Faiz indirimi sembolik, kredilere fren gerçek

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

 

Banka kredilerine yüzde 15'lik büyüme sınırını koyan devlet. Ekonomi canlansın bekleyişinde olan aynı devlet. Çıkınız bakalım işin içinden.
Çok kişi Merkez Bankasının faizi indirmesini bekliyordu. Faiz inince ekonomide canlanma başlayacaktı.
Merkez Bankası, indire indire haftalık repo faizini (politika faizini) yüzde 5.75'den yüzde 5.50'ye indirdi.
Bunu yaparken de kredi genişlemesini engellemek için  bankaların zorunlu karşılık oranlarında artış yaptı.
Fatih Özatay'ın geçtiğimiz günlerde "Kredi mi Faiz mi?" başlığını taşıyan iki bölümlük bir çalışmasını okudum.
Fatih Özatay diyor ki, faiz indiği halde, banka kredilerinin yıllık büyümesindeki yüzde 15'lik sınır devam eder ise, faizin indiriminin ne yararı olur?
Banka kredilerine yüzde 15'lik büyüme sınırını koyan devlet. Tüketiciye yönelik kredilerin artışını önleyerek, ithal mallarına talebi sınırlamak isteyen devlet. Ekonomi canlansın bekleyişinde olan aynı devlet. Çıkınız bakalım işin içinden.
Faiz inince kredi faizleri bir ölçüde, mevduat faizleri büyük ölçüde aşağıya çekiliyor.
Mevduat faizinin aşağıya çekilmesi sonucu insanların birikim arzusu yok oluyor. Birikimden tüketime kayma görülüyor. Bu durumda banka kredisi kullanmadan tüketim artışı söz konusu olabilir. Ama birikimden yapılan harcama daha çok ithalatı artırıcı harcama olacaktır.
Gelelim faizin ucuzlaması halinde ucuz tüketici kredisi kullanarak-borçlarını artırarak  piyasaya yönelecek kesime. Bunlar genelde alt ve orta gelir grubundaki kişiler. Borçlanmalarının artmaması gerekenler.  Bunlar zaten borçlanma limitinde sona ulaşmış durumda.
İyi de yatırımcının ve üreticinin durumu ne olacak?  Piyasada talep artışı olmadığı için yatırımcının şimdilik faiz ucuz olsa da  kapasite artırımı veya yeni yatırım için kredi kullanma olasılığı pek az.
Üretim artışı olmadığından üretici kredilerinde de sağlıklı bir artış gerçekleşemeyecek.
O zaman iş çevrelerinin ucuzlayan faizden yararları, kredi stoklarının maliyetinin düşmesi olacak.
Faiz bize göre ucuz ama yabancılara göre gene de yüksek. Biz mevduat ve bono faizini vergiden sonra net rakama göre değerlendiriyoruz. Bundan bir de enflasyonu düşüyoruz. Başka ülkelerde sıfır ve negatif faiz uygulamasından kaçan yabancı fonlar bizim hazine bonosu faizlerimizi ve mevduat faizlerimizi yüksek buluyorlar.
Örnek. Yılsonuna doğru bankalar mevduat faizini genelde yükseltir. Bu yıl ortalama mevduat faizi yüzde 8.5 dolayında. (Bakalım Merkez Bankası'nın dünkü faiz indiriminden sonra ne olacak?) Bu faiz yüzde 7'nin biraz altında, biraz üzerinde net getiri sağlar. Kasım/Kasım ayları arası yıllık TÜFE artısı yüzde 6.37 oranında. Kasımdan geriye 12 aylık ortalama enflasyon yüzde 9.26 oranında. Bu rakamlara bakan mevduat sahibi "Eyvah… Bu faiz ile benim bankadaki param eriyor" diye düşünüyor.
Sonuç: Merkez Bankası'nın çeyrek puanlık faiz indirimi nasıl yorumlanacak?
.Bu indirimin amacı ekonomiyi canlandırmak değil, Türkiye'deki faizin yabancı yatırımcılar için cazibesini biraz azaltarak, fazla döviz girişini önlemektir.
.Merkez Bankası banka kredilerinin genişlemesini sınırlamak ve kredi maliyetini pahalı tutmak istiyor.
.Merkez Bankası'nın ekonominin büyümesi konusunda endişesi yok. Yılın son üç ayında ekonominin canlandığına ve bu canlılığın 2013 yılında devam edeceğine inanılıyor.
.Merkez Bankası'nın hedefi büyümeyi kontrol altında tutarak, cari açığın tekrar büyümesini önlemek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018