Faizlere dikkat
Murat BERK
Sadece ekonomik verilerin değil jeostratejik risklerin de dikkatle takip edildiği piyasalarda, bu hafta ABD-Rusya seçim soruşturması kapsamında Başkan Trump’ı da etkileyecek ifadeler ve yeni bir orta menzilli roket denemesi gerçekleştiren Kuzey Kore ile ilgili gelişmeler ön plana çıkıyor. Şu anda bölgede üç uçak gemisi bulunduran ABD, Çin’in Kuzey Kore’yi ikna etme girişimlerine odaklandı. Çin’in Kuzey Kore’yi ikna etmesi, Çin-ABD işbirliğini artırır ve olumlu bir gelişme olur. Fakat jeostratejik riskler yapısal yani konjonktürel değil ve her birinin olumlu sonuçlanması da düşük bir ihtimal.
“Düşüşlerin alım fırsatı” olarak şartlanmış gibi gözüken piyasalar artan jeostratejik risklere verdiği ilk olumsuz tepkiler sonrasında “eski tas eski hamam” anlayışına dönüyor. Brezilya’da siyasi skandal haberleri sonrasında da benzer bir tepki gördük. Fakat özellikle Brezilya varlıklarının son dönem oldukça popüler ve alınan pozisyonların da yüklü olması nedeniyle orada yabancı çıkışının devam etmesini ve bunun varlık fiyatları üzerinde baskı yaratmasını bekliyoruz. Bunun diğer gelişmekte olan ülkeleri ne oranda etkileyeceğini ise izlemek gerekiyor.
Öte yandan ABD’de Trump’ın, altyapı harcamaları, vergi indirimleri gibi ekonomi planlarını uygulamayacağı, bundan dolayı da FED’in faiz artırımlarında hız kesebileceği şeklinde bir görüş oluştu. Buna katılmadığımızı belirtiyor veÇarşamba günü açıklanacak tutanakların bu doğrultuda olmasını bekliyoruz.
Son açıklamalarından hareketle FED’in birinci çeyrekteki zayıfl ığı geçici gördüğünü hatırlıyoruz. Atlanta FED GDPNow modeli ise ABD ikinci çeyrek büyümesini yüzde 4,1 gibi son derece yüksek bir oran olarak tahmin ediyor.
Bu bağlamda, basında ve başka yerlerde pek üzerinde durulmadıysa da, Fed “güvercinlerinden” Bullard’ın Cuma günü, siyasi karmaşa ile ilgili soruları zaten son senelerde içinde bulunduğumuz durumdan çok farklı bir etki yaratmaz mealindeki açıklamalarını önemli buluyoruz. Piyasa konumlanması yani alınan pozisyonlar açısından bakacak olursak ise CFTC verilerine göre 10 yıllık hazine bonosu vadeli kontratlarında ticari olmayan, yani spekülatif olarak kategorize edilmeyen, uzun pozisyonlar 2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Yani spekülatif diyebileceğimiz yatırımcı/ traderlar 2007’den beri hiç faizlerin düşeceği beklentisi ile bu kadar yüklü pozisyon almamıştı.
Bu durumun sadece ekonomik veriler nedeniyle olmadığını jeostratejik risklerin de etkili olduğunudüşünüyorum. Eğer piyasaların risk iştahını bozacak bir gelişme olmazsa faizlerin yükselmesi güçlü bir olasılık. Öte yandan jeostratejik risklerin gerçekleşmesi ABD’de bono faizlerini düşürür, ancak bu riskten kaçış ortamında olduğu için gelişmekte olan ülkelere pek yaramayabilir. Bizim için en iyisi bu risklerin varlığı nedeniyle faizlerin fazla artmaması, bu risklerin de gerçekleşmemesi. Bu ne kadar sürdürülebilir bir denge, hep beraber göreceğiz.