Eylül ayında başrol yine hisse fonlarının
Eylül ayını tamamlayıp Ekim’e adımımızı attık. Nasıl ki Eylül ayında İstanbul’da trafik yoğunlaştı ve hava griye döndü, piyasalarda da benzer hikayeyi yaşadık.
Yurt içi piyasalar hala güneşli diyebiliriz ama yurtdışı piyasalarda olumsuz havanın Eylül ayı boyunca hakim olduğunu takip ettik. Fon performanslarının da bu seyirden etkilendiğini belirtelim ve detaylara bakalım.
Eylül ayının genelinde yerel varlıklarda risk iştahının, yurtdışına göre çok daha yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Artan TL varlık getirilerine rağmen, Borsa İstanbul’un hem yatırımcı adedi hem de işlem hacmi tarafında büyüdüğünü rakamlardan takip ediyoruz.
Ay içerisinde hem Fitch hem de S&P’den gelen not görünümü değişiklikleri de yabancı yatırımcının da hisse piyasasında alıcı konumda olmasını sağladı. Yurtdışı piyasalarda ise artan petrol fiyatlarının, global enflasyon için risk oluşturduğunu ve ivmelenen ABD enflasyonu sonrasında ABD Merkez Bankası - Fed’in yıl sonuna kadar bir faiz artışı daha yapılmasına dair tutumunu görüyoruz.
Bunun yansıması olarak ABD tahvil faizlerinde hızlı yükseliş ve riskli varlıklardan kaçışı izledik. Fonlarda da bu gelişmelerin etkilerini görüyoruz. Ayın kazandıran fonları, yerli hisse senedi fonları olarak karşımıza çıkıyor. Ortalamada yurt içi hisse senedi fonlarının getirisi %9,2 olarak gerçekleşirken, en iyi getiriyi sağlayan hisse fonu %21, en düşük getiriyi sağlayan fon ise %2,4 oldu.
BIST100 endeksindeki aylık artışın %5,3 olduğunu düşündüğümüzde, hisse senedi yatırımı için fonların ne kadar değerli olduğunu görmek mümkün. 90 hisse senedi fonu içinde sadece 12’sinin BIST100 getirisi altında kaldığını ve bu fonların da BIST30 endeks temalı olduğunu görüyoruz. Hisse senedi dışında birden fazla varlığa tek fon üzerinden yatırımı sağlayan karma/değişken ve fon sepeti fonlarını aylık getirilerde önde görüyoruz.
Özellikle kurdaki artış ve TL varlık getirilerinde yükseliş, hisse senedine ek olarak bu varlıkları da taşıyan fonlarda getiri yarattı. Tabi bu fonların içinde yer alan altın ve yabancı hisse/borsa yatırım fonlarının getiriyi negatif etkilediğini de ekleyelim. Ortalamada bakıldığında çoklu varlık içeren karma/değişken ve fon sepeti fonlarında getirinin %4,2 olduğunu görüyoruz. Ayın kaybettiren varlıkları ise kıymetli madenler ve yurtdışı hisse/BYF oldu.
Ortalamada altın fonları yatırımcılarına %2 kaybettirirken, gümüş fonlarında kaybın %5’e yakın olduğunu görüyoruz. Yabancı fonlarda petrol ve emtia pozitif getiri ile ayı kapattı ancak temiz enerji, sürdürülebilirlik, turizm seyahat ve sağlık sektörü temalı fonlarda negatif getiriler ağırlıkta. Yatırımcı adetlerini değerlendirdiğimizde ise hisse senedi getirilerindeki yukarı yönlü seyrin, yatırımcı katılımını da aynı paralelde etkilediğini söyleyebiliriz.
Yatırımcı ilgisinin yoğunlaştığı fonlar hep hisse senedi ağırlıklı olarak karşımıza çıkıyor. Hisse senedinde ise öne çıkan temaların BIST100 dışı ve teknoloji olduğunu görüyoruz. Getirilerin sürekli bu fonlarda yoğunlaşmasının mümkün olmayabileceğini düşünüp, farklı hisse senedi içeriklerini (BIST30-Temettü-Banka-İhracatçı Şirketler vb.) eklemekte ve aynı varlık sınıfı içinde bile riski dağıtmakta fayda var. Önümüzdeki dönem hem yurt içi hem de yurtdışında dalgalanmanın yüksek olacağını bekliyoruz.
Bu kapsamda tek varlık, tek fon yerine, dengeli bir dağılım ile birden fazla varlık sınıfı üzerinden portföy oluşturmakta fayda var. Bunu yaparken portföy yönetim şirketlerinin raporları üzerinden hareket edilebilir, ya da risk tercihinize göre çoklu varlık içeren karma/değişken/fon sepeti fonları üzerinden birikimlerinizi değerlendirebilirsiniz. Güzel bir ekim ayı diliyorum.