Faiz, kur, asgari ücret, falan filan... Peki iş alemi ne düşünüyor?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İki yılı aşkın süredir her fırsatta FED'in faiz artışını konuşuyor muyuz, konuşuyoruz.

Yıllardan beri TCMB'nin faiz oranları üstünde kafa yoruyor, bir kesimimiz "Bu faizle yatırım mı yapılır, indirime gidilmeli" diyor muyuz, diyoruz. Bir kesimimiz  de, Merkez Bankası'nı özellikle FED kararından sonra faizi artırmadı diye yerden yere vuruyor muyuz, vuruyoruz. 

Yorumlar ve dolayısıyla gidiş yolları farklılık gösterse de herkesin amacı tek aslında, ekonominin daha iyi olması. Ama bir kısmımız buna düşük faizle ulaşacağımız kanısında, bir kısmımız faizi yükselterek.

Peki, faizin düzeyi yatırımlar için sanıldığı kadar önemli mi? Soruyu açalım; işadamları faiz yüksek diye yatırımdan kaçınıyor ya da faiz düşünce yatırıma hücum mu ediyor? 

***

NTV'de Servet Yıldırım'ın Mahfi Eğilmez'le birlikte sunduğu 10'da Ekonomi programına geçtiğimiz günlerde Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın konuk oldu. Hamdi Akın, faizlerle yatırımlar arasındaki ilişkiyi öylesine somut ve öğretici bir şekilde ortaya koydu ki, bundan hemen hemen her kesimin ders çıkarması gerektiği kanısındayız.

Akın, konuşmasında satır aralarına sıkışmış biçimde medyayı da eleştirmedi değil. Haksız da sayılmazdı doğrusu. 

Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Akın, NTV'ye FED kararının açıklandığı gün konuk oldu. Akın o akşam açıklanacak FED faiziyle ilgili görüşü sorulduğunda bakın nasıl yanıt verdi: 

"Bu konuyu sizlerden izliyoruz, yayın yapan kuruluşların ekonomistlerinden ya da analistlerinden izliyoruz. Artık onların söylediklerine göre, çoğunluğun söylediğine göre, geriye dönüşü olmayan bir noktaya gelindiğini görüyoruz ve aralık ayında FED'in mutlaka faizi artıracağı, artırmazsa inandırıcılığını kaybedeceği gibi endişeler var.

Ancak şunu söyleyeyim, beni doğrusu yatırımcı olarak, işadamı olarak, Türkiye'de ve Avrupa'da yaşayan bir yatırımcı olarak çok fazla ilgilendirmiyor bu konu. Sizden daha az ilgileniyorum bu konuyla. Çünkü sonuçta faiz benim için bir maliyet. Ben yatırım yapan bir yatırımcıyım. Ülkedeki çoğu yatırımcılar gibi. 

Biz yatırım yaparken, genelde bir yatırımın gelir kısmı vardır, gelirine bakarız, bir de maliyetine bakarız. İkisinin arasındaki fark, tatminkar bir kara işaret ediyorsa, bir fırsat varsa, bunu değerlendirmek için gireriz. Yani faiz, gider kalemlerinden sadece bir tanesidir.

Ama örneğin asgari ücretin 1300 liraya çıkarılmış olması en az onun kadar önemlidir. Hatta daha önemlidir."

Hamdi Akın, "Faizdeki oynama mı daha önemli, kurdaki yukarı yönlü gidiş mi" sorusuna da tereddütsüz "Tabii ki kurdaki gidiş çok çok daha önemlidir" yanıtı verdi. 

"İşin matematiği en kolayı"

Bir işadamı, yatırım yapmaya niyetlendiğinde nelere bakar... Akın'a kulak vermeye devam edelim:

"Diyelim Türkiye içinde ya da bölgemizde yakınlarda bir yatırım yapacağım. Önce yatırımın büyüklüğüne bakıyorum. Bunu yapabilecek kadrolara sahip miyim, bu yatırım bana uygun mu, ona bakıyorum. Sonra gideceğim yerdeki fiziki altyapıya bakıyorum. Sonra finansına bakıyorum, finansman elde edebilir miyim? Proje finansmanı bulabilir miyim, onları araştırıyorum. 

Sonra hukuki altyapısına bakıyorum. Hukuki olarak benim haklarım zayi olduğu zaman haklarımı arayabilecek miyim, buradan zarar görmeden çıkabilecek miyim, ona bakıyorum.

Oradaki siyasi duruma bakıyorum. Siyasi durumdaki sürdürülebilirliğe bakıyorum. Demokratik bir sürdürülebilirlik olup olmadığına bakıyorum. Bunlar son derece önemli.

Siyasetteki istikrarına bakıyorum. Gerek tek parti, gerek koalisyon. Ama sonuç itibariyle demokratik kurallar içerisinde meclisiyle, senatosuyla çalıştırılabilen bir ülke olup olmadığına bakıyorum. 

Bütün bunlara bakıyorum ve sonunda bunlardan etkilenen bir psikolojim ve iştahım varsa, sonra işin matematiğine giriyorum. İşin matematiği gayet basit. Maliyetim ve karşılığında gelirlerim var. Maliyet ve gelir arasında ufak tefek oynama olur. Maliyetteki faizin 0.25 artması ya da azalması hiç sorun değil. Yatırımcıyı çok fazla etkilemez. 

Aksine buradaki artış kar marjını da artırabilir. Ayrıca bizi motive de edebilir. Seneye daha çok artacak endişesi yatırım yapmaya teşvik eder. Faiz artışı sayesinde yatırımların ve büyümenin öne çekileceğini tahmin ediyorum. sadece Türkiye için değil, dünya için söylüyorum."

"Keşke komşularımız çok zengin olsa"

Herkesin aynı anda bu kadar zor durumda olduğunu hiç hatırlamadığını söyleyen Hamdi Akın, emtia fiyatlarındaki düşüklüğün de her zaman avantaj yaratmadığına dikkat çekti. Akın, "Petrol fiyatının düşük olması Türkiye için bir fırsat gibi görülüyor, asla değil, asla değil. Keşke Rusya çok zengin olsa, keşke Irak, İran çok zengin olsa, bizim o zaman fakir olma riskimiz yok zaten. Ama onların fakir olduğu ortamda biz  zengin olamayız. Komşularımızın zengin olmasını canı gönülden istemeliyiz. Kendimiz için istemeliyiz. Çünkü paralarını harcayacakları yer burası" diye konuştu. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar