Faiz inecek dertler bitecek mi?

Serdar PAZI
Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Aralık ayında olası bir faiz indiriminin öncü sinyali gelir mi diyerek merakla beklenen Para Politikası Kurulu Toplantısı gerçekleşti. Bu ay faizlerde bir değişiklik ya­pılması beklenmemekle beraber, karar son­rası hep birlikte metine odaklandık.

Merkez Bankacılığı iletişimi çerçevesinde çok net bir sinyal içermemekle beraber, yukarı yön­lü risklerin yanında hizmet enflasyonunda ve talepte belirgin iyileşmeye atıfta bulunu­yor. Bu kapsamda gelecek ay bir faiz indiri­mi gelirse kimse şaşırmasın. Tabii altı çizile­cek saptamalardan biri de faiz indirimi olsa da genel olarak kredi piyasası da dahil olmak üzere sıkı duruşun korunacak olması.

TL’nin reel değerlenmesine atıfta bulunulması, yı­lın geri kalanında da dolar kurunun sakin bir seyir izleyebileceğini düşündürmekte. Di­ğer yandan metine giren maliye politikası ile artan eşgüdüm ifadesi de önemli. Hatır­lanacağı üzere TCMB yetkilileri verdikleri röportajlarda para politikası ile maksimum noktaya gelindiğini ve buradan sonra görevi kısmen maliye politikasının üstlenmesi ge­rektiğini dile getirmişlerdi. Karar metninde de buraya atıfta bulunulması dikkat çekici.

Peki olası bir faiz indirimi ne getirir, biraz da bunu konuşalım. Öncelikle indirimin bir seferlik ve sembolik olacağının altının net biçimde çizilmesi çok önemli. Oldukça zor bir patikada ilerleyen dezenflasyon süreci ve henüz revize edilse dahi ulaşılması zor gö­züken 2025 resmi tahminleri unutulmama­lı.

Sınırlı da olsa faiz indiriminin en azından sermaye piyasalarındaki karamsar havayı bir miktar dağıtması mümkün. Özellikle kay­nak maliyetini aşağı çekecek olması ile mali sektöre ilk planda bir katalist olabilir. Fonla­ma faizlerindeki kısmi düşüşün tahvil piya­sasında da sermaye kazancını desteklemesi ile yabancı yatırımcı tarafında da ilginin art­ması söz konusu.

Yabancı yatırımcının re­el değerlenme süreci içindeki TL’nin düşük seyredecek volatilitesini beğeneceği de aşi­kar. Ama tüm bunların sonunda oluşan iyi­leşme ve yaşanacak rahatlamanın kalıcı ol­madığını ve kazanılan sürenin ancak yapısal reformların hayata geçirilmesi ile taçlanaca­ğını da belirterek yazıyı noktalayalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide yol ayrımı 25 Ekim 2024
Yılın son baharında 11 Ekim 2024