Eylül ayı ithalat rakamları cari açık sorununun devam ettiğini gösteriyo

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Merkez Bankası  "Eylem Planı"nı açıkladı. Bundan böyle faiz silahını etkin kullanacağı anlaşılıyor.

Faiz yükseltiliyor. Parasal sıkılaştırmaya gidiliyor.

Bankanın değişik arayışları var: (1) Banka cari açığın küçültülmesi için, ithalata talebi kısmak istiyor. (2) İthalata talebi kısmak için önce döviz fiyatının yükselmesi, sonra da içeride parasal sıkılaştırmaya gidilmesi, tüketimin, yatırımların sınırlandırılması gerekiyor. (3) Faizi yükseltir ise hem içeride harcamalar yavaşlayacak hem de yüksek faizin cazibesi ile ülkeye cari açığı kapatabilecek ölçüde sıcak para girişi olacak. (4) Dövizin yükselmesi iyi ama, ölçü kaçar gibi oldu. Doları 1.75 TL'ler dolayına oturtmak için müdahaleye gerek var. (5) Bütün bunlar olurken enflasyon artmamalı. (6) Büyüme ne olacak? Şimdilik onu düşünmeye vakit yok.

Merkez Bankası Başkanı önceki gün "Enflasyon hedeflemesi doğrultusunda sıkılaştırıcı para politikası uygulayacaklarını, bunun için de faizi yükselteceklerini" açıkladı.

Bonoda gösterge faizi yüzde 10'lara, bankaların borçlanma faizi yüzde 12'lere yükseldi.

Bunun üzerine Merkez Bankası  bankaları rahatlatmak, bankaların borçlanma faizinin daha da yükselmesini önlemek için, bankaların zorunlu karşılık oranları ile ilgili tedbirler aldı.

Bankalar halktan topladıkları mevduatın  ortalama yüzde 12.8'ini Merkez Bankası'na zorunlu karşılık (güvence) olarak yatırırlar. Bu paralara Merkez Bankası faiz ödemez.

Karşılık oranları ortalama yüzde 10.5'a geriletildi. Böylece bankalara sıfır faizli 11.0 milyar TL kaynak yaratıldı. Bankalar eğer TL karşılıkları döviz ile değiştirir ise buradan da bankalara 8.5 milyar TL dolayında kaynak aktarılacak.

Faiz yükselince döviz fiyatı neden geriledi? Neden dolar fiyatı 1.75 TL'nin altına indi?

(1) Acaba  halkımız, şirketler, bankalarda faiz düşük, bankalar bolca TL kredi veriyor diyerek, TL ile borçlanarak, koşa koşa döviz alıyorlardı da döviz fiyatı onun için mi yükseliyordu? (2) Yoksa yüzde 8'lerde dolanan bono faizini yeterli bulmayan, bu ölçüde faizin kur riskini karşılamadığını düşünen yabancılar döviz göndermedikleri için mi, döviz fiyatı artıyordu?

Bu soruları cevaplamak için, cari açık (döviz açığı) rakamlarındaki gelişmeyi izlemek gerekir.

TÜİK tarafından dün eylül ayı dış ticaret rakamları yayınlandı.

Eylül ayında ithalat 21.2 milyar dolar. İhracat 10.2 milyar dolar. Dış Ticaret açığı 14.4 milyar dolar. İthalatta gerileme yok. İhracatta azalma var. Eylül ayı dış ticaret açığının büyüklüğü, cari açıkta (döviz açığında) kısa sürede iyileşme görülemeyeceğini anlatıyor.

Bütün bu politikalar ekonomiyi nasıl etkileyecek?

- Tabii ki dolar fiyatının ne olacağı önemli. Fakat dolar fiyatı yanında iş çevreleri için önemli olan talebin büyüklüğü ve maliyettir.

- Parasal sıkılaştırma sonucu kredinin bulunmaz olması, faiz artışı sonucu maliyetin artması iş adamını sarsar.

- Parasal sıkılaştırma sonucu içeride talebin daralması, üretim ve yatırım konusunda daha önce yola çıkmışları zarara uğratır.

Bütün bunlar fiyatlamada ve alım satım kontratlarında tarafların sağlıklı kararlar almasını engeller.

TOBB ve odalar, Merkez Bankası kararlarının talep ve arzda ve maliyetlerde ne gibi etkileri olduğunu belirlemek ve bunu Merkez Bankası'na duyurmak zorundadır. Bu olmalıdır ki iyilik amacıyla alınan kararlar ekonomiye ve işadamlarına zarar vermesin

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018