Faiz indirimlerine devam

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI [email protected]

TCMB Para Politikası Kurulu 2025 yılının ilk toplantısı­nı yaptı ve politika faizini 250bp indirme kararı aldı. Politika met­nine baktığımızda sıkı duru­şa devam edileceğine dair vurgu devam ediyor. Bununla birlikte ocak ve şubat aylarında enflas­yonun yüksek seyredeceği ve bu­nun beklentilere paralel olduğu konusunda bir iletişim yapılmış. Ocak ayında yönetilen ve yönlen­dirilen fiyatlardaki artışlar, pet­rol fiyatlarındaki artış ve asgari ücretteki artışın fiyatlar üzerin­deki etkilerini göreceğiz. Ocak ayı enflasyonunun ikincil etkile­ri şubat ayında da görülmeye de­vam edecektir.

Ocak ve şubat aylarında enflas­yon yüksek seyretmesine rağmen yıllık enflasyonun gerileyeceğini söyleyebiliriz. Bunun nedeni ge­çen yıl bu aylarda enflasyonun sı­rasıyla %6.7 ve %4.5 olması. Do­layısıyla, baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyon düşmeye devam edecek. 3 Mart tarihinde açıkla­nacak şubat enflasyonu ile yıllık TÜFE artışının %40’ın altında düşme ihtimali­ni %60 olarak hesaplı­yoruz.

Faiz indirimleri sürer mi?

Ocak ayı sonrasın­da ilk PPK toplantısı 6 Mart tarihinde yapıla­cak. Eğer yıllık enflas­yon şubat ayında tah­min ettiğimiz gibi %39 seviyesi­ne düşerse PPK toplantısı öncesi reel faiz %6 seviyesinde olacak­tır. Bu seviyede reel faizin sür­dürülmek isteneceğini düşün­müyoruz. Bu bağlamda mart ayı PPK toplantısında da bir faiz in­dirimine gidilmesi olasılığı yük­sek. Eğer ocak ve şubat fiyat ar­tışları beklenenden düşük gelir­se mart ayında faiz indirimi için 250bp’den daha fazla alan açıla­bileceğini düşünüyoruz.

Enflasyondaki düşüşün yaz ay­larına kadar daha hızlı olacağını, yaz aylarında sonra daha yatay bir enflasyon seyri ile karşılaşa­cağımızı tahmin ediyoruz. Bu ne­denle faiz indirimlerinin miktar olarak önemli bir kısmının son­bahara kadar yapılacağını, son­bahardan itibaren indirim için alan oluşan aylarda daha düşük miktarda faiz indirimleri ile yola devam edileceğini düşünüyoruz.

Oluşturduğumuz senaryoya ilişkin aşağı ve yukarı yönlü risk­ler elbette ortaya çıkabilir. Önce­likle Trump 2.0 döneminin poli­tikalarını ve etkilerini şimdiden öngörmek pek mümkün görün­müyor. Belirsizlik sadece ABD ekonomisi ile ilgili değil. Diğer ekonomilerin ABD politikalarına nasıl tepki vereceklerini de kes­tirmek çok güç. Örneğin, ABD ih­raç mallarımıza uyguladığı güm­rük vergilerini artırırsa Türki­ye de mütekabiliyet esasına göre hareket edip ABD menşeli ürün­lere ek gümrük vergisi getirecek mi? Çin’in ABD’ye ihracat imka­nı azalırsa dünyanın geri kalanı­na ucuza ihracat politikasını ter­cih eder mi? Bu soruların cevabı henüz net değil ve 2025 enflas­yon tahminlerimizi etkileyecek nitelikte.

Diğer taraftan, ABD yöneti­mi ile iletişimin artması, AB ile gümrük birliğinin tekrar müza­keresi konusunun masaya gelme­si Türkiye’nin dış politikasının batı ile hizalandığı algısını güç­lendirecektir. Bu durum Türki­ye’nin küresel finansal piyasalar­daki algısını olumlu yönde etkile­yecektir. Bu gelişmeler şüphesiz dezenflasyon sürecini olumlu et­kileyecektir.

Enflasyon konusunda yukarı yönlü riskler yurt içi ve yurt dı­şı kaynaklı olabilir. Uygulanan dezenflasyon programına destek vermesini beklediğimiz maliye politikalarında adım atılmaması enflasyon açısından özellikle yı­lın ikinci yarısında daha zor bir döneme gireceğimize işaret eder. Yurt dışında ise artan dolar faiz­leriyle hızlı bir şekilde değerle­nen dolar senaryosu makroeko­nomik dengeler açısından koşul­ları zorlaştıracaktır.

Finansal koşullar ne durumda?

Piyasa faizlerinin yanı sıra fi­nansal koşulların genel olarak ekonomik aktiviteyi etkilediği­ni biliyoruz. Bu nedenle finan­sal koşulların ekonomik aktivi­te üzerindeki etkisini ölçtüğü­müz bir endeksimiz var. Grafik 1’de görüldüğü gibi finansal ko­şullar endeki (FKE) ocak ayında nötr konuma geldi. Bu durum fi­nansal koşulların ekonomik ak­tiviteyi daraltıcı ya da genişletici yönde etkilemediğini gösteriyor. Faiz indirimleri devam ederken finansal koşulların dezenflasyon sürecini olumsuz etkilememe­si için makroihtiyati politikala­rın etkin bir şekilde kullanılmaya devam edilmesi gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar