Faiz indiriminde ipi ilk kim göğüsler?
Şimdilerde ısınan başlıklardan birisi faiz indirmede ilk kim ipi göğüsleyecek? Bu konuda Avrupa Merkez Bankası (AMB) ihtimali öne çıkıyor. Zaman ilerledikçe bu ihtimali destekleyen faktörlerin de arttığını görüyorum.
İlk olarak geçmişte resesyon habercisi olan bir çok faktörün hala resesyon işareti vermesine rağmen ABD ekonomisinin muhtemel bir resesyonu savuşturacak gibi görünmesine ve dolayısı ile faiz indirimini öteleyeme itirazı olmamasına karşılık Avrupa ekonomisi uzun süren sıkı para politikasının yorgunluklarını büyümede yavaşlık olarak göstermeye başlıyor.
Bu da AMB’nin gevşemeyi ötelemek gibi bir lüksü olmayabileceğini gösteriyor. Burada ABD’ye biraz daha dikkatle bakarsak aslında bölgesel bankalardaki krizin tam olarak bitmediğini görebiliyorum.
Özellikle iş yeri/büro kiralamasının evden çalışma anlayışıyla ciddi bir duraksamaya girmesi bu konuda önemli kredi plasmanı yapan bu bankaların karlılıklarını oldukça negatif etkiliyor. Bu nedenle Fed’in tıpkı geçen sene olduğu gibi ciddi büyüklüklerde tahvil ihraç ederek piyasadaki likiditeyi kontrol etmesi gerekiyor. Buna karşılık da bilançosunu küçültmeye devam ediyor.
Sonuçta baktığımızda Fed 2024’de bazı açılardan likiditeyi artırırken bazı açılardan artıracak gibi duruyor. Anlaşılan o ki faiz ilk aşamada kullanacağı bir manevra olmayacak. Oysa Avrupa’da durum öyle mi? Almanya mesela, geçen sene aslında %0,3 oranında küçüldü – ki biliyorsunuz Avrupa’nın dinamosudur. Almanya’nın sanayi üretimi geçen ayınkiyle birlikte 7 ay üst üste daralma gösterdi, yani üretim düşüyor.
Fransa’ya baksak orada da farklı bir durum görmüyoruz. İmalat sanayii orada da çöküş içinde. Bir de son haftalarda Fransa ve İspanya’da kendisini gösteren çiftçi olaylarını göz önüne alırsak Avrupa’nın ağır topları için işler hiç iyi gitmiyor ve bu gidişle kesinlikle finansal desteğe ihtiyaç olacak. Tarım sektörü haricinde birer örnek daha vermek gerekirse Alman gayri menkul sektörünün başında dolaşan kara bulutlar faize hassasiyeti artırıyor.
Fransa’da ise teknoloji devi Atos’un son derece büyük bir borç stoğu altında ezildiğini ve bunu re-finanse etmek için seçeneklerinin tükendiğini okuyorum, çünkü mevcut yüksek faiz ortamında kredi bulmanın zor olduğu gibi her yeni alınan kredi veya yeniden finanse edilen eski kredi aslında tabuta çakılan bir başka çivi gibi oluyor. Avrupa Merkez Bankası’nın Ocak 2024 Banka Kredilendirme Anketi’ne göre 2023’ün son çeyreğinde Avrupa’da bankaların kredi verme koşulları %4 oranında daha da sıkılaştı.
Yani eğer ekonominin kendi kendine dönen bir teker haline gelmesini istiyorlarsa Avrupalılar, bu faizi en kısa sürede indirmeliler. Çok üzerine gitmeyeceğim ama görünüşe göre İngiltere’de de Avrupa gibi bir ekonomik atmosfer söz konusu. Bu nedenle Birleşik Krallık’ta da faizlerin belki de ABD’den önce düşmeye başladığını göreceğiz.
Piyasa da kim in, kim out?
Biraz da piyasalara bakalım. Çünkü ilginç bir şekilde bana özelden gelen piyasa sorularında altın, gümüş ve petrol’ün artık konu edilmediğini ve onun yerine hisselerin ve endekslerin durumunun sorulduğunu görüyorum.
Büyük ihtimalle yatırımcılar altını beklemekten sıkıldılar ve artık kendi haline bıraktılar, petrolde ise piyasayı ben gibi hiç kimse anlamadığı için kimse işlem yapmıyor. Ama endekslerdeki ralli herkesin gözünde. Gerçekten de değerlemelerin aslında biraz yukarı doğru fazlaca esnediğini ben de görüyorum. Buna karşılık, geçmişte benzer durumlarda opsiyon piyasasında satım opsiyonu sevdası kendisini gösterirdi.
Ama şimdilik bundan eser yok ve kimse bir korunma stratejisi satın almıyor. (belki de bu durum şimdi tam zamanı olduğunu gösteriyor). Buna ek olarak volatilite endeksi olabilecek en düşük seviyelerine yakın seyrediyor. Hisse senetlerinin aşırı yükseldiği konusunda bir bakış sağlayan piyasa genişliği indikatörleri ise henüz hiçbir şekilde alarm vermiyor.
Gördüğüm kadarıyla şimdilik sadece CNN’in hazırladığı korku/iştah endeksi aşırılığın yeni yeni başladığını gösteriyor. Bu nedenle ABD hisse senetleri için yukarı yönlü hareketin yavaşlayarak devam edebileceğini düşünebilirim. Bir süredir söylediğim gibi, ağır ağır hisse senetlerini bu rallide azaltmaya çalışıyorum. Yerine ise PEG rasyosu düşük hisseler almak için çalışmalara başladım.