Faiz artışı beklentisi kırılmalı ya da karşılanmalı

Üzeyir DOĞAN
Üzeyir DOĞAN PİYASANIN İÇİNDEN


ABD’de 10 yıllık faiz oranları Temmuz 2011’den sonraki en yüksek seviyesine ulaşırken, 2000 yılından beri devam eden düşüş trendi de test edilmeye başlandı. ABD 10 yıllıklarında %3,10 civarında bulunan bu trend geçtiğimiz hafta kısa süreli de olsa yukarı yönde ihlal edilerek hafta en yüksek %3,1293 görüldü.

ABD faizlerindeki bu artış doğal olarak doların uluslararası piyasada değerlenmesinin de önünü açtı. Dolar Endeksi (DXY) hafta boyunca yükselişini koruyarak haftanın son günü 93,50’nin üzerinde dengelendi. Gelişmiş ülke para birimlerinin yanında gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında da hızlı değer kazanan dolar karşısında TL önceki haftalarda olduğu gibi yine en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri oldu. Bu nedenle TL’deki değer kaybının bir kısmını global konjonktürle değerlendirmek mümkün olsa da iç gelişmelerin bu süreçte daha oldukça etkili olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Özellikle bu haftaya başladığımızda düşen ABD faizleri ve güçlenen gelişmekte olan ülke para birimlerine karşın TL dolar karşısında ve neredeyse diğer tüm para birimleri karşısında hızla değer kaybetmeye devam etti. Geçtiğimiz hafta 4,49’dan kapanan Dolar/TL dün gün içinde 4,66’ya kadar yükseldi. Piyasada çok güçlü bir şekilde TCMB’nin faizler tarafında bir aksiyon alma beklentisi oluşmuş durumda. Bu beklentinin alınacak bir aksiyonla (bir faiz artışı ya da varsa sürpriz başka bir adım) kırılmadığı her gün TL’deki bu kan kaybını seyretmeye devam ediyoruz. Hisse senetleri tarafına baktığımızda ise geçtiğimiz hafta ve bu haftanın geri kalan kısmında Borsa İstanbul’un göreceli olarak güçlü kalmasının ardında er geç bu faiz artışının geleceğine yönelik beklentinin olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle sadece kur ve faiz tarafında değil, Borsa İstanbul tarafında da TCMB tarafından alınacak aksiyonların yansımalarını izleyeceğiz. TCMB’nin alacağı karar ya da kararların piyasayı tatmin etmesi durumunda orta vade için kurlar tarafında zirvelerin Borsa İstanbul tarafında da diplerin teyit edildiğini görebiliriz. Bir tarafta olası bu spekülatif ataklar diğer tarafta TCMB başta olmak üzere ekonomi aktörlerinden gelebilecek mesaj ve aksiyonlar ile olası bir baskılanma TL’nin taraf olduğu işlemlerde kısa vade için sağlıklı bir öngörü yapmayı zorlaştırıyor. Bu nedenle bu hafta için de kısa vadeli teknik seviyelerin anlamını yitireceğini düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar