Faizde on yıl önceye döndük
Tüm mevduat bankalarının TL cinsi mevduata uyguladıkları ortalama faiz 1 Haziran itibarıyla son on yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Bir başka ifadeyle mevduat faizinde on yıl öncesine geri dönmüş olduk. Bankalar mevduata uyguladıkları faiz oranlarını Merkez Bankası’na bildirmek durumundalar. Bu oranlar Merkez Bankası tarafından mevduat tutarıyla ağırlıklandırılmış bir şekilde ortalama olarak açıklanıyor. İşte biz de bu verileri kullandık.
Mevduat bankalarının Türk Lirası cinsi mevduata uyguladıkları ortalama faiz 1 Haziran itibarıyla yüzde 13.64’e ulaştı. Ortalama faiz, 2008 yılı sonunda yüzde 18.27 olmuş ve yıl sonları itibarıyla bir daha bu düzeye çıkmamıştı.
Tüm mevduat için hesaplanan ortalama faiz geçen yıl sonunda yüzde 12.75 düzeyinde oluştu; bu yılın ilk dört ayı da bu düzeye yakın oranlarda geçildi.
Ortalama faiz 25 Mayısta yüzde 13.27 ile yüzde 13 sınırını aştı, 1 Haziran’daki oran da yüzde 13.64’ü buldu.
Tüm mevduatın ortalaması yüzde 13.64 ama bir yıla kadar vadeli mevduatın faizinin yüzde 16.18’e fırlamış olması dikkati çekiyor. Bu vadede ortalama faiz 25 Mayıs’ta yüzde 14.54 düzeyindeydi. Yani bir haftada tam 1.64 puanlık artış oldu.
Merkez artırdıkça...
Merkez Bankası’nın fonlama faizini 24 Mayıs’ta 3 puan artırması mevduat faizini yukarı iten en büyük etken oldu. Bu artış etkisini 1 Haziran’da gösterdi.
Merkez Bankası’nın 7 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısında faizi 1.25 puan daha artırması da etkisini muhtemelen 15 Haziran tarihli veride gösterecek. 15 Haziran verisini 22 Haziran’da öğreneceğiz. Muhtemeldir ki 15 Haziran tarihli veride ortalama faizin yüzde 14’ün üstüne çıktığını göreceğiz.
En yüksek oranlar
Bu oranlar, bir kez daha vurgulayalım, mevduata uygulanan ortalama faiz. Örneğin bir yıla kadar vadeli mevduatın ortalama faizi 1 Haziran itibarıyla yüzde 16.18 olduğuna göre demek ki bu düzeyin altında oranlar da uygulanıyor, üstünde oranlar da...
Uygulanan en düşük oranı bilmiyoruz. Ama fiilen uygulanan en yüksek oranın düzeyi belli.
Fiilen uygulanan en yüksek faizle ilgili veriler biraz geriden geliyor ve bu verileri haftalık bazda izleme şansımız yok. Bu oranları ay ortalaması olarak görebiliyoruz.
Gelin şimdi en yüksek faiz oranlarının hangi düzeyde bulunduğuna bir göz atalım.
Fiilen uygulanan en yüksek faizde henüz nisan verilerine sahibiz. Buna göre nisan ortalaması itibarıyla tüm bankacılık sisteminde bir yıla kadar vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz yüzde 15.75 düzeyinde. Şu konuda yanılgıya düşmeyelim. 1 Haziran’da bir yıla kadar vadeli mevduatın ortalama faizi yüzde 16.18, en yüksek faiz nasıl yüzde 15.75 oluyor? Yüzde 15.75 nisan ortalaması, demek ki haziranda en yüksek faiz nerelere tırmandı.
Yine bir hatırlatma, nisan sonundaki ortalama oran yüzde 14.43 düzeyindeydi, en yüksek oran ise yüzde 15.75 olmuştu.
Bir kez daha vurgulayalım. Nisan itibarıyla yüzde 14.43 ortalamaya karşılık en yüksek faiz yüzde 15.75’ti. 1 Haziran’da ortalama yüzde 16.18’e tırmandığına göre, varın siz düşünün fiilen uygulanan en yüksek faizin hangi düzeyde bulunduğunu...
Faiz, karşı olununca düşmüyor!
Şimdi şapkayı önümüze alıp düşünme zamanı. Bir yerde ya da bir sürü yerde hata yapmış olmalıyız ki mevduat faizinde on yıl önceye geri döndük. Üstelik faizi bir ara çok aşağı çektiğimiz halde... Bakınız, 2012 sonunda ortalama faiz yüzde 7.57’ye kadar düşmüş. 2016 sonuna kadar da tek yıl istisna olmak üzere faizi tek hanede tutmuşuz. Sonra yeniden bir artış başlamış ve bu yıl iyice tırmanan oranlarla karşı karşıyayız.
Üstelik bütün bunlar faize kökten karşı bir iktidar döneminde oluyor. Demek ki faiz, karşı olununca düşmüyor. Şimdiye kadar yaptıklarımızın yeterli olmadığı ortada; başka adımlar atmak gerekiyor.
Ama teşhiste görüş birliği sağlamadan çözüme yönelmek mümkün mü? Biz hala temel sorunların nedeninin yüksek faiz olduğunu dile getiriyoruz.
Tamam kabul; sorunların kaynağı yüksek faiz. Ama şu basit sorunun yanıtı yok: “Peki faiz niye düşürülemiyor, hatta tam tersine niye yükseliyor?”