Ezberler bir kez daha değişiyor

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Maalesef bir süredir sadece olan biteni açıklayabilme çabası ile yola devam ediyoruz. Olabilecekleri orta-uzun vade bir yana, kısa vadede dahi –kısa vade tanımı da kendi içerisinde değişkendir- kestirmek kolay değil. Yatırım kararları açısından zor günlerden geçiyoruz. Yönlendirme kapasitesi ve ağır başlı duruşları ile bilinen büyük kurumlarda da artık durum bu. Evet, Fed ve ECB gibi önemli yönlendiricilerden bahsediyorum.

Belirsizlik teması yurt dışı varlık fiyatlamalarında ana tema olurken zaten yoğun haber akışının bir şekilde eksilmediği yerel varlıklar açısından da bir şeyleri kestirebilme ve yorum katabilme yeteneği gitgide zorlaşıyor. Bilinen ezberler global çapta 2018’in son çeyreğindeki dönüşün ardından bir kez daha değişiyor, bir kez daha yeni ezberler beliriyor.

Aralık ayında gözlenen sert satışın ardından global piyasaların yıl başlangıçları 3 Ocak işlemleri birlikte iyimserlik temasının ön plana çıkmasına paralel gelişmişti. Küresel ticaretin ne yönde evrilebileceğine dair soru işaretleri fiyatlamaların ana teması olurken, Kasım 2018’den bu yana başta Çin olmak üzere atılan adımlar ve Fed’in ciddi duruş değişikliği içerisine girmesi ‘bekle-gör’ temasının yanında bardağın olumlu tarafının da satın alınmasına imkan tanıdı. Mart ayında yürürlüğe girmesi beklenen ek ABD tarife uygulamalarının diyalog kanalı ile çözülebileceği şeklindeki beklenti doğrudan Başkan Trump’ın paylaştığı mesajlar ile yatırımcılara iletilirken, desteklerin de katkısıyla Çin, sürpriz şekilde Euro Bölgesi ve alt kırılımları tartışmalı da olsa ABD’nin ilk çeyrek büyüme performansları belirsizlik temasının azalarak da olsa yola devam ederken bir kenarda durmasına izin vermişti.

Mayıs ayı ile birlikte bir kez daha Başkan Trump’ın yönlendirmesiyle alevlenen ticaret gerginliğinin bu kez maalesef alışageldiğimiz çizgisinin dışında farklı cephelerin de aynı anda açılması ile devam edeceği düşüncesini bir adım öne çıkarmasına paralel geleceğe dair öngörülebilirlik kavramının ciddi anlamda azaldığını görüyoruz. Çin için devreye alınan tarifelerin diğer yandan farklı şekilde de olsa Meksika nezdinde uygulamaya konması, Avrupa’ya yönelik olası otomotiv vergi ayarlaması adımının ‘şu an için’ askıya alınsa da bir köşede kalmaya devam etmesi nedeniyle ciddi ölçekte güven erozyonundan söz ediyoruz. Bir kez daha politikacılar eliyle yaratılan belirsizlik kasveti merkez bankalarının devreye girmek zorunda kalacağı ortam ile dağıtılmaya ve güvenin yeniden tesis edilmeye çalışılması şeklinde evriliyor.

Gelinen noktada Fed ve ECB’nin PBOC’nin ardından doğrudan topa girebilecekleri bir ortam bizleri karşılayabilir. Bunu ben söylemiyorum; kendi yönlendirmeleri bu şekilde gerçekleşiyor. Hatırlayalım; Çin tarafında kamu eliyle sağlanan teşvikler algının ve ekonomik aktivitenin toparlanmasına imkan tanırken, Amerikan ve Avrupa para otoritelerinde güçlü sözel yönlendirme daha etkin kullanılmıştı. Evet, her ne kadar Fed’in makro projeksiyonlardaki revizyonu ve bilanço normalleşmesi sürecini öne çekmesi de atılan adım kapsamında değerlendirilse de bugün gelinen noktada ciddi anlamda faiz enstrümanının kullanılabileceği tartışması yüksek sesle belirmiş durumda. Kaldı ki Fed’e kıyasla gerek destekleme sürecine geç girişi gerekse normalizasyonu başlatmakta ‘ters ayakta’ yakalanan Avrupa’nın da yönlendirmesi olası para politikası hamlesi ile devam edebilecek gibi duruyor. Daha önce 2019’un ilk yarısı için yapılan faiz yönlendirmesi ECB nezdinde 2019’un tamamı için şeklinde güncellenmesinin ardından 6 Haziran itibarıyla 2020’nin ilk yarısı olarak bir kez daha yenilendi. Öte yandan Başkan Draghi’nin açıklamaları referans alınacak olursa, faiz indirimi ve yeniden varlık alımlarına başlanması senaryoları da tartışıldı.

Böylesi dış ortam gelişmeleri takip edilirken Haziran ayının yoğun gündemi yerel varlıkların emsalleri kadar fiyatlanmasına beklenti kanalı üzerinden engel oluyor. Ülke risk primindeki düşüşe bugünlerde sevinir olduğumuz CDS seviyeleri 500 baz puanın aşağısı. Oysa ki alıştığımız seviyeler 200 baz puanlar düzeyi. Şimdi Fed’in nasıl bir politika ayarlaması içerisine gireceği ve bir tur daha şaşırtma ihtimaline yönelik sorulara yanıt arama çabası içerisine gireceğiz. Öyle ya da böyle, bir şekilde dış koşullar ciddi bir değişimin eşiğinde gibi duruyor. Döngü karşıtı kalanlar ve döngüye paralel hareket edenler evreninde Hindistan’ın politika faizi koşulların da izin vermesiyle 9 yılın düşüğüne çekildi. Keza 1-2 çeyrek içerisinde Rusya’dan da bu yönde hamle gelecek. Biz ise soru ve yanıtlar ekseninde denge arayışı çabamızı devam ettiriyoruz. Bekliyoruz. Tüneldeki pozisyonda değişiklik somut olarak yok.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019