Faizin yönü belirgin şekilde yukarı döndü
Enflasyon düştükçe faiz de düşecekti. Bu bir ölçüde gerçekleşti. Faiz bir ara geriler gibi oldu; biraz yapay ve baskıcı adımlarla gerçekleşse de faizde düşüş gördük.
Ama ekonomik temeli pek bulunmayan bir düşüşü uzun soluklu kılmak pek mümkün olmadı. Faiz yeniden artmaya başladı.
Merkez Bankası’nın tüm bankalar ortalamasını gösteren verileri kredi ve mevduat faizinin nisan ayında yönünü belirgin olarak yukarı çevirdiğini gösteriyor.
22 Şubat’tan son verinin oluştuğu 19 Nisan’a kadar olan yaklaşık iki aylık dönemin haftalık bazdaki faiz oranlarını toparladık. Bu tablomuz artık klasik hale geldi. Faizdeki düşüşü mavi ile artışı sarı ile işaretliyoruz. Dikkatinizi çekiyordur, sarı kutular giderek çoğalıyor. Özellikle bazı kredi türlerinde...
İhtiyaç kredisi başta Bu kredi türleri içinde ihtiyaç kredisi geliyor. İhtiyaç kredisinde 8 Mart’ta yüzde 23.06’ya kadar gerileyen faiz, izleyen altı hafta boyunca sürekli artarak 19 Nisan’da yüzde 26.29’a yükseldi.
Ticari kredi faizi de bir haftalık arayı dikkate almazsak beş haftadır artış eğiliminde. 15 Mart’ta yüzde 21.31 olan ticari kredi faizi 19 Nisan’da yüzde 26.55’e ulaşmış durumda.
Taşıt ve konut kredisi faizinde ise üç haftadır süren bir artış var. Ancak konut kredisi faizindeki artış çok çok düşük.
Ama şu da bir gerçek, konut kredisi faizinde kamu bankaları eliyle oluşmuş bu düzey piyasa gerçeğini yansıtmaktan uzak. Biliniyor ki yüzde 17’ler dolayında konut kredisi faizi yok.
Mevduat faizi de artıyor Vadeli mevduatta tüm vadelerin ortalamasını gösteren faiz de yeniden yüzde 20’nin üstüne çıktı. 12 Nisan’da yüzde 19.87’ye inen faiz, 19 Nisan’da yüzde 21.14 olarak gerçekleşti.
Ortalama mevduat faizi, 19 Nisan’da 11 Ocak’taki yüzde 21.41’den sonraki en yüksek düzeye çıkmış oldu.
Bu arada mevduat faizinin tüm vadelerde 12-19 Nisan haftasında belirgin bir şekilde arttığı dikkat çekti.
12-19 Nisan haftasında bir aya kadar vadeli mevduatın faizi 1.08 puan artışla yüzde 20.60’a, üç aya kadar vadeli mevduatın faizi 1.47 puan artışla yüzde 21.97’ye, altı aya kadar vadeli mevduatın faizi 2.26 puanlık artışla yüzde 20.48'e çıktı.
Aynı hafta içinde bir yıla kadar vadeli mevduatın faizi 2.57 puan artarak yüzde 21.22’ye yükseldi. Bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın faizi de yüzde 18.46’ya çıktı ve bir önceki haftaya göre 1.20 puan arttı.
Merkez bu koşullarda mı faiz düşürecek!
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantılarının açıklama metinlerinde adeta değişmez vurgu haline gelen “Gerektiğinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir” ifadesinin geçen haftaki toplantı açıklamasında yer almaması ve bunun yerine “Parasal duruş enflasyonu hedeflenen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde belirlenecektir” denilmesi kafaları bir anda karıştırdı.
Bu değişiklik Merkez Bankası’nın faiz indirimine hazırlandığı şeklinde yorumlandı.
Merkez Bankası ifade değişikliğine gitti diye mutlaka faizi indirecek değil. Bu yargı kesinlikle yanlış. Hatta tam aksine faizi daha yüksek bile uygulayabilir. Hem bunun için ek karara da gerek yok, geçen ayın sonuna doğru başlayan ve bir aya yakın süren fonlamayı haftalıktan geceliğe kaydıran, dolayısıyla faizi yüzde 24’ten yüzde 25.5’e çıkaran uygulamasını hatırlıyoruz.
Bu ifade değişikliği pratikte hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu değişiklik Merkez Bankası’nda bir niyet değişikliği anlamına geliyorsa da bunun da hiçbir anlamı yok. Merkez Bankası isterse açıklamasında, “Bir sonraki toplantıda faizi indireceğim” desin... Önce söylenene değil, söylenenin yapılıp yapılamayacağına, koşulların buna elverişli olup olmayacağına bakmak gerek.
Merkez Bankası şu koşullarda faiz indirimine gidebilir mi? Bırakın içinde bulunduğumuz günleri, bu gidişatla bir sonraki Para Politikası Kurulu toplantısının yapılacağı 12 Haziran’da gidebilir mi?
Bakın kredi ve mevduat faizleri yükseliyor. Türkiye’de herkesin gözü kulağı döviz kurunda. Kurdaki yükselmenin nelere mal olduğu da ortada. Böyle bir ortamda ne faiz indirimi!
Ama bir soru var ki yanıta muhtaç. Merkez Bankası durup dururken ne diye açıklama metninde böyle bir değişiklik yaparak kafaları karıştırdı?
Merkez Bankası'nın ifade değişikliği bir özensizlik mi, yoksa piyasaların bunu nasıl algılayacağını görme isteği mi?
Faiz düşüşü olabileceği yorumuna yol açan dolaylı bir ifade bile kuru oynattı, gördük.
Dolaylı ifade somut adıma dönüşür mü, hiç sanmıyoruz.