Faiz üzerine

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU [email protected]

Merkez Bankası’nın (MB) politika faizini düşürmesi gerektiğini söyleyenler Türkiye’nin risk primindeki düşüşü ön plana çıkarıyorlar. Gelin bugün politika faizi meselesine daha yakından bakalım.

MB, 2010 sonlarından bu yana enflasyona, döviz kurundaki gelişmelere ve kredi arzının artış oranına bakarak karar verdiğini söylüyor. Enflasyon hedefi kadar kesin olmasa da kredi artış oranı ve reel kur için rakamsal hedefler de ortaya konuldu. Bu değişkenlere verilen önem, dönem içinde koşullardaki değişmelere bağlı olarak değişti.

MB’nin ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun aldığı kararlar, son finansal ve siyasi gerginlik ortamının da etkisiyle, kredi artış oranını önemli ölçüde düşürdü ve cari işlemler açığında bir toparlanma şimdilik yetersiz de olsa başladı. Oysa enflasyon açısından durum öyle değil; oldukça yüksek. Bu çerçevede politika faizini bundan sonrası için incelerken enflasyon penceresinden bakmakta yarar var.

İlk grafikte temel enflasyonun Ocak 2009’dan bu yana gelişimi yer alıyor. O tarihten bu yana ortalaması yüzde 5.7; yatay çizgi bunu temsil ediyor. Nisan 2014’te temel enflasyon yüzde 9.7’ye yükseldi ve son 5.5 yıllık ortalamasının tam 4 puan üzerine çıktı. İkinci grafikte ise tüketici enflasyonunun aynı dönemdeki gelişimi var. Yatay çizgi yine dönem ortalamasını gösteriyor (yüzde 7.6). Basamak şeklinde aşağı inen ise enflasyon hedefi. Tüketici enflasyonu da yükselme eğiliminde. Nisan 2014’te ulaştığı değer ise yüzde 9.4 ve yüzde 5 olan hedefin 4.4 puan üzerinde. 

Şu anda yüzde 10 olan politika faizinin, mevcut enflasyon gelişmeleri dikkate alındığında pek de yüksek bir faiz olmadığı açık. Şöyle: Yılın ilk dört ayında gerçekleşen ortalama enflasyon yüzde 8.4 düzeyinde. Reel politika faizi, dolayısıyla, yüzde 1.5 oluyor. Nisan ayında yüzde 9.4’e yükselen enflasyonun yılsonunda yüzde 7.6’ya düşeceğini tahmin ediyor MB. Ayrıca birkaç ay daha yüksek düzeyde seyredebileceğini düşünüyor. Enflasyon MB’nin tahminindeki gibi, birkaç ay daha şu andaki yüksek düzeyinde kalıp, kademeli olarak yüzde 7.6’ya düşerse, bu yılın ortalama enflasyon oranı yüzde 8.5 dolaylarında gerçekleşecek. Bu tahminler de reel faiz hesabını fazla değiştirmiyor.

Dolayısıyla, hem mevcut enflasyon hem de 2014 sonunda gerçekleşmesi beklenen enflasyon dikkate alındığında, politika faizinin yüzde 10 düzeyinde sabit kaldığı bir durum, yüksek enflasyonu hedefe yaklaştırmak için yeterli yükseklikte bir reel faize karşı gelmiyor. Ancak enflasyonun MB’nin bize söylediği gibi 2015 sonunda yüzde 5’e yaklaşması kesine yakın bir olasılık ise, şu andaki politika faizinin sürmesinin oldukça yüksek reel faize karşı gelmesi söz konusu ve dolayısıyla bir süre sonra politika faizinin düşürülmesi gerekir.

Açık ki böyle bir indirimin piyasalarca olumlu karşılanması için enflasyonun 2015 sonunda hedefe yaklaşacağına dair kamuoyunda bir algı oluşması gerekiyor. Böyle bir algının oluşması ise, enflasyonu belirleyen unsurlar açısından şu andaki koşulların yakın geçmiştekinden olumlu yönde farklı olmasına ve MB’nin herkesi buna ikna etmesine bağlı.

121-001.jpg

 

İşte risk primi burada devreye giriyor. Türkiye’nin risk primi son haftalarda düştü. İki nedenle: Siyasi gerginlik azaldı ve uluslararası finansal piyasalar yılın ilk aylarına kıyasla sakinleşti. Siyaset kısmını bir tarafa bırakayım. İkinci unsura bağlı olarak risk priminin azalmasının kalıcı olup olmayacağı belli değil. ABD Merkez Bankasının bizim gibi ülkeler açısından çeşitli sorunlar yaratan para politikası bir süre sonra bizleri daha da üzecek. Faiz artırımları 2015 içinde başlayacak. ABD’de faizlerin artması, bizim gibi ülkelerde hem faizler hem de döviz kuruna yukarıya doğru baskı olması demek. Bu ortam, enflasyonun şu andaki yüksek düzeyinde kalmasına yol açacak kadar olumsuz olmayabilir ama hedefe tatmin edici biçimde yaklaşmasına engel olur.

Varsayalım ki risk primindeki düşüş kalıcı oldu. Ama şu andaki risk primi düzeyi yakın geçmiştekinden farklı değil ki. O yakın geçmişte ise enflasyonun ortalaması yüzde 8. Bu düzey, açık ki yüzde 5 hedefinin çok üzerinde. 2015 sonunda bile hedefe yaklaşılabileceği büyük bir soru işareti taşırken ve mevcut enflasyon hedefin çok üzerinde iken para politikasını gevşetmek doğru mu? Bu tablo karşısında para politikasında gevşeme, para politikasının kredibilitesini azaltmaz mı?
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018