Faiz koridorunda daralma ve yeni denge beklentisi
Uzmanlar, yeni PPK toplantısından başlayarak faiz koridorunda kademeli olarak 150-200 puanlık bir daralma bekliyorlar. Erdem Başçı da yüzde7-8'lik büyüme dönemlerine uygun bir havanın olmadığını söylüyor. Ben, bu açıklamalardan yeni bir denge oluşacağını düşünüyorum. Bu dengede büyümenin daha mütevazi, faizlerin daha düşük, daralan bir cari açık ve düşük bir enflasyon hedeflemesini içerdiğine inanıyorum.
Borsa Finans servisimizin piyasa uzmanlarıyla yaptığı soruşturmadan ortaya çıkan sonuca göre, piyasa uzmanları Merkez Bankası'nın faiz koridorunu 18 Eylül tarihindeki PPK toplantısından başlayarak daraltma kararı alacağı beklentisini ortaya koyuyor. Uzmanlar, Başçı'nın son açıklamalarını bunun göstergesi olduğunu belirtirlerken faiz üst sınırında kademeli olarak 150-200 baz puanlık indirim olabileceği tahminin yapıyorlar.
Buna bağlı olarak bono faizlerinde 2 puanlık bir düşüş olabileceğini, buna karşılık mevduat ve kredi faizlerinde 1 puanın altında bir düşüş beklediklerini belirtiyorlar. Mevduat faizlerinde yüksek düşüş beklememelerinin bir nedeni olarak da mevduatta ağırlığın sayıları binin üzerinde olan "milyoner mevduatı" olmasından kaynaklandığını açıklıyorlar. Yıl sonu göstergeleri açısından, yıl sonuna kadar onları tedirgin edecek bir mevduat faiz indiriminin gündeme gelmesini beklemediklerini belirtiyorlar.
Dış haberler servisimizin derlediği 41 ülkedeki faiz ve enflasyon verilerine dayalı haberinde, ülkelerin büyük çoğunluğunda faizlerin eksi yada sıfır-bir aralığında olduğunu gösteriyor. Enflasyon oranlarının da yine yüzde 1 ile 4 arasında olduğu gözleniyor. Türkiye bu tabloda yüzde 5.75'lir faiz ve yüzde 9.1'lik enflasyonuyla ayrışan yedi sekiz ülke arasında yer alıyor. Türkiye gibi çok düşük faiz ve enflasyonlu ülkelerden ayrışan ülkeler arasında Macaristan, Brezilya, Hindistan, Mısın, Nijerya , Venezüella ve Kenya gibi ülkeler bulunuyor. Tablodaki 30 kadar ülkenin faizleri ve enflasyonları çok düşük seviyede ve birbirine paralel olarak seyrediyor. Bu ayrışan ülkelerin faiz oranları yüzde 7.5 ile 16 arasında enflasyonları da yüzde 5.6 ile 19 arasında değişiyor.
Bu göstergeler ve uzmanların beklentileri faiz koridorunda bir daralma ve buna bağlı olarak yeni bir denge beklentisi olduğunu ortaya koyuyor...
Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı da, Para Politikası Kurulu üyeleriyle birlikte katıldığı Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle yaptığı toplantıda yeni denge ile ilgili açıklamalar yapıyor.
Başçı,"Hava koşulları uçuşa müsait değil" diyerek eskisi gibi yüzde 7-8 büyüme hedeflenmesinin mümkün olmadığını açıklıyor. Uçmak için pistte beklemek yerine uçuşa elverişli olmayan bu dönemde kemerleri çözüp karayoluyla yola devamı öneriyor. Çin'in bile en fazla yüzde 7 büyümesinin konuşulduğu ortamda yüzde 4'ler seviyesinde hedeflenen büyümemizi olumlu görüyor.
Başçı, Temmuz ayından itibaren ayaklarını frenden çekip piyasanın ihtiyaçlarına göre para verdiklerini ve faizlerin düşmesini sağladıklarını, bunun sonucunda kredi fiyatlarını olumlu etkilemesini ve iç talepte bir canlanmanın başlamasını beklediklerini de söylüyor.
Başçı, faiz koridorunda daralmada söylem değiştirdiklerini "Ölçülü yerine, kademeli ifadesini kullandıklarını" açıklıyor. Yüzde 35 düzeyindeki kredi genişleme oranın yüzde 14-15'ler seviyesine indiğini, 78 milyar dolar seviyesindeki cari açığın da 63 milyar dolar seviyesine gerilediği bilgilerini olumlu gelişmeler olarak açıklıyor.
Başçı, gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini yaparken, reel sektörün ekonominin soğutulması yolundaki eleştirilerini de, "Reel sektör bir şey hissetmezse konuşmaz. Biz onların değerlendirmelerini de dikkate alarak Temmuz'da aylağımızı frenden çektik." Görüşünü ortaya koyuyor.
Bütün bu açıklamalar yeni bir denge arayışı içinde olunduğu sonucuna varmamıza yol açıyor. Bana göre bu yeni dengede daha düşük faiz, mütevazi bir büyüme, daralan bir cari açık, düşük bir enflasyon hedefleniyor…