Faiz sabit, görünürdeki amaç enflasyondaki düşüşü hızlandırmak
Merkez Bankası faizi beklendiği gibi sabit tuttu. Açıklamada bu kararla enflasyondaki düşüş sürecinin hızlandırılmasının amaçlandığı belirtiliyor. Dile getirilmeyen başka bir amaç daha var tabii ki. Şunun şurasında seçime on gün kalmışken vatandaşın en duyarlı olduğu ekonomik göstergede, yani döviz kurunda bir tırmanışa yol açmamak...
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faizi değiştirmedi. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 24’te tutuldu.
Haftalık faize bağlı olarak oluşan gecelik ve geç likidite penceresinden borç verme faiz oranları da böylece yüzde 25.5 ve yüzde 27 olarak sabit kalmış oldu. Bu oranlar, özellikle de gecelik faiz önemli; çünkü Merkez Bankası faizle ilgili yeni bir karar almadan piyasayı fonlamayı haftalık repodan geceliğe kaydırmak suretiyle faizi bir anda yüzde 25.5’e çıkarabiliyor. Hatırlanacaktır, Merkez Bankası mart ayının son haftasından başlamak ve nisana da sarkmak suretiyle repo ihalelerine son vermiş ve piyasayı gecelik olarak fonlamıştı. Aynı uygulamaya mayıs ayında da başvurulmuştu.
Enflasyondaki düşüşe destek
Para Politikası Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda düne kadar hep enflasyon riski vurgusu vardı. Kimi zaman gıda fiyatları ve ithal girdi maliyetleri enflasyon beklentilerinin olumsuz seyretmesinin gerekçesi olurdu, kimi zaman fiyatlama davranışlarındaki bozulma...
Merkez Bankası da bu gerekçelere dayanarak faizi sabit tutma kararı alırdı.
Bu kez söylemde değişiklik olduğu dikkati çekiyor. Dünkü toplantıdan sonra yapılan açıklamada fiyatlama davranışlarındaki risklerin varlığı yine kabul edilmekle birlikte söylem değişti. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkileri enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte Kurul, fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak ve enflasyonun düşüş sürecini hızlandırmak amacıyla sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.”
Açıklamanın son bölümü ise aynen korundu. Hani Para Politikası Kurulu açıklamasına ilk kez girdiğinde “Merkez Bankası faiz indirimine zemin hazırlıyor” şeklinde yanlış yorumlanan bölüm:
“Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enfl asyon görünümünü etkileyen unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek, parasal duruş enfl asyonu hedefl enen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde belirlenecektir.”
Örtülü amaç daha önemli
Yıllık TÜFE artışı yüzde 19’un altına inmişken ve haziran sonunda yüzde 15-16’lara kadar inileceği tahmin ediliyorken Merkez Bankası’nın faizi yüzde 24’te tutmasını yalnızca enflasyon düşüşüne destek vermek amacıyla açıklamak yeterli mi?
Ne yani yıllık enflasyon Merkez Bankası’nın faizi yüksek tutması sayesinde mi geriliyor ki?
Ya da soruyu değiştirelim. Merkez Bankası faizi dünkü toplantıda örneğin yarım puan, bir puan aşağı çekmiş olsaydı ne yaşanacaktı da yıllık enflasyondaki düşüş sekteye uğrayacaktı?
★★★
Türkiye’de vatandaşın en duyarlı olduğu ekonomik gösterge hiç kuşku yok ki döviz kuru. Dövizi altın izliyor olsa gerek. Faiz daha sonra geliyor.
Hele hele Merkez Bankası’nın faizi, vatandaşı doğrudan hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Ama Merkez Bankası faizi indirmiş olsaydı döviz kuru kuşku yok ki bir anda tırmanışa geçebilirdi.
İşte faizin sabit tutulmasının altında yatan görünmeyen ya da örtülü amaç döviz kurunda bir tırmanışa yol açmama isteğidir.
Hele hele seçime şunun şurasında on gün kalmışken...