Fair Trafik

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Son yıllarda odağı Afrika olan ancak geri kalmış tüm kıtalarda uygulanabilecek bir akım başladı; Fair Trade. "Adil ticaret" olarak da adlandırabileceğimiz bu uygulama, global şirketlerin ürün tedarik zincirinde, insan haklarına saygılı, ticaretin uluslararası alanda kabul görmüş etik kurallarını ihlal etmeyen tedarikçileri seçmesi ve onlara bu iş için ekstra para ödemesi olarak özetlenebilir.

Ancak, bu özetin çok yüzeysel olduğunu da ekleyelim.

Bu uygulamaya, zaman içinde, geçmişte çocuk işçi çalıştırmaktan, İngiliz madenlerindeki "tek yatak" üretim sistemine kadar medeni ülkelerin kabul edemeyeceği, ancak gözden uzaktayken farkedilmeyen uygulamalar yüzünden başı ağrıyan firmaların kendilerini aklama mekanizması da denebilir.

Kakao ve kahve üretiminde ağırlık kazansa da kumaş, ayakkabı, tekstil gibi alanlarda yayılan bir trendden bahsediyoruz. Örneğin, dünyanın en büyük tekstil devlerinden GAP, Türkiye'de yaptığı denetimlerde kayıtdışı çalıştıran tedarikçileriyle ilgisini kesmişti.

Bir pazarlama stratejisi olduğuna inansam da günah çıkarıp beyaz bir sayfa açmanın iyi yanlarını da görmek gerekiyor.

Neyse gelelim, otomotive...

Fair Trade'in bir benzerini bence bizim şoförlere de uygulamak mümkün. Futboldaki Fair Play, kavramından dolayı Fair sözcüğüne aşina olan sürücülerimiz, kelimenin içindeki saygı, eşitlik, adil olmak gibi meallere uygun davranmasalar da en azından daha önce yabancı değiller.

Benim şöyle bir önerim var. Gerçe daha önce eski bir meslektaşım ve sevdiğim bir arkadaşım olan Ufuk İşman'ın öncülüğünde benzeri uygulandı ama bu biraz daha kapsamlı.

Türkiye'deki tüm otomotiv şirketleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü bir araya gelip "kurallara uygun, saygılı şoförleri" ödüllendirebilir.

Bunun nasıl yapılacağı ise basit. Yan tarafta okudunuz. Türkiye'de hemen her ay tüm şirketler yepyeni kampanyalara imza atıyorlar. Genel indirimlerin dışında, özel meslek gruplarına yönelik indirimler de uygulanıyor.

Ben de diyorum ki bu kampanyaların yanında, son iki yılda (bu süre değiştirilebilir) hiç ceza almamış sürücülere yeni araç alımlarında örneğin yüzde 3 indirim yapılsın.

Temiz kağıdını getiren alacağı indirimle ödüllendirilsin. Hatta bu özelliğe sahip olan kullanıcılar, diğerlerine örnek olması adına araçlarına bu uygulamanın sembolü bir etiket takabilsinler.

Böyle bir ödül mekanizmasının ülkemizin kanayan yaralarından bir tanesi olan trafik sorununa belki olumlu yönde bir katkısı olur.

Zira, ceza bir işe yaramıyor.

Örneğin, adil ticaret isteyen şirketlerin hak yoluna dönmeleri, kendilerine kesilen cezalardan değil, tüketicilerin bu alanda gelen taleplerinden olmuştu.

Bizde de trafik cezalarının caydırıcı olmadığı bir gerçek. O zaman otomobil, almak isteyenleri ve ceza puanı olmayanı ya da az olanı ödüllendirme sistemi belki işe yarayabilir.

Herkese kapalı, şehide açık

Uzun yıllardır yaşadığımız terör sorunu maalesef çok can sıkıcı boyutlara ulaştı. Hatta katlanılabilecek seviyeyi çoktan geçti. Önceki gece de yine 10 askerimizi şehit verdik. Hemen hergün bir bölgemizden şehit cenazesi kalkıyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul TEM Otoyolu'nda bir şehit cenazesi ile karşılaştım. Camideki törenin ardından defnedileceği mezarlığa gidiliyordu. Konvoyda polis eskortları olmasına rağmen trafiğe sıkışıp kalmıştı.

Dolmuşların ambulanslardan hızlı gidebildiği, icra memurundan uzman çavuşa, en düşük kademedeki polis memurundan, İSKİ'nin kanal çalışanlarına, işadamından, futbol kulübü başkanına, belediye meclisi encümen yardımcısı sekreterinden, ihtiyar heyeti üyesine kadar mavi ışığı arabasına taktıranın, kendinde emniyet şeridine girme hakkını bulduğu bir ülkedeyiz.

Mavi ışığın büyüsüyle kendisini padişah, diğer sürücüleri teba olarak gören, yolların, sadece mavi ışıklılar için yapıldığını düşünen saygısızların, kendilerini ölümsüz, bizleri ölümlü gördükleri bir kaosun içindeyiz.

Hadi biz ölümlüler buna alıştık da bari bu vatan için ölenlere saygısızlık yapılmasa.

Birgün birisinin gelişi, diğer gün başka birisinin gidişi için kesilen yollar, şehidimiz için niye kapatılmaz ki.

Bilmemne toplantısı için hava-deniz-karayolu ulaşımını kilitleyip vatandaşları otomobilleri içine hapseden zihniyet, keşke o gün cami ile mezarlık arasındaki yolu da kapatsaydı da o cenaze arabası slalomla ilerlemek zorunda kalmasaydı.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018