Faiz kararına ne kadar anlam yüklenmeli?

2021 yılı sonunda dolar kurunun 1-2 ay içinde iki katına çıkmasının ardından gelen KKM uygulaması ve bu süre zarfında Bloomberg Intelligence tarafından yaklaşık 200 milyar dolar hesaplanan piyasalara kur volatilitesini azaltma hedefli satıştan sonra geldiğimiz yer tam olarak neresi?

Enflasyon doğalgaz hesabının katkısıyla %40 seviyesinin altına geldi, ancak baz etkisi kaynaklı düşüşün artık sonuna yakın ve sokakta her gün deneyimlediğimiz üzere buranın kısa vadeli dip olduğunu tahmin etmek de pek güç değil.

Şimdi yenilenen kabinede “tam yetkili” Hazine ve Maliye Bakanı olan Şimşek ve TCMB Başkanı olarak birlikte çalışacağı Erkan ile 22 Haziran’da ilk PPK kararına doğru geri sayım halindeyiz.

Dolar kurunda seçimlerden sonra yaşanan %20 yükselişe rağmen ihracatçı memnun değil, kar marjının eridiğini ve Pazar payı kaybı tehlikesi yaşadığını dile getiriyor.

Normalde kur yükselişinde olması beklenen ithal malı talebi düşüşü gerçekleşmiyor, ödemeler dengesine dair son gelen rakam aylık 5,8 milyar açığa işaret ediyor.

Turizm gelirlerinin artması ile yaz aylarında açığın fonlanması sorun teşkil etmeyebilir, ancak enerji faturasının da yükselişe geçeceği kış ayları soru işareti. Bu şartlar altında aylardır %8.5 düzeyinde tutulan politika faizi nereye kadar yükseltilirse, olması gerektiği gibi enflasyon beklentilerini çıpalayacak ve piyasadaki diğer faiz oranları için de sinyal niteliğinde izlenecek bir hale dönüşür?

Artırımlar Ağbal-Elvan döneminde olduğu gibi önden yüklemeli mi olacak? 480 seviyesinin altını zorlayan CDS risk primi yabancı yatırımcının aslında yeni döneme kredibilite tanıma isteğini gösteriyor, bütçe açığının rekor seviyelere doğru yükseliş trendinde olması ve yaklaşan yerel seçimler, maliye politikaları tarafında pek de alan olmadığına işaret ediyor.

Dolayısıyla faizlerin makul ve enflasyon beklentilerine en azından yakınsayan bir noktaya getirilmesi belki de her zamankinden çok daha önemli hale gelmiş durumda.