Faizde tek haneye doğru bir adım daha atıldı
Merkez Bankası haftalık repo ihale faiz oranını 3.25 puanlık indirimle yüzde 19.75’ten yüzde 16.50’ye çekti. 3.25 puan şaşırtıcı mı, bize göre değil. Köşemizi izleyenler faiz indiriminin 3 puan dolayında beklenmesi gerektiğini, hatta indirimin 4 puana kadar uzanabileceğini birkaç kez yazdığımızı hatırlayacaklardır. Piyasadaki genel beklentinin ne olduğunu ise biliyoruz. Beklenti 2.50 puandı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun faizi yüzde 19.75’ten yüzde
16.50’ye çekmesiyle faizde tek haneye doğru ikinci adım atılmış oldu. İlk adım 25 Temmuz’da atılmıştı.
Tek hane bizim beklentimiz ya da tahminimiz değil tabii ki. Faizde tek haneli düzeye kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan işaret etmişti. Erdoğan, faizi tek haneye indireceklerini söylemişti.
Para Politikası Kurulu’nun 25 Temmuz ve 12 Eylül’deki son iki toplantısıyla politika faizinde toplam 7.50 puanlık indirim gerçekleştirilmiş oldu.
Faiz 25 Temmuz toplantısında 4.25 puan aşağı çekilerek yüzde 24’ten yüzde 19.75’e indirilmişti. Dünkü toplantıda da biraz önce de belirttik, 3.25 puanlık indirime gidildi ve faiz yüzde 16.50 oldu.
Yani henüz iki ayı bile bulmayan bir sürede faizde tam 7.50 puanlık indirim gerçekleşti.
Tek seferde 6.75 puan indirim yapılır mı?
Dünkü toplantıda faizin ne kadar indirileceği üç aşağı beş yukarı belliydi. İndirimin 3.25 puan açıklanması hiç de sürpriz değil.
Daha önce de birkaç kez değindik; 24 Ekim’deki Para Politikası Kurulu toplantısı ve buradan çıkacak karar çok daha önemli.
Tekrar gibi olacak ama vurgulamakta yarar var.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan faize karşı alerjisi olduğunu bir kez daha belirtip “Faizi tek haneye indireceğiz” dedi mi, dedi...
- Yıllık TÜFE’nin seyri ortada, eylüldeki fiyat artışı yüzde 1.66’dan daha düşük olursa yıllık oran eylül sonunda tek haneye inecek mi, inecek... - Peki faiz düşürülünce, nasıl gerçekleştiği ikinci planda, dövizde bir tırmanış oluyor mu, olmuyor.
Şimdi gelin kendinizi Para Politikası Kurulu üyelerinin yerine koyun...
24 Ekim toplantısı için bir dizi ön hazırlık yapılmış ve karar almak için toplanmışsınız. Yıllık TÜFE’ye bakıyorsunuz, muhtemelen tek haneye inmiş. Siyasetçi zaten sizin adınıza adeta karar vermiş, faiz için tek hane demiş. Yüzde
16.50’den bir kalemde yüzde 10’un altına inmek çok sarsıcı gelebilir, en iyisi şöyle yüzde 10-11 gibi bir oran belirleme kararı verebilirsiniz. Kim bilir belki gözünüzü karartır, tek hane olsun diye yüzde 9.75 de diyebilirsiniz.
Yüzde 10 ile yüzde 9.75 arasındaki fark 0.25 puan gibi durur ama değildir, anlam çok farklıdır.
Faiz tek hane olabilir, ama olmalı mı?
Faizi yüzde 16.50’ye çeken Para Politikası Kurulu’nun açıklamasında yılsonu enflasyonunun temmuz enflasyon raporunda ifade edilen oranın altında kalabileceği belirtiliyor.
Temmuz enflasyon raporunda yıl sonu beklentisi yüzde 13.9 olarak yer almıştı.
Yüzde 13.9’un ne kadar altında bir oran tahmin edildiğini bilemeyiz. Ama diyelim bir puan, iki puan daha aşağıda bir oran bekleniyor olsun. Bu yüzde 12-13 dolayında bir gerçekleşme beklendiğine işaret eder. Merkez Bankası’nı şöyle bir açmaz bekliyor. Enflasyonun tek haneye inme olasılığı var, ama tek hane yıl içinde inilecek bir düzey, yıl sonu geldiğinde tek hane söz konusu olmayacak.
Şimdi Merkez Bankası hem siyasilerden gelen baskıyı göğüsleyemediği için, (göğüslemeye çalışıyor mu, o da ayrı ya) hem de “Bakın faiz de, enflasyon da nasıl tek
haneye indi” dedirtmek için böyle bir adım atarsa, bu kez aralık ayı toplantısında faizi artırmak durumunda kalabilir.
6 Eylül’de yazmıştık; faizdeki gidişat hızlı iniş ve hızlı çıkışı simgeleyen V şeklinde mi olacak, daha ılımlı bir iniş ve bir süre yatay seyrettikten sonra çıkışı simgeleyen U şeklinde mi olacak, yoksa çok ılımlı bir iniş ve uzun süre orada kalışı simgeleyen L şeklinde mi olacak...
Eğer Merkez Bankası yıllık enflasyonun tek haneye inmesine aldırış etmeden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faizi tek haneye indireceğiz” sözünü pek dikkate almadan 24 Ekim toplantısında faizi çok az indirirse, (yani örneğin en fazla 2.50-3.00 puan dolayında) o durumda faizi uzunca bir süre değiştirmeden götürmek mümkün olabilir. İşte bu gerçekleşme L ile simgeleşen durumdur.
Ama 24 Ekim’e geldiğimizde olağanüstü bir dizi gelişme yaşanmıyorsa, faizin hızla aşağı çekildiğine ve bugün için mümkün görülmeyen tek haneye indirildiğine tanık olabiliriz.
Çünkü ne tek haneli enflasyonun müthiş cazibesine karşı durmak kolaydır, ne de Erdoğan'ın tek haneli faiz isteğine...