Eylül ile birlikte ekstra temkinli iyimserlik gerekiyor
Global piyasalarda özellikle borsa tarafında risk iştahı yoğun siyasi ve ekonomik ajandaya rağmen şimdilik masada kalmaya devam ediyor. ABD tarafında yaşanmaya devam eden Trump belirsizliğini , Jeopolitik tarafta Kuzey Kore - Ortadoğu gibi önemli risk başlıklarını , Global ölçekte görece ABD Ekonomisi dışında geciken büyüme ve sonucu olacak sınırlı enflasyon ortamını, AB içinde yaşanabilecek siyasal riskleri , Brexit - Çin gibi spesifik risk başlıklarını FED ve ECB başta olmak üzere Majör Merkez Bankalarının tavırları dengelemeye devam ettikçe de bir süre daha risk iştahının devam etmesi mümkün görünüyor.
Özellikle Jackson Hole 'den beklenen Draghi sertliği ve Yellen sürprizinin çıkmaması ve bunun fiyatlamaları sonrası artık global piyasaların yavaş yavaş Eylül ayı ve sonrasına konsantre olmaya başlayacağını ve olası saydığımız risklere ve yeni çıkabilecek sürpriz risk başlıklarına daha duyarlı hale geleceğini belirtmek isteriz.
Özellikle Aralık ayına dair faiz adımı beklentisi bence hala masada kalmaya devam ederken ve olası bilanço küçültme programının başlaması beklenirken piyasaların FED'i çok fazla güvercin tonda fiyatladığını ve bu durumun her an yeni bir FED hamlesi ile değişme riski taşıdığını hatırlatmak isteriz.
Dolar Endeksi'nin Trump baskısı ve FED'in dengeleyici tavrı ile 2015'de yukarı yönlü kopuş başlattığı 89.00-91.00 aralığına kadar gerilemiş olması buralarda bir dip çalışmasının başlayıp tekrar yeni bahanelerle yukarı yönlü dönüş ihtamallerini içeren senaryolar ve bunun yanında ABD tahvillerinde FED'in attığı faiz adımlarına rağmen gelinen düşük seviyeler bundan sonrası için temkinli iyimserlik içinde bu risk iştahı dönemini izlememiz gerektiğini bize hatırlatıyor.
Devamlı yükseliş gösteren ve yeni rekorlar kıran S&P 500 ve Dow Endeksleri'nin gelinen zirve seviyelerde teknik olarak yorulma emareleri göstermesi ve bunun kalıcı olmaya başlaması durumunda bir düzeltme sürecinin başlama riski de bizi temkinli iyimserlik ortamına doğru getiriyor. Özetle Gelişmiş ve gelişen ülke borsalarına ve özellikle gelişen ülke kurlarına önemli manevra alanı veren mevcut sürecin her hangi bir dinamikle ters-köşe bir hareketle sonlanma ve olası bir derin düzeltme sürecinin başlama ihtimaline karşı ihtiyatlı bir şekilde önümüzde ki süreci değerlendirmek gerekiyor. Bizde bu ortamdan faydalanan ve ek pozitif ayrışma farkı ile TL bazlı rekor seviyelere gelen BiST-100 Endeksi ve en sonunda 200 günlük üssel ortalama olan 3.50'leri kırarak teknik sıkışma aralığını aşağı yönlü kıran ve 50 haftalık üssel ortalamayı da içinde barındıran 3.40-3.45 aralığına geri çekilen dolar-TL tarafında biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.
Hala masada olan global risk iştahına bağlı olarak BİST-100'de 110.000 üzerinde 111.500 ve devamında 113-115.000 aralıkları potansiyel hedef olmaya devam ederken, 110.000 altında kaldıkça son döndüğümüz yer olan 105-108.500 aralığı bu hareketin kısa vadeli kritik desteği olarak izlenmeye devam edilmelidir. Dolar-TL tarafında ise yukarda 3.50 üzerine tekrar kalıcı olarak geçilmedikçe gelecek hareketler tepki olarak kalacak ve özellikle 50 haftalık üssel ortalama olan 3.43'ler altına geçişlerde 3.40 ve devamında biraz daha iyimser senaryoda 3.30-3.35 aralığı potansiyel hedef olmaya devam edecektir.