Faizde ölçülü bir indirim daha...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 


 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, geçen ayki toplantısında borç verme faiz oranını yüzde 11.5'ten yüzde 10'a indirmiş ve yapılan açıklamada faiz koridorunun daraltılmasının finansal istikrarı destekleyeceği belirtildikten sonra, "önümüzdeki
dönemde de gerek görülmesi halinde ölçülü bir adım atılabileceği" ifade edilmişti.
İşte o ölçülü adım dün atıldı ve Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası'nın borç verme faizini bu kez 0.5 puan aşağı çekerek yüzde 10'dan yüzde 9.5'e indirdi. Böylece Merkez Bankası'nın borç verme faiz oranı iki operasyonda 2 puan aşağı çekilmiş oldu.

Düşürülen faiz yalnızca Merkez Bankası'nın borç verme faizi değil. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma olanağının faiz oranı yüzde 9.5'ten yüzde 9'a düşürüldü. Ayrıca, geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde bankalararası para piyasasında saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı sıfır düzeyinde tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 13'ten yüzde 12.5'e indirildi.

Şimdi de 0.5 puanın tartışması yapılacak

Direksiyondaki sürücünün mahareti ve "gaz-fren-balata" üçlemesiyle ekonomi dilimize yerleşen tartışma sanmayın ki bu faiz indirimiyle sona erecek. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan arasında yaşanan ve Başbakan Erdoğan'ın da, bir ara Çağlayan'ın yanında yer alırmışçasına bir tutumla katıldığı tartışma son faiz indirimin ardından da sürecek.

Ali Babacan'ın sessizliğini yine uzun süre koruyacağını, Çağlayan'ndan ise "Biz faiz indiriminin çok önceden yapılması gerektiğini hep söyledik, kaldı ki bu indirim az oldu" türü bir açıklama geleceğini peşin peşin söyleyebiliriz...

Yönetilen/yönlendirilen fiyat vurgusu

Yeniden Para Politikası Kurulu toplantısına ve açıklamaya dönersek... Para Politikası Kurulu toplantısıyla ilgili açıklamada dikkati çeken, "yönetilen/yönlendirilen fiyat vurgusu" oldu. Açıklamada enflasyona değinilirken, "Kurul, enflasyondaki düşüşün
yılın son çeyreğinde belirginleşeceğini tahmin etmektedir. Bununla birlikte, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve enerji fiyatlarındaki artışlarla enflasyonun bir süre daha hedefin üzerinde seyredecek olması fiyatlama davranışlarına dair temkinli duruş gerektirmektedir" denildi.

Para Politikası Kurulu'nun eylül toplantısında enflasyon konusuna değinilirken böyle bir vurguya gerek duyulmamıştı. Doğalgaz ve elektrik enerjisine yapılan zamlar ve vergi artışları, Merkez Bankası'nı "yönetilen/yönlendirilen fiyat vurgusu"nda bulunmaya itti.

Kurul'un son iki aydaki toplantısına ilişkin açıklamada zaten yalnızca iki değişiklik var. Birincisi, yukarıda aktardığımız yönetilen/yönlendirilen fiyat vurgusu. Diğeri
ise eylül açıklamasındaki "Yılın üçüncü çeyreği itibariyle yurtiçi nihai talep..." ifadesinin, yerini "yurtiçi nihai talep..." ifadesine bırakmış olması.

Rezerve 1.8 milyarlık katkı

Merkez Bankası dün ayrıca rezerv opsiyonu katsayısını bütün dilimler için 0.1 puan artırdı. Yapılan açıklamada, bankaların söz konusu olanağı istikrarlı bir şekilde
kullandıkları, yararlanma oranının yüzde 89 düzeyinde bulunduğu belirtildi. Açıklamada, mevcut tabloda TL zorunlu karşılıklar için 25.9 milyar dolar tutulduğu, yapılan değişiklik sonucunda ortaya çıkan olanağın aynen kullanılması durumunda Merkez Bankası rezervinde yaklaşık 1.8 milyar dolarlık artış beklendiği vurgulandı.

Bu arada, yapılan TL likidite öngörüleri çerçevesinde bir sonraki Kurul toplantısının yapılacağı 20 Kasım tarihine kadar miktar ihalesi açılacak günlerde bir hafta vadeli fonlama tutarının 500 milyon lira ile 6.5 milyar lira arasında olması kararlaştırıldı. Ayrıca, yine 20 Kasım'a kadar olan dönemde açılacak bir ay vadeli repo ihalelerindeki miktara ilişkin üst sınır her bir ihale için 4 milyar lira olarak belirlendi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar