Faize duyarlı kesime "Yeni Nesil Emeklilik Fonu"
Faize duyarlı kesimin yatırım yapabilmesi için geçmişte çeşitli uygulamalar hayata geçmişti. "Faiz" kelimesinin parasının yanından bile geçmemesini isteyen bir kesim var ki buna saygı duymak gerekiyor. Katılım bankaları bu ihtiyaçtan doğdu. Sigortacılığın elementer tarafında ise henüz tam adı konamadı, çünkü kar-zarar ortaklığı denildiğinde sigortacılıkta henüz kar sözcüğü kolay konuşulur bir kavram değil.
45 bin GES'li şaşkın
Bu konu işin bir tarafı, işin diğer tarafında ise "Özel emeklilik sistemi" yani BES var. Bu tarafına bakıldığında Devletin vergi teşviki ile zaten daha katkı payını ödediğinde para kazanıyorsun, burada faiz falan yok.. Fakat birikimlerinin de diğer taraftan bir getiri sağlaması gerekiyor. Bu özel emeklilik fonlarında yatırım yapacak faize duyarlı kesimin katılımcıları, paralarını değerlendirilirken faiz içermeyen yatırım araçlarından faydalanılması konusunda hassas. Bu nedenle de emeklilik şirketleri katılım bankaları ile işbirliği yaparak faize duyarlı kesimin de Bireysel Emeklilik Sistemine dahil edilmesini hedefledi. Hazine'nin çıkardığı Gelire Endeksli Senetler (GES) alarak faize duyarlı kesimin birikimlerini bu fonlarda değerlendirildi. GES Fonlarında bu güne kadar 45 bine yakın faize duyarlı katılımcının 80 milyon TL'ye yaklaşan fonu oluştu.
Hazine'ye çok iş düşüyor
Bu fonların Hazine tarafından ihraç edildiği süreçte görüş bildirmeyen İlahiyat Profesörü ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Hayrettin Karaman Hoca'nın, GES'lerin devlet tahvilinden farksız olduğu ve faiz içerdiği belirten yazısından sonra kamuoyunda tartışmalar büyüdü. Hazine'nin sunduğu GES'lerde asgari yüzde 4 getiri garanti edildiğinden Hayrettin Karaman Hocamız caiz olmadığı konusunda görüş belirtti. Çünkü garanti bir gelir olduğunda bu faiz anlamına geliyor, halbuki bu sistemin kar-zarar ortaklığı şeklinde olması gerekiyor. Katılım bankaları, kasalarındaki yaklaşık 1 milyar TL'lik GES'i geri vermek ve bunun yerine kira sertifikası almak için Hazine'nin kapısını çalarken, yaşanılan gelişmeler bu enstrümanlara yatırım yapan bireysel emeklilik fonlarını da olumsuz etkiledi. Bankalarda şaşkın, Bireysel emeklilik şirketleri de... Bu fonlara yatırım yapan katılımcılarda şaşkın. Sistemden çıkılmaya başlandığı ya da ödemelerin dondurulduğu söyleniyor.
Yeni bir fon oluşturmanın da en erken 6 ay gibi bir süre alacağı da bir başka konu. Bu arada alternatif fonlar tartışılmaya başlandı. "Kira sertifikası" veya "Sukuk" adı verilen faiz içermeyen kağıtlar var. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmaları şart.
Alternatif enstrümanlar var
Hazine'nin biran evvel içerisinde faiz içermeyen fon çıkarması gerekiyor. Katılım bankalarında, bu fonları katılımcılarına sunan emeklilik şirketleri de zor durumda kalmamalı.
Vakıf Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Türker Gürsoy ile karşılaştık geçenlerde. Bu fonların durumunu sorduğumda. Vakıf Emeklilik olarak hazırlıklı olduklarını. Alternatif fonlarının hazır olduğunu söyledi bana.. Üstelik ismi bile belli "Yeni Nesil Emeklilik Fonu". Bu fon faizden tam olarak arındırılmış bir fon. Vakıf Emeklilik'in elinde yeterli bir fonun var olduğunu söyleyerek ekledi "Sistemden çıkmaya, durdurmaya gerek yok, isteyen katılımcılar, gönül rahatlığı ile Vakıf Emeklilik'in 'Yeni Nesil Emeklilik Fonu'nu tercih edebilirler" dedi.
Paniğe gerek yok
Sistemdeki 45 bin katılımcıya sakin olun demek isterim. Kendilerini zarara uğratmayacak yolları denemeliler. Alternatifleri araştırmalılar ve kararlarını öyle vermeliler. Sistemden çıktıklarında bir vergi kesintisi ile zarardan kaçılması mümkün değil.