumluluk konuları 317 – 318 maddelerde işlenmiştir.

- Şirket ve ortakların üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde, Komandit şirketler Bölümdeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, kollektif şirkete ilişkin 232 ilâ 242 nci maddeler uygulanır.

- Komandit şirketler, kural olarak, komandite ortaklar tarafından temsil edilir. Kollektif şirketin temsil yetkisinin kapsamı ve sınırlandırılmasına ilişkin hükümleri komandit şirkete de uygulanır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019