Faiz kararı sonrasında dalgalı seyir sürüyor
16 Mayıs tarihinde paylaşılan piyasalarda sağlıksız fiyatlamalar görüldüğüne dair açıklamanın ardından bir hafta sonra TCMB olağanüstü toplantı ile geç likidite penceresi faiz oranını 300 baz puan artırdı. Son toplantıda bahsedilen sadeleşme adımının da 7 Haziran tarihinde yapılacak olağan toplantıda ele alınması beklenebilir. Çünkü mevcut durumda %8 olan politika faizi ile %16.50 olan efektif fonlama arasında iki kat fark oluşmuş durumda. Önümüzdeki haftalarda yaşanacak seyir de TCMB kararında etkili olacaktır. Artan TL volatilitesi ile TL varlıklarda yaşanan gidişatın ardından toparlanma süreci yaşanabileceğini düşünüyoruz.
Endeks tarafında 100 bin seviyesi önemli destek konumunda. 105 bin ise kısa vadeli direnç olarak izlenebilir. Kısa vadeli tahvil faizlerinin yükselen fonlama faizleri ile yüksek seviyelerini koruyacağını düşünüyoruz. Risk iştahının kısmen toparlanması ile uzun vadeli tahvil faizlerinde sınırlı geri çekilmeler yaşanacaktır. Dolar kurunda faiz artırım kararı ile gelinen 4.50 seviyesi destek olarak kuvvetlenirken, dün yaşanan tepki ile gelinen 4,74 seviyesinin de aşılmakta zorlanılacağını düşünüyoruz. Orta ve uzun vadeli olarak değerlendirildiğinde Çarşamba günü gelen artırım TL karşısında pozisyon taşınmasını zorlaştırmıştır denebilir.
Global piyasalarda ise iyi gelen ABD verileri öncülüğünde tahvil faizleri yükselirken, gelişmekte olan ülke para birimleri ve faizleri üzerinde baskı devam ediyor. Fed toplantı tutanakları haziran ayında bir artırımın daha geleceği şeklinde yorumlanmakta. Yılın geri kalanında ise bir artırım daha olması beklenirken, Fed enflasyon konusunda daha yumuşak bir tavır sergilediği için artırım sayısının bu şekilde sınırlı kalacağı görüşü genel kabul görmüş durumda. Avrupa’da ise büyümenin daha zayıf kalması ve öncü göstergelerin son yılların en düşük seviyelerine gelerek beklentilerin altında kalması ihracat anlamında ülkemiz adına önemli bir yere olması itibariyle yakından izlenmeli görüşündeyiz.